Merkel anı kitabında Erdoğan ile görüşmesini anlattı: Aldığım sert eleştirilerden iki taht sorumluydu

16 yıl boyunca Almanya’yı yöneten Eski Başbakan Angela Merkel, çocukluğundan siyasi kariyerine hayatını anlattığı bir anı kitabı çıkardı. Merkel’in kitabında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la temaslarına ilişkin detaylar da yer aldı. Merkel, Suriye’deki iç savaş sonrası göçmen krizini görüşmek üzere geldiği Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı görüşmede oturduğu altın işlemeli sandalyeleri vurguladı.
 
Almanya’nın eski başbakanı Angela Merkel, hayatını ve siyasi kariyerini ele aldığı “Freiheit. Erinnerungen 1954-2021” (Özgürlük: Anılar 1954-2021) isimli bir anı kitabı kaleme aldı. 2021 yılında görevini Olaf Scholz’a bırakan Merkel, başbakanlık döneminde Almanya, Avrupa ve dünyanın karşılaştığı krizleri ve atılan adımları değerlendirdi. Kitapta Eski Başbakan’ın eski ABD başkanları Bill Clinton ve Barack Obama, ABD’nin yeniden seçilen Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron gibi dünya liderleriyle temaslarına ilişkin anılar da yer alıyor.
 
Euronews’un aktardığı habere göre, 2005-2021 yılları arasındaki başbakanlık süresince 12 kez ziyarette bulunduğu Türkiye’den de bahsettiği kitabında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile temaslarına da yer verdi.

“Erdoğan için vize serbestisi çok önemliydi”

25 Eylül 2015'te, New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Zirvesi'nde, Erdoğan ile 'ortak çalışma grubu kurma' kararı aldıklarını belirten Merkel, 18 Ekim 2015'te Türkiye'ye geldiğini, dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüğünü vurgulayıp, göçmen krizi ile ilgili hazırlanan eylem planı hakkında şu ifadeleri kullandı:

"Erdoğan için göçmen sorununda birlikte çalışmanın karşılığında vize serbestisi çok önemli bir meseleydi."

 "Eleştirilerin sorumlusu iki taht"

Yıldız Sarayı’nda yapılan görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan ile oturdukları ve fotoğraflara yansıyan altın işlemeli sandalyelerin gündem olduğunu hatırlatan Merkel, “İstanbul ziyaretim sert bir şekilde eleştirildi. Bundan iki sandalye, daha doğrusu iki altın taht sorumluydu. Birine Erdoğan oturdu, diğerine ben oturdum. Sadece fotoğrafçıların kesitleri için değil, sohbetimiz sırasında da bu koltuklarda oturduk. Bunlar harika diye düşündüm, ancak bunun dışındaki duruma odaklanmadım. Bunun yerine içerik açısından neyi başarmak istediğime odaklandım. Ama sonradan "Bir resim bin kelimeye bedeldir" şeklinde, Erdoğan'ın karşısında sarayında bir hükümdar gibi sindiğim ve gerekirse kendimi onun önünde yerlere bile çökebileceğim yazıldı" dedi.
 
Merkel şöyle devam etti:
 
"Daha da kötüsü, ziyaret Türkiye'deki parlamento seçimlerinden iki hafta önce gerçekleştiği için, ziyaretimi Erdoğan'ın Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AK Parti) seçim yardımı sağlamak için kullanmakla da suçlandım.”

"Türkiye'nin önemli bir rolü vardı"

Merkel, Suriye’deki iç savaşın ardından yaşanan göçmen krizinde Almanya-Türkiye arasındaki temasları aktardığı bölümde şu ifadeleri kullandı: 

 “Türkiye'nin, eğer Avrupa bu zorluğun üstesinden gerçekten gelmek istiyorsa, oynayacağı önemli bir rol vardı. Bu yüzden bu ülkenin cumhurbaşkanıyla müzakere ettim ve Erdoğan'ı sadece mülteci politikasında değil, tüm siyasi yelpazede rol alabilecek bir siyasetçi olarak algıladım. Aramızda bir anlaşma olduğunda çok nazik davrandı ve bana 'sevgili dostum' dedi. Görüş ayrılıklarımız olduğunda ise bitmek bilmeyen bir şekilde her türlü çelişkiyi ön plana çıkararak, aleyhte konuşurdu. Bu durum işlerin oldukça uzamasına neden oluyordu”

Merkel'in Trump analizi

The Times, Merkel’in yeni kitabından öne çıkan 10 maddeyi ele aldığı haberinde Eski Başbakan’ın geçmiş diplomasi hamlelerini yeniden değerlendirdiği de aktarıldı. Merkel’in 2015 yılının Eylül ayında Almanya sınırını Suriye’den gelenlere açık tutma kararının “yoğun stres altında” alındığını söylediği ancak o dönem için “doğru adım” olduğunu düşündüğü aktarıldı. Merkel, 2008 yılında Ukrayna’nın NATO’ya üye olması konusunda gerçekçi bir tablo sunmayı reddetme konusunda ise “Rusya’yı uzak tutmanın tek yoluydu” olarak yorumladı.  
 
Kitapta Merkel’in ABD’nin yeniden seçilen Başkanı Donald Trump’la ilgili görüşlerinin ise şu şekilde olduğu aktarıldı: “İlk hedefinin karşısında konuşan insanı suçlu hissettirmek olduğu anlaşılıyordu. Benim gözlemime göre Trump aynı zamanda konuştuğu insanın ondan hoşlanmasını amaçlıyordu”.
 
Merkel, Trump’ın hala küresel politikada emlak sektöründeki gibi düşündüğünü belirterek “Onun için tüm ülkeler bir rekabet içinde ve birinin başarısı diğerinin başarısızlığı anlamına geliyor.”