Washington Post: Trump’ın savunma bakanı Müslümanlara karşı Haçlı Seferi önermiş

Tekrar seçilen Trump, dünyanın en büyük ordusunu yönetmek için İslam'ı tehdit olarak gören bir ismi seçti: Bakan olacak televizyoncu Hegseth bir kitabında “Yahudi-Hıristiyan değerlerini” korumak için Müslümanlara karşı 'haçlı seferi' çağrısında bulunuyor

Bir kez daha başkan seçilen Donald Trump'ın Pentagon'un başına seçtiği ordu mensubu ve Fox News sunucusu Pete Hegseth İslam'ın Amerika'yı ele geçirmekle tehdit eden şiddet yanlısı bir güç olduğunu ve yeni bir “Haçlı Seferi” ile karşı konulması gerektiğini savunan bir isim. Ayrıca kadın ve transseksüel personelin orduya dahil edilmesine yönelik adımların ABD güvenliğini aşındırdığını güçlü bir şekilde savunuyor.

Washington Post gazetesi, Hegseth’in yakın tarihli kitaplarından pasajlar derledi. 20 Ocak’tan sonra dünyanın en büyük ordusunun başına geçecek olan televizyoncu, İslam karşıtlığını “savaşa hazırlanmalıyız” diyecek kadar ileri götürüyor. Hegseth, 2020 tarihli “American Crusade” (Amerikan Haçlı Seferi) adlı kitabında, Müslüman doğum oranlarına dikkat çekerek mülteci ve göçmenleri Amerikan toplumlarına “sızmakla” ve hükümet desteklerini “sömürmekle" suçluyor. İslam'ın “bir barış dini olmadığını, durumun hiçbir zaman böyle olmadığını” yazıyor ve “tüm modern Müslüman ülkelerin Hıristiyan ve Yahudiler için ya resmi ya da fiili olarak yasak bölgeler olduğunu” iddia ediyor.

Kitabında İslam'ın “neredeyse tamamen İslamcılar tarafından ele geçirildiğini ve kullanıldığını” yazıyor. Kitapta ayrıca, “İslamcıların küresel Müslüman nüfusun yüzde 25'ini oluşturduğu” ve “dünyanın geri kalanını boyun eğmeye zorlama ya da öldürme” misyonu taşıdıkları gibi ipe sapa gelmez iddiada bulunuluyor. “Sınır tanımayan solcular” ve “ezik Cumhuriyetçiler” tarafından desteklenen İslamcıların Avrupa ve Amerika'yı demografik, kültürel ve siyasi olarak “fethetmeyi” planladıklarını, laiklerle ittifak kurarak Amerikan ulusunun Yahudi-Hıristiyan kurumlarını yıkmak istediklerini" söylüyor. Hegseth “Batı'yı mümkün olduğunca çok sayıda Müslümanla dolduracaklar” ve ardından ”yerli nüfusa göre çok yüksek doğum oranları ve stratejik olarak içe kapalı kültürleri sayesinde bu göçmenlerin ve mültecilerin oğulları ve kızları yerli vatandaşlardan daha fazla sayıda çoğalacak” diyor.

Aynı kitapta Avrupa’yı da ele alan Trump’ın müstakbel bakanı İngiltere’deki seçilmiş Müslüman yetkililere ve son otuz yılda Avrupa'daki Müslüman nüfusun artışına işaret ederek, “müdahale edilmediği takdirde ABD'nin de benzer bir gelecekle karşı karşıya kalacağını” savunuyor. Hegseth, mesafe ve “geleneksel Hıristiyan dokusu sayesinde izole edilmiş olsa da” Amerika Birleşik Devletleri'nin “sadece kıyılarında değil, toplumunda ve okullarında” kültürel bir istila altında olduğunu savunuyor. Kitabında, Kasım 2019'da ülkede 26 Müslüman adayın seçimle iş başına geldiğini ve “Muhammed'in artık Amerika'da ilk on erkek ismi arasında yer aldığını” ileri sürüyor.

Ancak belki de en tehlikeli bölüm özetle şu:

“İçinde bulunduğumuz an 11. yüzyıla çok benziyor. Savaşmak istemiyoruz ama 1000 yıl önceki Hıristiyan kardeşlerimiz gibi savaşmak zorundayız. Kendinizi silahlandırın - mecazi olarak, entelektüel olarak, fiziksel olarak. Bizim savaşımız silahlarla değil. Şimdilik.”


