AB yetkililerinden Euro’nun 25. yıl dönümü için ortak kutlama mesajı

Avrupa Birliği (AB) üst düzey yetkilileri, Euro para biriminin 25’inci yıl dönümünü kutlamak adına ortak bir mesajı yayınladı. İşte o mesaj ve geçmişten geleceğe euro

AB üye devletlerinin tek para birimi olarak 1 Ocak 1999’da kullanılmaya başlayan Euro 25’inci yıl dönümü için AB yetkilileri ortak bir kutlama mesajı yayınladı. Yetkililer arasında, AB Konseyi Başkanı Charles Michel, İrlanda Kamu Harcamaları ve Reformu Bakanı Paschal Donohoe, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola yer aldı.

“Tek bir para birimine ihtiyaç duyuldu”

Ortak mesajda, Euro’nun İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa’da ekonomik faydalardan yararlanmanın en önemli yolunun tek bir para birimine ihtiyaç duyulması üzerine kullanılmaya başlandığının altı çizildi. Mesajda, “Avrupa'nın meselesi her zaman ülkelerin tek başına çözemeyeceği sorunların çözümüne dayanıyordu. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra vizyon sahibi liderler, kıtamızda barışı sağlamanın tek yolunun ekonomilerimizi birleştirmek olduğunu anladılar. Birleşik bir Avrupa, zamanla bu barış temettüsünün yarattığı ekonomik faydalardan en iyi şekilde yararlanmak için tek bir para birimine ihtiyaç duyacaktır fikriyle 25 yıl önce, 1 Ocak 1999'da bu proje gerçeğe dönüştü. Bugün, euro bize sadelik, istikrar ve egemenlik kazandıran günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası” ifadelerine yer verildi.

“Dünyanın en önemli ikinci para birimi”

Dönemin gündeminde yer alan kriz ortamında ortaya çıkan Euro için şu ifadeler kullanıldı: “Fiyatları kolayca karşılaştırabilen, ticaret yapabilen ve seyahat edebilen Avrupalı ​​vatandaşların hayatını kolaylaştırdı. Bir dizi krizin ortasında büyümeyi ve istihdamı koruyarak bize istikrar kazandırdı. Ve dünyanın en önemli ikinci para birimini çıkarmak bize çalkantılı bir dünyada daha fazla egemenlik kazandırdı. Dolayısıyla Euro kullanan ülkelerin 11 ülkeden 20’ye çıkması sürpriz değil.
Yıllar boyunca, Euro’nun geleceğine ilişkin sorular da dahil olmak üzere çok büyük zorluklar yaşandı. Ancak her seferinde doğru cevapları bulduk. Örneğin, küresel mali krize ve devlet borcu krizine yanıt olarak, uyumlulaştırılmış bankacılık denetim ve çözümleme sistemi veya Avrupa İstikrar Mekanizması gibi koruma önlemleri oluşturduk. Ama işimiz bitmiyor. Çünkü bugün ülkelerin tek başına üstesinden gelemeyeceği yeni zorluklarla karşı karşıyayız ve insanlar yanıt için Avrupa'ya bakıyor.”

Daha fazla bilgi

  • AB üyesi 27 ülkenin 20'sinin resmi para birimi olarak kullanılan euro, 1999'da kaydi olarak yürürlüğe girmişti. Bu tarihte euro, dünya finans piyasalarına tanıtılarak giriş yapmıştı. 3 yıllık bir geçiş sürecinin ardından günlük yaşamda tedavüle sokulan euro, 1 Ocak 2002 tarihinde banknot ve bozuk para olarak piyasaya sürülmüş ve günlük işlemlerde kullanılmaya başlanmıştı.
  • Halihazırda euro'yu, Almanya, Avusturya, Belçika, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İrlanda, İspanya, İtalya, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Slovakya, Slovenya, Yunanistan ve Hırvatistan olmak üzere 20 AB üyesi ülke kullanıyor.
  • Euro Bölgesi olarak adlandırılan bu ülkelerin para politikası, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve üye ülkelerin merkez bankalarından oluşan Euro Sistemi tarafından idare ediliyor.
  • Frankfurt merkezli ECB'nin görevi, para birimi olarak euroyu kullanan AB üyesi ülkelerden oluşan Euro Bölgesi'nde fiyat istikrarını sağlamak olarak tanımlanıyor.
  • Birinci görevi, enflasyonun orta vadede yüzde 2'yi aşmamasını sağlayarak Euro Bölgesi'nde fiyat istikrarını korumak olan ECB, faiz oranlarını harcamaları caydırmak için yükselterek ya da tüketimi teşvik etmek için düşürerek fiyat artışını kontrol ediyor.
  • ECB faiz oranı kararları, Yönetim Kurulu'nun 6 üyesi ve 20 üye ülkenin ulusal merkez bankası başkanlarından oluşan bankanın Yönetim Konseyi tarafından alınıyor.
  • Konsey, her 6 haftada bir ekonominin ve para biriminin durumunu değerlendirmek ve para politikası stratejisine karar vermek üzere ayda 2 kez ECB'nin merkezinde toplanıyor.
  • Euro Bölgesi bankalarını denetlemek, mali sistemi izlemek, euro banknotları basmak, kartla veya çevrim içi olarak euro ile güvenli ödeme yapılmasını sağlamak ve kripto varlıklarını araştırmak da ECB'nin diğer sorumlulukları arasında yer alıyor.

