The Guardian yazdı: Almanya'nın yeni askeri rotası Zeitenwende mümkün mü?
Almanya, Friedrich Merz liderliğinde savunma politikasında tarihi bir dönüşüme hazırlanıyor. Ancak silah sevkiyatı, ordu inşası ve NATO taahhütleriyle ilgili belirsizlikler, bu dönüşümün önündeki zorlukları gözler önüne seriyor
Rusya’nın 2022 yılında Ukrayna’ya karşı başlattığı tam kapsamlı işgalin ardından yalnızca birkaç gün geçmişti ki, dönemin Almanya Şansölyesi Olaf Scholz tarihi bir “dönüm noktası” anlamına gelen Zeitenwende ilan etti.
Scholz, savunma harcamalarını artırarak, Ukrayna’ya daha fazla yardım göndererek, otoriter devletlere karşı daha sert bir tutum benimseyerek ve Almanya’nın Rus enerjisine bağımlılığını hızla azaltarak bir güvenlik dönüşümü sözü verdi. Bu, Nazi geçmişiyle yüzleşen Almanya için psikolojik bir kırılma anıydı. Kıtanın en büyük ekonomik gücü olarak artık Avrupa’daki tehdide karşı öncülük etmesi bekleniyordu.
Ancak her şey planlandığı gibi gitmiyor. Pazartesi günü Friedrich Merz, Britanya, Fransa, Almanya ve ABD tarafından Ukrayna’ya sağlanan silahlara artık kısıtlama getirilmediğini ve Ukrayna’nın “uzun menzilli atış” yapabileceğini duyurdu. Bu açıklama, Almanya’nın 500 km menzilli, sığınak delen Taurus füzelerini sonunda Ukrayna’ya vereceği anlamına geliyordu. Merz, muhalefetteyken bu sözü vermişti. Bu, Moskova’nın ve Kırım’daki stratejik köprülerin bu güçlü mühimmatlara karşı savunmasız kalması demekti.
“Tarihin bu insanlara hiçbir şey öğretmediği açık”
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Almanya’nın mevcut liderinden, Almanya’nın Avrupa’nın önde gelen askeri gücü konumuna geri döneceğini duymak, Hitler’in mağlubiyetinin 80. yıl dönümünü kutladıktan hemen sonra oldukça manidar” dedi ve ekledi: “Tarihin bu insanlara hiçbir şey öğretmediği açık.”
Eski Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ise Merz’in babasının Nazi geçmişini hatırlattı ve bir kez daha üçüncü dünya savaşı tehdidine dikkat çekti.
Ancak Merz’in Ukrayna’ya sunduğu destek ve Almanya’nın NATO beklentilerini karşılama kapasitesi çok daha karmaşık. “Sınırsız destek” açıklamasından yalnızca bir gün sonra Merz, bunun aslında uzun süredir böyle olduğunu belirtmek zorunda kaldı ve Taurus füzelerini gönderme sözü konusunda net bir yanıt veremedi. Maliye Bakanı Lars Klingbeil’in bu girişimi engellediğinden şüpheleniliyor. Bu durum, önceki koalisyon hükümetinin karar verememe haliyle benzerlik taşıyor.
Taurus kullanımı için altı aylık eğitim
Merz göreve geldikten sonra, Ukraynalı askerlerin Taurus kullanımı için altı aylık bir eğitime ihtiyaç duyması ve Alman askerlerinin Ukrayna içinde eğitim vermesinin yaratacağı siyasi sonuçlar gibi karmaşık meselelerin daha fazla farkına varmış olabilir. Hükümet şu anda stratejik bir belirsizlik politikasına yönelmiş durumda ve odak noktasını Ukrayna ile ortak füze üretimi girişimine kaydırmış bulunuyor.
Merz’in müttefikleri bu süreci tamamen başarısız olarak görmüyor. Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) milletvekili ve Bundestag Savunma Komisyonu Başkanı Thomas Röwekamp, Frankfurter Allgemeine Zeitung’a verdiği demeçte, menzil kısıtlamalarının kaldırılmasının, Taurus füzelerinin teslimatını engelleyen bir gerekçeyi ortadan kaldırdığını söyledi. Bu henüz bir “taahhüt” olmasa da, önceki ret kararının dayanağı artık geçersiz sayılabilir.
Orduyu yeniden inşa etmek yıllar alacak
Ancak Merz için daha büyük risk, söylemlerinin gerçekte yapabilecekleriyle örtüşmemesi. On yıllardır ihmal edilmiş olan Alman ordusunu yeniden inşa etmek yıllar alacak.
Örneğin Almanya, 2021’de NATO’ya 2030 yılına kadar 10 tugay sağlamayı taahhüt etti (bir tugay yaklaşık 5.000 askerden oluşur). Şu anda sekiz tugaya sahip olan Almanya, dokuzuncu tugayı Litvanya’da kuruyor ve bu birlik 2027’de hazır olacak.
Halihazırda yaklaşık 182 bin aktif askeri bulunan Almanya’nın 60 bin de yedek askeri olduğu belirtiliyor. Karşılaştırmak gerekirse, Soğuk Savaş döneminde Almanya ordusunda 500 bin asker görev yapıyor, 800 bin yedek askere erişim bulunuyordu. 2031 yılına kadar bu sayı 203 bine çıkarılmak isteniyor.
Yine de bu süreç ne kadar uzun sürerse sürsün ve hangi hatalar yapılırsa yapılsın, Almanya’nın ortakları onu Avrupa’nın birincil askeri gücü olarak yeniden kabullenmiş durumda. Ancak iki yıl sonra, Alman Dış İlişkiler Konseyi tarafından yayımlanan bir rapor, Scholz’un vaat ettiği dönüşümün hâlâ “anlamlı bir değişim üretmediğini” ifade etti.
Yeni şansölye ile birlikte Zeitenwende bu kez gerçekten mümkün mü?
Eylem ve söylem eksikliği yok. Göreve geleli yalnızca üç hafta olan Friedrich Merz, Almanya’nın Avrupa’nın en güçlü konvansiyonel ordusuna sahip olacağına söz verdi, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’yi Berlin’de ağırladı ve Kiev’i ziyaret etti. Ayrıca Litvanya’daki Alman askerlerinin konuşlanma törenine katıldı. Bu, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Almanya’nın yurtdışında ilk kalıcı askeri varlığı anlamına geliyor. En önemlisi, borç frenini kaldırarak, Alman ordusu Bundeswehr için ihtiyaç duyulan mali kaynağın önünü açtı.
Başbakan olarak yaptığı açılış konuşmasında, bu dönüşüm için gerekli tüm mali kaynakları sağlayacağını söyledi. “Almanya’nın müttefikleri bunu bekliyor” dedi Merz, “hatta neredeyse bunu bizden talep ediyorlar.” Almanya’yı “uyuyan bir orta güçten lider bir orta güce” dönüştürme niyetini açıkladı. Ve bu rolü şimdiden benimsedi bile.
Litvanya’da yaptığı konuşmada, “Vilnius’un savunulması Berlin’in savunulmasıdır. Ve ortak özgürlüğümüz coğrafi bir çizgide bitmez – onu savunmayı bıraktığımız yerde biter,” dedi. Bu sözler, yalnızca 2011 yılında, acil bir durumda çıkarlarımızı korumak için askerî güç kullanılabileceğini ima ettiği gerekçesiyle cumhurbaşkanının istifa etmek zorunda kaldığı bir ülkeden geliyor.