BBC: Pakistan, Hindistan'ı köşeye sıkıştırdı | Çin, Türkiye ve Suudi Arabistan etkisi
Pakistan ile Suudi Arabistan’ın imzaladığı karşılıklı savunma anlaşması, Riyad’ın “kurumsallaşma” dediği ama Hindistan’ın doğrudan güvenlik tehdidi olarak gördüğü bir adım oldu. BBC, anlaşmanın Hindistan'ı neden rahatsız ettiğini uzmanlara sordu
Geçen hafta Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Riyad’da imzaladığı “stratejik karşılıklı savunma anlaşması”, İslam dünyasının tek nükleer gücünü, Körfez’in en iddialı monarşisine daha da yaklaştırdı.
Suudi yetkililer paktı “uzun süredir devam eden iş birliğinin kurumsallaştırılması” olarak tanımlarken, Hindistan’da bu anlaşam farklı bir tepki yarattı. Zira anlaşma, “herhangi bir ülkeye yönelik saldırının iki tarafa yapılmış sayılacağı” taahhüdünü içeriyor.
Hindistan’daki endişeler
Pakistan’la dört gün süren çatışmayı bu yıl yaşayan Hindistan, Suudi Arabistan’ın Pakistan’ın askeri kapasitesini desteklemesini doğrudan bir tehdit olarak görüyor.
Stratejist Brahma Chellaney, paktın Hindistan’a karşı caydırıcı bir mesaj olduğunu belirterek bunun Pakistan’ın değil, Suudi Arabistan’ın hırslarını yansıttığını söyledi. Eski dışişleri bakanı Kanwal Sibal ise anlaşmayı “ciddi bir yanlış adım” olarak niteledi ve Hindistan’ın ulusal güvenliği için tehlike oluşturabileceğini vurguladı.
Narendra Modi hükümeti ise daha temkinli. Dışişleri sözcüsü, paktın “ulusal güvenlik, bölgesel ve küresel istikrar açısından sonuçlarının inceleneceğini” söyledi ve Hindistan-Suudi ortaklığının karşılıklı hassasiyetleri gözetmesi gerektiğini hatırlattı.
Dengeli yaklaşım çağrısı
Bazı analistler ise Delhi’nin riskleri abarttığını düşünüyor. Suudi Arabistan’ın Hindistan’ın ikinci büyük ticaret ortağı ve başlıca petrol tedarikçisi olduğuna dikkat çeken Michael Kugelman, “Riyad Hindistan’a doğrudan tehdit oluşturacak bir adım atmaz” dedi. Ancak ona göre Pakistan’ın Çin ve Türkiye’den aldığı desteğe Suudi Arabistan’ın eklenmesi, Hindistan’ı bölgede “köşeye sıkıştırıyor”.
Eski Pakistan büyükelçisi Husain Haqqani de paktın Suudi Arabistan’ı, Soğuk Savaş’ta ABD’nin Pakistan için üstlendiği role taşıyabileceği uyarısında bulundu. Anlaşmanın “saldırı” ve “saldırgan”ı nasıl tanımlayacağına bağlı olarak Hindistan-Suudi ilişkilerinde gerilim yaşanabileceğini söyledi.
Tarihsel arka plan
Uzmanlar, iki ülke arasındaki bağların aslında yeni olmadığını hatırlatıyor. 1960’lardan itibaren Pakistan askerleri Suudi topraklarında görev yaptı, 1979’daki Mekke baskınını bastırmaya yardım etti. Riyad, Pakistan’dan silah satın aldı, Suudi Hava Kuvvetleri’nin inşasında Pakistanlı subaylardan yararlandı. 2017’de emekli bir Pakistanlı general Suudi sponsorluğundaki IŞİD karşıtı koalisyonun başına getirildi.
1970’lerden bu yana Suudi Arabistan, Pakistan’a savaşlarda siyasi destek verdi, ekonomik krizlerde yardım sağladı, ertelenmiş petrol ödemeleriyle ekonomisini ayakta tuttu.
ABD’ye olan güvensizlik
Paktın ardında, Washington’un Körfez’i savunma konusundaki kararlılığına dair azalan güven de var. İsrail’in son saldırıları Katar ve diğer Körfez ülkelerini endişelendirirken, İran’la süregelen rekabet de Riyad’ın güvenlik arayışlarını hızlandırdı.
Chatham House araştırmacısı Ahmed Aboudouh, anlaşmanın “ABD ile iş birliğini bozmak değil, güvenlik ortaklıklarını çeşitlendirmek amacıyla imzalandığını” söylüyor. Ona göre pakt, Suudi Arabistan’ın hem İran’ı hem de İsrail’i tehdit olarak gördüğünü ve Pakistan’ın nükleer caydırıcılığından faydalanmak istediğini gösteriyor.
Hindistan açısından yansımalar
Uzmanlara göre pakt, Hindistan için doğrudan askeri bir tehdit oluşturmuyor. Ancak genişletilmiş ittifakın bir tür “İslami NATO”ya dönüşmesi, Delhi’nin Körfez’deki ticaret, yatırım ve stratejik çıkarlarını zora sokabilir.
Pakistan açısından pakt, Suudi ekonomik gücünden yararlanarak askeri kapasitesini artırmak ve daha geniş siyasi destek bulmak anlamına geliyor. Hindistan ise Pakistan’a ek olarak Çin, Türkiye ve şimdi Suudi Arabistan’ın da desteğini dikkate almak zorunda kalacak.
Kugelman’a göre, mesele Hindistan’ın daha zayıflaması değil, Pakistan’ın güç kazanması. Yine de pakt, Delhi açısından diplomatik açıdan olumsuz bir görüntü yarattı. Nihai sonuçları ise ancak zamanla görülecek.