Avrupa'da yaklaşık 344 milyon kişi kullanıyor

  • Avrupa Para Birimi, "ekü" ve "euro" olarak da adlandırılan euro, çeşitli renk ve boyuta sahip 5, 10, 20, 50, 100, 200 ve 500 olmak üzere 7 farklı banknot ve 1, 2, 5, 10, 20, 50 sent ile 1 ve 2 euro metal para olarak tedavülde bulunuyor.
  • En yüksek değere sahip olan 500 euroluk banknotların basımı, terörün finansmanına ve kara para aklamaya karşı mücadele nedeniyle 2019 yılında durduruldu.
  • Artık günlük yaşam ve alışverişte kullanılamamasına rağmen 500 euro'luk banknotlar banka hesaplarına yatırılabiliyor ve bankalardan değiştirilebiliyor.
  • Danimarka dışındaki bütün AB ülkelerinin, gerekli kriterleri yerine getirmesi halinde euro para birimine geçmesi zorunluluğu bulunuyor. Referandumla euro'ya geçmeyi kabul etmeyen Danimarka, AB anlaşmaları gereği bütün ekonomik ve uyum kriterlerini karşılamasına rağmen bu konuda mesafeli duruyor.
  • Euro'ya en son katılım 1 Ocak 2023 tarihinde Hırvatistan'la gerçekleşirken, birkaç yıla kadar Bulgaristan'ın da katılımı bekleniyor. Euro para birimine geçiş süreci için başvuruda bulunan Bulgaristan'ın da 2025 başında Euro Bölgesi'ne girme hedefi bulunuyor.
  • Euro, 1999 yılında piyasaya sürüldüğünde 1 euro 1,17 dolar seviyesindeydi. Bu tarihten sonra euro, dolar karşısında hızla değer kaybetti. Ekim 2000'de euro 0,83 dolara kadar geriledi.
  • Euro, 2002 yılından 2008'e kadarki süreçte dolara karşı değer kazandı. 2008 yılında 1 euro 1,60 dolara kadar çıkarak rekor kırdı.
  • 2022'de, Rusya-Ukrayna savaşı, enerji krizi, dünya genelinde artan jeopolitik riskler ve ABD Merkez Bankasının (Fed) şahin politikaları, doları diğer para birimleri karşısında daha değerli hale getirmiş ve euro dolara karşı gerilemişti.
  • Fakat ECB'nin son dönemdeki şahin tutumu, euronun bu yıl 2020'den beri ilk kez dolar karşısında değer kazanmasına yardımcı oldu. 28 Aralık itibarıyla euro/dolar paritesi ABD Merkez Bankasının (Fed) parasal sıkılaştırmayı yavaşlatması ve Euro Bölgesi ekonomisindeki bazı iyileşmelerin desteğiyle bu yıl yaklaşık yüzde 3,5 yükseldi.
  • 2023 başında 1,07 olan euro dolar paritesi 29 Aralık itibarıyla 1,1041 seviyelerinde seyrediyor.

Uluslararası kullanımı

Doların ardından dünyanın en fazla kullanılan ikinci rezerv para birimi konumunda bulunan euronun uluslararası piyasalarda kullanımı da oldukça sabit biçimde devam ediyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) raporlarında euro para biriminin küresel döviz rezervlerinin yüzde 19,6'sını oluşturduğu öngörülüyor.

