Ruslar yüzen nükleer santralle yeni küresel ticaret rotası arıyor
Türkiye’nin de ilk nükleer santralini inşa etmekte olan Rosatom, 144.4 metrelik Akademik Lomonosov santraliyle 'gulag’a enerji götürdü. Rusya nükleer buzkıran gemilerle Kuzey Deniz Rotası’nı kullanarak ticaretin seyrini değiştirmek istiyor
NastassiaAstrasheuskaya
Dünyanın ilk yüzer nükleer santrali Akademik Lomonosov, Kuzey Kutup Bölgesi’ndeki küçük Pevek kasabası açıklarında demirlemiş durumda. Santral, Başkan Vladimir Putin’in Uzak Doğu’ya dair emellerinin bir simgesi olarak görülüyor. Sibirya’nın kuzey kıyısındaki bu liman kenti bir zamanlar Sovyetler’in 'gulag'ı olmakla meşhurdu. Bugünlerde Moskova’nın Kuzey Kutup Bölgesi içinden büyük bir ticaret rotası açma ve yakındaki doğal kaynakları ülkeye getirme planının bir parçası. Pevek Limanı yılın sekiz ayı buzla kaplı ancak iklim değişikliğinin Kuzey Buz Denizi’nden geçişi giderek kolaylaştırması sonucu Kuzey Deniz Rotası adı verilen deniz yolu üzerinde bir ticari taşımacılık merkezi olması amaçlanıyor. Akademik Lomonosov’un sağladığı enerji sayesinde Pevek’in Çukotka’ya açılan bir kapı haline gelmesi hedefleniyor. Alaska yakınlarındaki Çukotka altın, gümüş, bakır, lityum ve diğer madenler konusunda zengin bir bölge. Pevek Belediye Başkan yardımcısı Maksim Zhurbin, ekim ayında kendi kasabasında yaptığımız röportajda “Kuzey Deniz Rotası ve liman olmasa Pevek diye bir yer olmazdı” dedi. Kasaba halkı limandaki nükleer reaktör konusunda pek de kaygılı görünmüyor. Yörenin iş insanlarından Igor Ranav, “Korku mu? Korkumuz yok. Sanırım Rusların artık hiçbir şeyden korkusu yok. Her şeyi yaşadık” diyor. “Bize santralin son teknoloji ürünü ve güvenli olduğunu söylediler; umarım öyledir.” Hayatının büyük bölümünü Pevek’te geçirmiş emekli muhasebeci Natalia Koveshnikova, “Santralin burada olması harika bir şey” diye konuşuyor. “İlk kez yıl boyu ısınma ve sıcak su imkanımız oldu.” Kuzey Deniz Rotası’nın imarı, devlete ait nükleer şirket Rosatom’a bağlı. Şirket sadece Akademik Lomonosov’u hizmete açmakla kalmadı. 2020’lerin ortasına kadar Kuzey Buz Denizi’nde yıl boyu deniz seferlerini mümkün kılmasını umduğu, nükleer enerjiyle çalışan buzkıran işinin başında da Rosatom var.
Bakıra hücum
Pevek nükleer santralinin 2023 itibarıyla tam kapasiteye çıktığında çok sayıda doğal kaynak projesi için enerji sağlaması bekleniyor. Bunların arasında İngiltere borsasında işlem gören Polymetal maden şirketinin çalıştırdığı Mayskoye altın madeni ve Rusya’nın en büyük kalay yataklarından birine sahip Pyrkakay da var. Rosatom, Baimskaya bakır madeni projesine enerji sağlamak adına 2030’a kadar Çaun Körfezi’nde dört yüzer nükleer santral daha kurmayı planlıyor. Bölgedeki büyük bakır yatakları Sovyet döneminde keşfedilmiş, ancak teknoloji, ekipman ve altyapı eksikleri yüzünden işletime sokulamamıştı. Bugünlerde ise yenilenebilir enerji teknolojilerindeki kullanımı sebebiyle bakıra talep yüksek. Yüzer reaktörlerle birlikte proje, yaklaşık 60 yıl boyunca öngörülebilir maliyetli bir enerji kaynağına kavuşacak. Çukotka’yı ve Kuzey Kutup Bölgesi’nin geri kalanını geliştirmek gerek Putin’in uzun süredir aklındaki hedeflerden biri. Ülkede bu hafta bir Arktik Konseyi genel kurulu düzenleniyor. Konseyde sekiz bölge ülkesinin temsilcileri yer alıyor. Putin 2017 yılında, ülkesi Kuzey Kutup Bölgesi’nde ilk kez sıvılaştırılmış doğalgaz ürettiği zaman, “Rusya’nın esas maden kaynakları Arktik bölgesinde; dolayısıyla buraya doğru genişlememiz gerekiyor” açıklamasını yapmıştı. Kuzey Deniz Rotası sevkiyatları 2000 yılında 1.5 milyon tonken geçen sene 33 milyon tona yükseldi; sevkiyat temel olarak gaz ve petrolden oluşuyor. Putin 2018’deki son seçimi kazandığında, 2024 yılında bu hacmin 80 milyon tona çıkması gerektiğini söylemişti.