Finlandiya yapımı Bullets tipik İskandinav atmosferinde geçen, biri ajan diğeri terörist iki kadının hikayesini anlatan bir suç dizisi. Sibel Kekilli başrolünde olduğu diziyi anlatıyor
Hem birbirinden kimliklerini gizlemek hem de birbirlerinin güvenini kazanmak zorunda olan iki kadın… Biri ajan, diğeri terörist. Bu heyecan verici ve karmaşık ilişkiye bir de ‘Nordik’ atmosfer ekleyin. BluTV’deki Bullets sizi bu sayede yakalayıp 10 bölüm boyunca bırakmıyor. 2018’de yayın hayatına başlasa da, Bullets’ın popülerliği İngiltere’nin dijital platformu Walter Presents’te yayına girmesiyle arttı. Finlandiya yapımı suç ve gerilim dizisini Türkiye’ye yakınlaştıran bir unsur da, bir başrolde Sibel Kekilli’nin olması. Konuyu özetlemek gerekirse; istihbarat için çalışan Mari (Krista Kosonen), Finlandiya’ya gelen bir mülteciye yardım etmek için kimliğini gizler. Bu mülteci, intihar bombacılarının eski bir üyesi olarak bilinen, dünyanın en çok aranan teröristlerinden biri olan, fakat öldüğü tahmin edilen Çeçen Madina’dır (Sibel Kekilli). Ve Mari, Madina’nın Helsinki’de ne yaptığını ortaya çıkarabilmek için onun güvenini kazanmak zorundadır. Kariyerinin zirvesini Game of Thrones’un Shae’si ile yaşayan Kekilli, Drama Quarterly’e verdiği röportajda diziyi ve Madina’yı anlattı.
Sevebileceğimiz bir karakter değil
“Hayatı travmalarla dolu bir kadın. Eşini ve kızını kaybettikten sonra ülkesinden kaçmak zorunda kalıyor. Hayatta kalma mücadelesi verirken illegal faaliyetler yapan karanlık kişilerle tanışıyor ve bazen yanlış kararlar veriyor. İzleyici olarak her zaman onun kararlarını anlamamız mümkün değil ama geçmişini hesaba kattığınız zaman neyi, neden yaptığı anlam kazanıyor. Hayat siyah ya da beyazdan ibaret değil, çoğunlukla gri. Ama onu anlamaya çalışabiliriz.’’
‘Kara Dul’ hakkında son 10 yılda çok kitap okudum
“Bir kadın oyuncu olarak, böyle karmaşık roller çok az denk geliyor. Çoğu zaman kadınları yan hikayelerde görüyoruz ama artık o dönem bitti. ‘Black Widow’ (Kara Dul-Rusya karşıtı eylemler düzenleyen İslamcı kadınlara verilen isim) hakkında son 10 yılda çok fazla okudum çünkü kadınların nasıl intihar bombacısı olduklarını anlamak istiyordum. Dublörle provalarım oldu, silah kullanma dersleri aldım, az da olsa Çeçence kelimeler öğrenmeye çalıştım- ki bu gerçekten zordu. Çeçence bazı kalıpları öğrenme konusunda çok istekliydim ancak kolay değildi çünkü stresli zamanlarda hemen kendi dilinize dönme eğilimi gösteriyorsunuz. Aynı zamanda Finlandiya’nın kışı çok güzel ama geceleri -20 derecede çekim yapmak gerçekten çok zorlayıcı.”
Shae sevildi çünkü Tyrion’a sonuna kadar sadıktı
“Game of Thrones’daki Shae karakterinin çok sevilmesinin sebebi Tyrion’a sadakati. Shae için Tyrion’un ne yaptığının hiçbir önemi yoktu. Mesela başka bir kadınla evlenmesi… Shae her zaman onun yanındaydı. Ama sonunda, -onu korumak için bile olsa- hakaret etmesini kabul etmedi, Tyrion çizgiyi aşmış oldu. Shae’yi çok sevdim. O da sadece siyah beyaz değildi ve aynı zamanda cesurdu. Sondaki Tyrion’ın yargılanma sahnesinde onu kabul etmek ve anlamak için çalışmam gerekti. Ama sonunda fark ettim ki, başka seçeneği yoktu.’’
Karantina sürecinde bol bol dizi izledim
“2020 yılının mart ayından itibaren, yani karantinanın ilk haftalarında kendimi daha sakinleşmiş hissettim ve bütün dünyanın yavaşlamasını sevdim ama süreç uzadıkça zorlaştı. Projelerim 2021’e ertelendi. Boş zamanımı evimi yenilemekle ve yaşadığım Hamburg’u da farklı bir şekilde keşfetmekle değerlendirdim. Günde iki defa yürüyüşe çıkıyorum ve daha önce hiç dikkatimi çekmeyen küçük güzel yerleri keşfediyorum. Mesela mezarlıkları ziyaret ediyorum, çok huzurlu geliyor. Bunun dışında izlemeye daha önce vakit bulamadığım Breaking Bad, Chernobyl, Downton Abbey ve The Handmaid’s Tale gibi dizilere başladım.” Derleyen: Gizem Elçi
TV’de İskandinav kasveti sevenlere
Box21: İsveç yapımı bu polisiye aynı zamanda bir kadının hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Dizi altı bölüm boyunca seyirciye suçlu ve kurban kavramlarını da sorgulatıyor. (BluTV) Exit: Norveç finans dünyasından hikayeleri seyirciye aktaran Exit aslında bayağı sinir bozucu bir yapım. Çok zengin insanların çok zengin yaşantıları bazen sınırları zorluyor ama hikaye ve “suçlar” oldukça ilgi çekici. (BluTV) Borderliner: Bir polisin işiyle ailesi arasında kalmasının hikayesi oldukça keyifli. Görüntüleri ve kurgusuyla izleyiciyi kendine çeken dizi, karanlık ve yavaş tempo sevenler için çok uygun. (Netflix) Valhalla Murders: Yıllar sonra memleketine dönen bir dedektif, seri katil peşine düşer. İzleyiciyi İzlanda’ya götüren dizi sekiz bölümlük ilk sezonuyla kıvamında bir gerilim sunuyor. (Netflix) Borgen: Danimarka’nın ilk kadın başbakanı olan Birgitte Nyborg’un hikayesi insanı sarıyor. Siyasetin arka odasını çekişmeler üzerinden anlatan dizi bu işin her ülkede ilgi çekici olduğunu kanıtlar nitelikte. (Netflix) Chaliphate: İsveç’ten kaçıp IŞID’e katılan sevgilisiyle evlenen ama sonra ülkesine dönmek için inanılmaz zorlukları göze alan bir anneyi merkezine koyan hikaye sekiz bölüm boyunca su gibi akıyor. (Netflix) Deadwind: Kasvetli Finlandiya ortamından bir kadın dedektif dizisi. Dedektif Sofia Karppi, yaşadığı bir kayıptan birkaç ay sonra, Helsinki’deki bir inşaat şirketiyle bağlantıları olan bir kadının cinayetini araştırır. (Netflix) Derleyen: Mehmet Dinler