Bu tür görüşlere sahip kişi, 3 milyondan fazla askeri ve sivil personeli, muazzam bir küresel üs ağını ve ABD'nin devasa nükleer cephaneliğini yönetecek. Öncesinde bir pozisyon olan savunma bakanı olmak için Senato onayına ihtiyacı var. Washington Post, Hegseth'e yorum taleplerine bulunduğunu ancak yanıt alamadığını da yazdı. Hegseth'in son yazıları, kadın hizmet üyelerinin önündeki engelleri kaldırmak, transseksüel askerlerin hizmet ve tıbbi bakımını desteklemek ve rütbelerdeki ayrımcılığa dikkat çekmek için son on yılda atılan adımlara yönelik sert eleştiriler içeriyor. Tüm bunların orduyu zayıflattığını söylüyor.

'Savaş Bakanlığı lazım'

Hegseth, 2024 başkanlık seçimleri öncesinde bu yaz yayınlanan son kitabında da Amerika'nın bir sonraki başkomutanına, Savunma Bakanlığı'nı 1947 öncesi adı olan Savaş Bakanlığı'na döndürmekle başlayarak ordunun bütünüyle değiştirmesi çağrısında bulunmuştu. The War on Warriors adlı kitabında ‘Sorun şu ki, daha empatik ve kadınsı bir ordu daha verimli bir ordu değildir’ diyen Hegseth “Daha verimsiz bir ordu herkesi risk altına sokar” diye yazmıştı. Bir başka pasajda Hegseth, liberallerin orduyu etkileyen “basit gerçekleri” reddettiğini savundu. Bu “gerçekler” arasında “erkeklerin daha güçlü ve agresif olmasını” sıraladı. Kadınların geçmişte savaş dışı rollerde hizmet vermesini överken, Pentagon'un 2015 yılında dönemin Başkanı Barack Obama dönemindeki kadınların tüm savaş görevlerinde rol alması kararını eleştirdi.

Hegseth kitabında, erkekler ve kadınlar arasındaki biyolojik farklılıklara değinerek, erkeklerin kas kütlesinin daha fazla olduğunu ve bunun da kadınları savaşın gerekliliklerine daha uygunsuz getirdiğini söyledi.
Hegseth ayrıca Pentagon liderlerinin, ordu içinde tartışmalı olan ve bazı üniformalı liderlerin karşı çıktığı muharebe entegrasyon kararını açıklarken öne sürdükleri, kadınların standartları karşılayabildikleri takdirde herhangi bir birimde hizmet etme fırsatını hak ettikleri yönündeki argümanları da reddetti. Hegseth'e göre “Babalar bizi risk almaya iter. Anneler bisikletlerimize emniyet tekerlekleri takar. Annelere ihtiyacımız var. Ama orduda değil, özellikle de muharebe birliklerinde.”

'Kadın gibi davranan erkek dikkat dağıtır'

2024 kitabında Hegseth ayrıca, Hava Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı iken hazırlık standartlarının düşürülmesini desteklemekle suçladığı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Charles Q. Brown Jr’ı hedef aldı. Afro-Amerikan olan Brown'ın bu görevdeyken imzaladığı ve subay adayları arasında çeşitliliği arttırmayı amaçlayan ve Hegseth'in “ırkçı” ve “yasadışı” olduğunu söylediği bir nota atıfta bulundu. Geçen hafta bir podcast yayınında Hegseth, Trump' ı Brown'ı ve çeşitlilik girişimlerinde yer alan diğer memurları kovmaya çağırdı. Hegseth kitabında, transseksüel askerler için tıbbi bakımın bir “savurganlık” olduğunu ve az sayıda personeli etkileyen politikalara odaklanmanın ordunun temel misyonundan uzaklaşmak anlamına geldiğini öne sürdü:

“Kadın gibi davranan erkekler ya da tam tersi, dikkat dağıtıcıdır. Sizin tarzınız bu olabilir ama bu tarz tuhaftır ve kimseye önemli bir değer katmaz.”

Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Sakarya'daki makarna fabrikasındaki patlama anı güvenlik kamerasına yansıdı Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Üç virüslü bir salgının ortasındayız