Efsaneye göre birkaç yıl önce Jeff Bezos, Amazon stüdyolarının yetkililerine Game of Thrones’u gölgede bırakacak bir fantastik dizi yapmalarını buyurdu. Gelin görün ki global televizyonun çehresini değiştirmek öyle göründüğü gibi kolay değil. Üstelik çok pahalı. Neticede, The Wheel of Time için Çekya’nın başkenti Prag’a 40 kilometre uzakta bir bölgeye hayali Two Rivers kasabası kuruldu. Jordan Studios koskocaman bir hangar. Burada nelerin olduğunu saymaya çalışalım. Görsel efektler için bir stüdyo, dublörlerin ok atma talimi yapabilecekleri, tırmanma duvarlı bir spor salonu, bir orduyu giydirebilecek kadar donanımlı bir kostüm departmanı, yazarlar için ayrı bir bölüm, muhasebe, set dekoru ve halkla ilişkiler… Böyle uzayıp giden tam teşekküllü, büyük bir organizasyon… Başrol oyuncusu Rosamund Pike’ın da kocası ve çocuklarıyla birlikte Prag’a yerleştiğini (hatta orada yaşamayı sürdürdüğünü) belirtelim.
GOT’tan çok daha pahalı
Dökülen parayı kıyaslamak gerekirse: Game of Thrones’un ilk sezonunda HBO bölüm başına ortalama 6 milyon dolar harcamıştı. Bu rakam The Wheel of Time’da ise 10 milyon dolar. Tabii Amazon para harcamaktan çekinen bir kurum değil. Prodüksiyonu başlayan ve 2022’nin en çok beklenen yapımlarından biri olan The Lord of the Rings’in sadece hakları için de 250 milyon dolar ödemişti. The Wheel of Time dizisi tüm dünyada milyonlarca kişi tarafından okunan, ülkemizde de Zaman Çarkı adıyla yayımlanan Robert Jordan imzalı serisinden uyarlama. Binlerce karakter ve yılı kapsayan seride gerçekten çok fazla malzeme var. Kitap serilerini uyarlamanın ne denli zor olduğunu Game of Thrones’da görmüştük. Kimi anlatıların atlanması ya da hepten vazgeçilmesi, yeni karakterlerin icat edilmesi ve okurların hayal gücünün yerini özel efektlerin alması gerekiyor. Büyülü zamanlarda geçen hikaye, yalnızca kadınlardan oluşan Aes Sedai sancağının üyesi Moiraine’in (Rosamund Pike) Two Rivers kasabasına gelmesiyle başlıyor. Moiraine burada beş kişilik bir grupla tehlikeli ve sürprizlerle dolu bir yolculuğa çıkıyor. Bu yolculuğun sonunda, insanlığın ya kurtuluşunu göreceğiz ya da kaçınılmaz yok oluşu… Acaba kaderde ne var?
İkinci sezon onaylandı
The Wheel of Time’da ağırlıkla kadın karakterlere rastlıyoruz. Bu nedenle, azizleri andıran kahramanlar ve sakallı büyücüler gibi Tolkien arketiplerinden ya da aşırı erkek Game Of Thrones dünyasından farklı bir şey izliyoruz. Dizide de tıpkı romanda olduğu gibi insanlara kadın ya da erkek değil, bir ruh olarak yaklaşılıyor. Dizinin kitaplardan en farklı yanı ise bir kadın karakterin büyük olasılıkla Yenidendoğan Ejder (Dragon Reborn) olması. Merakla beklenen dizi 19 Kasım’da Amazon Prime Video’da başlayacak. Son yılların en iddialı yapımlarından Wheel of Time’ın ilk sezonu sekiz bölümden oluşuyor. Amazon şimdiden ikinci sezon için onay verdi.