WSJ aktardı: Uçak kazalarında sağ kurtulanların ortak yönü var mı?
Güney Kore'de 179 kişinin öldüğü Jeju Air uçak kazasında yalnızca iki kişi hayatta kaldı. WSJ, uzmanlarla konuşarak uçak kazalarında sağ kurtulma olasılığına dair görüşlerini derledi
Güney Kore’de 179 kişinin hayatını kaybettiği uçak kazasından sadece iki kişi kurtuldu. İkisi de uçuş görevlisi olan kurtulanların hastane tedavileri bilinçleri yerinde bir şekilde sürüyor. Kurtulan erkeğin vücudunun sol tarafında kırıklar olduğu ve omurga zedelenmesi nedeniyle boyunluk taktığı, kadının ise sağ bileğini kırdığı ve vücudunun sağ tarafında hasarlar olduğu belirtildi.
WSJ ‘de yer alan habere göre, Uluslararası Hava Güvenliği Araştırmacıları Topluluğu Başkanı Barbara Dunn, “Sağ kurtulmanın mümkün olmadığı düşünülen bu durumdan kurtulmuş olmalarının pek çok sebebi olabilir” diyor. Dunn uçak kazalarında kurtulmanın uçağın nasıl yere indiği, yolcunun nerede oturduğu gibi faktörlere bağlı olarak mümkün olabileceğini söylüyor. Aynı zamanda yolcunun kemerinin takılı olup olmadığı ya da uçuş önceleri belirtilen “çarpışma pozisyonunu” uygulayıp uygulamadığının da belirleyici olabileceği belirtiliyor.
Tek faktör açıklamaya yetmez
Güney Kore’deki Jeju Air felaketinden birkaç gün önce Azerbaycan Havayolları’na ait bir uçağın Kazakistan’da Rus füzesi isabet etmesi sonucu düştüğü kazada 29 kişi hayatta kalmıştı. 38 kişinin öldüğü kazada kurtulanların hepsinin uçağın arkasında oturduğu tespit edilmişti.
Öte yandan bir uçak kazasında yolcunun nerede oturduğunun önemini belirleyen en önemli faktör, uçağın nasıl düştüğü. Uçağın burun üstü düştüğü bir kazada en çok etkilenenler önlerde oturanlar olsa da yine de durumu değiştirebilen başka unsurlar var. Dunn, “Pek çok insan arkada oturmanın daha güvenli olduğunu söylüyor. Tam olarak öyle değil. Yangının ne kadar hızlı çıktığı, ne kadar hızla bir çıkışa ulaşabileceğiniz gibi faktörler de çok önemli” diyor.
ABD Ulusal Ulaşım Güvenlik Kurulu, yolculara aktarılan kuvvet insan dayanıklılığının sınırlarını aşmıyorsa ve uçağın yapısı büyük ölçüde sağlam kaldıysa kazaları “hayatta kalınabilir” olarak tanımlıyor. Fakat G-kuvvetlerinin çok yüksek olduğu ve insan vücudunun dayanıklılık sınırını aştığı durumlar “hayatta kalınamaz” olarak değerlendiriliyor. Ulusal Ulaşım Güvenlik Kurulu’nun hayatta kalınabilirlik tanımları, duman veya yangın gibi tehlikelerin etkilerini dikkate almıyor ve bir kazada gerçekten hayatta kalanların olup olmamasına dayanmıyor.
İnsanları Dünya’ya bağlı tutan yerçekimi kuvvetine G-kuvveti deniliyor. Günlük hayatta insanlar 1 G kuvvetine maruz kalırken bir hız treni ya da hızla ivmelenen bir elektrikli araç bu kuvvetin iki ya da üç katını yaratabiliyor. Direncin yükselebildiğini kanıtlayan araştırmalar olsa da insanların genelde 4 veya 5 G kuvvetinde bilincini kaybettiği biliniyor.
Embry-Riddle Havacılık Üniversitesi'nde havacılık güvenliği uzmanı ve profesör Anthony T. Brickhouse, “Hayatta kalınabilir dediğinizde insanların hayatta kaldığını, hayatta kalınamaz dediğinizde ise herkesin öldüğünü düşünebilirsiniz. Ancak hayatta kalınamaz dediğimiz kazalardan sağ çıkanlar olduğu gibi, hayatta kalınabilir dediğimiz kazalarda da ölenler oldu” diyor.
Ciddi kazalar araştırıldı
Ulaşım Güvenlik Kurulu, ciddi kazalarda yolcu hayatta kalma oranlarını anlamak içi 1983 ile 2017 yılları arasında ticari uçuşları inceledi. “Ciddi kazalar” yangın çıkması, en az bir ciddi yaralanma veya ölüm ve uçakta önemli hasar ya da tamamen yok olma durumlarını içeren kazalar olarak tanımlandı. Bu kriterlere uyan 35 kaza bulundu.
Bu kazalardan birinde, 1987 yılında Detroit’te kalkıştan kısa bir süre sonra düşen bir McDonnell Douglas DC-9’da bulunan 155 yolcudan sadece 4 yaşındaki bir kız çocuğu hayatta kalmıştı.
Ulaşım Güvenlik Kurulu kaza raporuna göre, Northwest Airlines’ın 255 sefer sayılı uçuşunun enkazı, iki otoyol üst geçidini kapsayan bir hatta saçıldı. Tüm yolcu koltukları yerinden kopmuş ve yol boyunca dağılmıştı. Kazadan sağ kurtulan çocuk, ailesi ve kardeşiyle birlikte seyahat ediyordu ve üst geçitlerden birinin altındaki enkazda bulundu. Kız çocuğunun koltuğu 8F olarak atanmıştı.
İncelenen kazalarda toplam 3.823 yolcunun yarısından biraz fazlası hafif ya da hiç yaralanma olmadan hayatta kaldı; yüzde 6,3’ü ciddi şekilde yaralandı; yüzde 27’si çarpma nedeniyle öldü; yüzde 4,1’i ise yangın veya dumandan hayatını kaybetti. Yaklaşık yüzde 10’u ise diğer veya bilinmeyen nedenlerle yaşamını yitirdi.
Şans faktörü
Northwest 255 kazasıyla ilgili raporda, yolcuların ve mürettebatın travma sonucu öldüğü, uçağın da nihai çarpışmada parçalandığını ve kabinin tamamen yok olduğu belirtildi. Raporda, kaza "hayatta kalınamaz" olarak nitelendirildi. Ancak bir dizi şans eseri olay, bir anaokulu öğrencisinin hayatta kalmasını sağladı.
Brickhouse, “Bazen şeyler olur ve açıklaması gerçekten zor. Bu terimi kullanmaktan hoşlanmıyorum ama bazen şans faktörü de devreye giriyor” diyor.