Yeniden tasarlanıyor

  • ECB, 22 yıldan fazla tedavülde olan euro banknotları "Avrupa kültürüne", "kuşlara" ve "nehirlere" odaklanan temalarla yeniden tasarlamayı öngörüyor.
  • Yeni tasarım sürecinde Euro Bölgesi'ndeki insanlardan gelecekteki banknotlar için olası temalar hakkında görüş toplayan ECB, yeni banknotların kültür ve doğa temalı olacağını açıkladı.
  • Kültür teması altındaki banknotlar anıtları, edebiyatı, müziği, bilimsel keşifleri ve icatları gösterecek. Doğa teması, banknotlarda, sınırları aşan nehirleri veya bölgesel kuşların resimlerini taşıyacak.
  • Yeniden tasarlanan banknotların tedavüle çıkmalarının birkaç yıl sürmesi beklenirken, süreçte ulusal tasarımlar içeren madeni paralara da dokunulmayacak.
  • ECB Yönetim Konseyi, yeni banknotlar basılmadan önce nihai kararı verecek.

Dijital euro çalışmaları

ECB, euro banknotlarının yeniden tasarımının yanında, kendi para biriminin dijital versiyonunu piyasaya sürmeye de hazırlanıyor. ECB, dijital euronun oluşturulmasına yönelik projesine 2021'de başlayarak, dijital paranın ihracını araştırmaya başlamıştı. Banka, dijital euro ihracı projesinde Kasım 2023'ten itibaren 2 yıllık bir "hazırlık aşamasına" geçileceğini açıkladı.

ECB Yönetim Konseyi, dijital euronun ihracına yönelik iki yıl sürecek bir "hazırlık aşamasına" geçmek için yeşil ışık yakarken, 1 Kasım 2023'te başlayan hazırlık aşamasıyla altyapıyı geliştirecek sağlayıcıların seçilmesini içeren çalışmalarla potansiyel bir dijital euronun zeminini oluşturuluyor. Bunun yanında, AB'de dijital euronun yürürlüğe sokulması halinde uygulanacak denetim mekanizmasını ve temel yasal unsurlarını düzenleyecek bir çerçeve üzerinde çalışılıyor. Dijital euronun ne zaman çıkarılacağına ilişkin nihai kararı ECB alacak. Dijital euro, ECB tarafından çıkarılacak ve halkın kullanımına açık bir merkez bankası dijital para birimi olacak.

Dijital euro, nakit euronun dijital uyarlaması olarak kullanılacak. Kripto varlıkların aksine dijital euronun arkasında ECB bulunacak ve nakit euroda olduğu gibi tutulan her dijital euro doğrudan ECB tarafından desteklenecek. ECB, dijital euronun güvenilirliğini, değerini, istikrarını ve itibarını korurken, nakit euro ile değiştirilebileceğini garanti edecek. Dijital euro ile Avrupa çapında alternatif bir ödeme çözümü sunulacak, kişi ve işletmeler mevcut seçeneklere ilave olarak dijital euro ile ödeme yapabilecek. Dijital euro, Euro Bölgesi'nde geniş çapta kabul gören, ucuz, güvenli ve resmi para birimi haline gelecek.

Öte yandan, ECB, dijital euro ile Avrupa'da dijital ödemeler pazarına hakim olan ABD'li şirketlere karşı koymayı da hedefliyor.

Euro Bölgesi ülkelerinin kamu borcu yüksek

Euro Bölgesi'nde kamu borcunun GSYH'ye oranı, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 90,3 seviyesinde ölçüldü. Euro Bölgesi'nin toplam kamu borcu 12,6 trilyon euro seviyesini buluyor.

Euro para birimini kullanan ülkelerdeki yüksek kamu borç oranları dikkati çekiyor. AB üyesi ülkeler arasında 2023 yılının ikinci çeyreğinde kamu borcunun GSYH'ye oranının en fazla olduğu ülke yüzde 166,5 ile Yunanistan oldu. Onu, yüzde 142,4 ile İtalya, yüzde 111,9 ile Fransa, yüzde 111,2 ile İspanya, yüzde 110,1 ile Portekiz ve yüzde 106 ile Belçika izledi.

Söz konusu dönemde kamu borcunun GSYH'ye oranının en az olduğu ülkeler ise yüzde 18,5 ile Estonya, yüzde 21,5 ile Bulgaristan ve yüzde 28,2 ile Lüksemburg olarak belirlendi.

AB kurallarına göre, normal şartlarda üye ülkelerin kamu borçlarının, GSYH'lerinin yüzde 60'ını geçmemesi gerekiyor. Bu sınır aşıldığında uygulanacak tedbirlerin AB Komisyonu'na bildirilmesi ve etkin mücadelenin yapılması gerekiyor. Ancak AB ülkeleri, uzun yıllardır kamu borçlarını düşürecek adımları ve kemer sıkma politikalarını uygulamakta sorun yaşıyor.

Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Üç virüslü bir salgının ortasındayız