Çok satan “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” ile şirketokrasinin yıkıcılığını anlatan modern zaman kâhini John Perkins, yeni kitabı ‘Jaguara Dokunmak’ta dünyayı değiştirmek için korkuları eyleme dönüştürmeyi anlatıyor
Nazlı Berivan Ak
berivanak@gmail.comBir Ekonomik Tetikçinin İtirafları serisinin ardından, bu kez Jaguara Dokunmak (April Yayıncılık) ile okurların karşısındasınız. Kitapta bir yaşam ekonomisi müjdeliyorsunuz... Jaguara Dokunmak hayatımı, geçmişimi, geleceği anlattığım bir köprü kitap; ölüm ekonomisini destekleyen, baronlarla özgür geleceği kurmak isteyenler arasında bir köprü… Nedir bu ölüm ekonomisi? Şirketlerin ve politikacıların hırsları, kendi kendini yok olmanın sınırına dek tüketen küresel bir ekonomik düzen, bir ‘ölüm ekonomisi’ yarattı. Çevreye ve sosyal hayata verdiği zararı önemsemeksizin kısa süreli kazancı maksimize etmeye dayalı bu ölüm ekonomisi, 1970 ve 1980’lerde politikacılar ve ekonomistler tarafından desteklendi. Oysa 1960’ların sonlarına doğru, ben üniversitede işletme okurken şirket patronlarına; çalışanlarını, tedarikçilerini, müşterilerini ve operasyonlarını yürüttükleri yerlerde yaşayan yerel halkı gözetmesi ve yatırımcıları adına makul bir kazanç elde etmesi gerektiği öğretilirdi. Politik karmaşa, iklim, eşitsizlik, pandemi. Bu dönemde ‘jaguara dokunmanın’ anlamı nedir? 1968 yılında hayatımı kurtaran ve mentorum olan bir şaman şunu söylemişti: “Jaguara dokunmak’ korkularını, bariyerlerini tanımak, onlarla yüzleşmek, algılarını değiştirmek, enerjilerini kabul etmek ve kendini, dünyayı değiştirmek için harekete geçmektir.” Ölüm ekonomisinden yaşam ekonomisine geçmek zorunda olduğumuzdan bahsettim. Önümüzde duran bariyerleri, jaguarları tanımanın ve def etmenin yollarını gösteriyorum. Şirketokrasiyi sonlandırıp özgürlüğümüzü kazanmak mümkün mü? Uluslararası konuşmalar sonrası yaptığım sohbetlerde büyük şirketlerin sahipleri, çocuklarından, torunlarından ve dünyayı nasıl da değiştirmek istediklerinden söz etti. Şirketlerinde yapacakları en küçük değişiklikte piyasa değerlerinin düşeceğinden ve yerlerine başkasının geleceğinden korkuyorlardı, bir yandan da yeni neslin değişim isteğini destekliyorlardı. Jaguara Dokunmak’a ilham kaynağı o insanlar. Farklı bir dünya ve rüya isteyen insanlar. Yeni bir ‘Amerikan rüyası’ mı? Amerikan rüyasından değil, global bir rüyadan bahsetmek zorundayız. Pandemi hayatımıza girmeden önce bile, büyük şirketlerin Yeni Yeşil Anlaşma için masaya oturduğunu, 2019’un Ağustos’unda 180 şirketin başlarının bir araya gelip kısa vadeli kâr motivasyonunun artık sürdürülebilir olamayacağını açıkladığını biliyoruz. Yaşam ekonomisine geçiş hızlanıyor. Pandemi bunu daha da hızlandıracak. ***
Ekonomik tetikçi kim?
“Ekonomik tetikçiler (ET’ler) ülkeleri dolandıran yüksek ücretli profesyonellerdir. Dünya Bankası, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı gibi ‘yardım’ kuruluşlarından büyük şirketlerin kasalarına ve doğal kaynaklarımızı kontrol eden birkaç varlıklı ailenin ceplerine para aktarırlar. Kullandıkları araçlar, sahte finansal raporlar, hileli seçimler, darbeler, rüşvet, zorbalık ve cinayettir. Nereden mi biliyorum? Ben de bir ET idim.”
Değişim gayet mümkün
“Değişim yaratmak için önce bir şirket seçin. Değişimi başlatmak ve tüketiciyi bilinçlendirmek için. Mail atın, tweet atın, ‘Ürünlerinizi, işlerinizi takip ediyorum, çalışanlarınıza hakkaniyetli davranmadığınız, küresel ısınmayla ilgili ciddi adımlar atmadığınız sürece sizden uzak duracağım’ deyin. Ekiplerinizi, çemberlerinizi kurun. Değişim böyle oluyor, böyle olacak. Bana güvenin. İçeriden biri olarak söylüyorum.”
Türkler değişime açık
“Türkiye’deki okurlarımla sosyal medya üzerinden aktif bir iletişimimiz var. Avrupa Birliği, basın özgürlüğü, kalkınma ve ülkedeki inşaat faaliyetleri üzerine çok yorum bırakıyorlar sayfalarıma. Değişime çok açık, genç ve meraklı bir halk!”