Türkiye 800 milyar dolarlık projeye katılacak mı? Atina veto için 16. maddeyi işaret etti
AB'nin yeni savunma programı SAFE'e üçüncü ülkelerin katılımı için kapı aralanırken, Türkiye’nin dahil olabilmesi için tüm üye ülkelerin onayını gerektiren ikili anlaşmalar şart koşuluyor. Yunanistan’ın müdahalesiyle getirilen oybirliği şartı, Ankara'nın katılımını belirsiz hale getiriyor
Avrupa Birliği Genel İşler Konseyi’nin dün gerçekleştirdiği oylamayla kabul edilen ve üye ülkelerin savunma sanayii yatırımlarını desteklemeyi amaçlayan yeni mali enstrüman SAFE (Savunma Sanayii Acil Destek Aracı) ile ilgili gözler, programın üçüncü ülkeleri kapsayan hükümlerine ve özellikle Türkiye’nin olası katılımına çevrildi. Yunan basınından To Vima ise Türkiye ile ilgili yayınladığı haberinde Ankara'nın katılımını inceledi.
İkili anlaşma ve oybirliği şartı
Diplomatik kaynaklara göre, SAFE kapsamında üçüncü ülkelerin programa katılımı teknik olarak mümkün olsa da, bu katılımın hayata geçmesi ikili anlaşmalara ve belirli şartların sağlanmasına bağlı.
Dışişleri kaynakları, her üçüncü ülke için özel olarak yapılacak bu ikili anlaşmaların, AB üyesi tüm ülkelerin oybirliğiyle onaylanması gerektiğini vurguladı. Yunanistan'ın müdahalesiyle, bu anlaşmaların sadece oybirliğiyle yürürlüğe girebileceği kuralının metne dahil edildiği belirtildi.
Türkiye'ye açılan kapı sınırlı iddiası
AB Komisyonu'nun resmi açıklamasında, SAFE programının üçüncü ülkelerle iş birliğinde "yeni bir sayfa" açtığı ifade edilirken, Ukrayna ve EFTA-EEA ülkeleri (İsviçre, İzlanda, Lihtenştayn ve Norveç) üye devletlerle aynı şartlarda programa katılabilecek. Bu ülkeler sadece ortak alımlara değil, aynı zamanda kendi savunma sanayilerinden satışlara da dahil olabilecek.
Ayrıca aday ülkeler (Türkiye dahil), potansiyel adaylar ve AB ile güvenlik-savunma iş birliği anlaşması bulunan ülkelerin (örneğin Birleşik Krallık) de ortak alımlara katılmasının önü açılıyor.
Ancak diplomatik kaynaklar, bu ifadelerin pratikte otomatik katılım anlamına gelmediğini belirtiyor. Katılım, ancak güvenlik ve savunma çıkarları doğrultusunda yapılacak değerlendirmeler ve imzalanacak özel anlaşmalar sonrasında mümkün olacak. Bu süreçte her ülke için ayrı değerlendirme yapılacak.
Tehdit oluşturan ülkelere katılım engeli
AB Komisyonu’nun savunma konularından sorumlu sözcüsü Thomas Renier, Türkiye’nin olası katılımına dair yöneltilen sorulara yanıtında, “SAFE düzenlemesiyle bazı üye ülkelerin –özellikle Yunanistan ve Kıbrıs’ın– endişeleri dikkate alındı,” diyerek şu ifadeyi kullandı:
“Madde 16 açık. Bir üçüncü ülkenin katılımı, eğer bir AB üye devletine ya da AB’nin tamamına savunma ya da güvenlik tehdidi oluşturuyorsa, engellenebilir.” Bu açıklama, Türkiye’nin Ege'deki politikalarına doğrudan bir gönderme olarak değerlendirildi.
Renier ayrıca SAFE kapsamında yürürlükte olan “koruma maddesine” de dikkat çekti. Buna göre, ortak alımı yapılan bir savunma ürününün en az %65’lik kısmı AB, EFTA/EEA ülkeleri ya da Ukrayna menşeli olmak zorunda. Üçüncü ülkelerin katkısı ise en fazla %35 ile sınırlı kalacak.
Yunanistan yönetmenliği engelleyemezdi
Bazı çevrelerde SAFE oylamasında Yunanistan’ın karşı durarak düzenlemeyi engelleyebileceği yorumları yapılırken, diplomatik kaynaklar bu iddiaları şu sözlerle yanıtladı:
“Yönetmelik nitelikli çoğunlukla kabul edildi. 27 üye devletten 26’sı, Kıbrıs dahil, düzenlemeye onay verdi. Yunanistan’ın veto hakkı yoktu.”
Öte yandan Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin katılımına dair koşulları düzenleyen 16. maddenin metne girmesinde Yunanistan’ın katkısı olduğunu ve ülkenin güvenlik çıkarlarının dikkate alındığını vurguladı.
SAFE Nedir, Ne Amaçlıyor?
SAFE, Avrupa Savunma Beyaz Kitabı'nın ilk ayağı olan ve Mart 2025’te Avrupa Komisyonu tarafından tanıtılan “ReArm Europe” hazırlık planının temel bileşenlerinden biri. Plan, toplamda 800 milyar Euro’yu aşan bir savunma harcamasını tetiklemeyi hedefliyor.
SAFE aracı ise üye devletlerin savunma sanayiine yönelik ortak yatırımlarına destek amacıyla, 150 milyar Euro’ya kadar düşük faizli ve çok yıllı krediler sunacak. Bu kapsamda, Avrupa Savunma Teknolojik ve Endüstriyel Tabanı’nın (EDTIB) güçlendirilmesi, savunma ürünlerinin erişilebilirliğinin sağlanması ve yetenek boşluklarının kapatılması hedefleniyor. SAFE ayrıca, AB’nin Ukrayna’ya verdiği desteği artırması için de yeni olanaklar sunacak.
Sonuç: Türkiye'ye şartlı açık kapı
Sonuç olarak, SAFE Türkiye’nin programa katılımına hukuken engel koymasa da, katılım için Yunanistan başta olmak üzere tüm üye ülkelerin oybirliğiyle onay vereceği özel anlaşmalar gerekiyor. Bu da Ankara’nın AB ile olan ilişkilerinde özellikle savunma ve güvenlik bağlamında ciddi bir diplomatik sınavla karşı karşıya kalacağını gösteriyor.
Yunanistan Türkiye'nin katılımını engelleyebilir mi?
BBC'nin haberine göre Türkiye'nin Avrupa savunmasına katkı sağlamasına sıcak bakan ülkelerin sayısı az değil. Özellikle AB'nin büyük ülkeleri savunma alanında, mevcut konjonktürün de etkisiyle, Türkiye'yle ilişkileri geliştirme ve derinleştirmeye sıcak bakıyor.
İtalya, İspanya, Polonya ve Almanya bu alanda başı çeken ülkeler. Fransa da ilke olarak Türkiye'yle savunma işbirliğini geliştirme ve SAFE'e katılım konularında sorun çıkaran bir profil çizmiyor.
Savunma ve havacılık alanında Türkiye'nin üretim kapasitesi üst düzeyde. Avrupa'nın üretim kapasitesi ise daha sorunlu. Bu nedenle Türkiye'nin silah sistemlerinin hızlı bir şekilde üretilmesine katkıda bulunabileceği düşünülüyor.