İspanyol dizisi La Casa de Papel, 2017’de Netflix’te yayınlandığından beri dünyanın en sevilen ve en çok izlenen dizilerinden biri olarak sınırları aştı. Kırmızı tulumlardan, Dali maskelerine, ünlü şehirlerin adlarını taşıyan ekip üyelerine kadar direniş her bir yere yayılmıştı. Bizlere dört yıllık macera boyunca sıradan insanların emeğini sömüren sistemin ne denli yozlaşmış ve çürümüş olduğunu anlattılar. Dünyanın her yerinde yel değirmenlerine karşı savaşmak isteyen Don Kişotlar ise bu pervasız ve idealist kahramanların hikayesini kalpleri heyecanla atarak izlediler. La Casa De Papel’in 5. ve son kısmının beş bölümden oluşan ilk yarısı 3 Eylül’de yayınlanmıştı. 3 Aralık’ta ise bizleri önceki kısma göre daha başka bir tonla anlatılacak yeni bölümler bekliyor. Dizi finale doğru yaklaşırken, La Casa de Papel ekibi bir basın toplantısı düzenledi. Oyuncu kadrosunun, senarist, yönetmen ve yapımcıların tamamının yer aldığı sanal basın konferansına katıldık. Dizinin yaratıcıları ve oyuncuları aşağıdaki açıklamaları yaptılar.
Saygı duruşu
5. kısmın kalan yarısında bizi nelerin beklediği hakkında: Yapımcı Alex Pina: Kalan yarıda yapbozun tüm parçaları tamamlanıyor. Karakterlerin kim olduğu açığa çıkıyor. Yaratıcı çerçeveden değerlendirdiğinizde bunun en dengeli kısım olduğunu söyleyebilirim. Senarist / Yapımcı Esther Martinez Lobato: Tokyo’nun ölümü bombanın pimini çekti. Ve ardından gerisi gelmeye başladı. Bu kısım, tüm karakterlere bir saygı duruşu niteliğinde. Hepsinin duygularını ve ruhlarını ifade edecekleri zaman geldi. Yönetmen/ Yapımcı Jesus Colmenar: 5. kısmın ilk bölümü aksiyon doluydu. Şimdi izleyeceğiniz ise daha duygu yüklü. Adrenalin yine var ama temposu daha farklı. Dizinin tüm dünyada popüler olması üzerine: Ursula Corbero – Tokyo: Dizinin nasıl uluslarası bir fenomen haline geldiğine dair her birimizin farklı teorileri var. Bence, kardeşlik gibi evrensel bir temayı işlediği için tüm dünyada bu kadar çok kişiye seslenebildi. Yapımcı Alex Pina: İnsan doğasının karmaşıklığını, eser dozda adrenalinle birlikte verince seyirciyle aranızda duygusal bir bağ kuruluyor.
Yeni dizi geliyor
Son set günleri hakkında: Pedro Alonso – Berlin: Berlin öldüğünden beri kendimi bu gerçeğe alıştırmaya çalışıyorum. Her sabah kalktığımda kendime “her şeyin bir sonu vardır” diyorum. Berlin öldüğünde senaristler bana karakterin başına neler geldiğini açıklayan bir mektup gönderdiler. Kendimi ağlamaktan alıkoyamadım. Dizinin hepimiz üzerindeki etkisinin ne denli büyük olduğunu şimdi anlıyorum. Muhtemelen birbirimizi uzun yıllar boyunca görmeyeceğiz. (Editörün notu: Alonso’nun öngörüsü boş çıktı çünkü Netflix basın toplantısının ardından “Soygun bitmiş olabilir ama hikaye devam ediyor” diyerek Alonso’nun başrolde olacağı Berlin: A New Series’in duyurusunu yaptı. 2023’te izleyecekmişiz.) Alvaro Morte - Profesör: Son set gününde ben çok sakindim. Başladığım ekiple birlikte bitirdim. Netflix’e geçmeden önce ikinci kısımdan sonra dizinin kaldırılmasının nasıl bir şey olduğunu yaşadığım için belki de. Dolayısıyla Netflix’e geçmemiz benim Profesör olarak devam etmem için ikinci bir şans gibiydi. Son gün çok duygusaldı. Ama dizinin sona ermesi, tadında bırakmak, akıllıca ve doğru bir karar. Alba Flores – Nairobi: Bu ekiple birlikte çalıştığım için çok şanslıyım. Her zaman en değerli hatıralarım arasında kalacaklar. Miguel Herran – Rio: Hepimiz için zorlu yanları olan bir diziydi. Ama çalışmamızın karşılığını aldık. Beraberimde güzel anılar götürüyorum. Final hakkında: Yapımcı Alex Pina: Final başınızı döndürecek. Bu diziye son yazmak oldukça zordu. Günler günlerin ardından sonunda çarkı döndürecek doğru anahtarı bulduk. Ama sonunda kendi açımdan dizinin en güzel anlarının yer aldığı bir final oldu. Yönetmen/ Yapımcı Jesus Colmenar: Seyirciyle etkileşim içinde olmanın da büyük etkisi var. Yıllar geçtikçe insanlar giderek daha çok içine girmeye başlıyor, öyle ki bir yerden sonra seyirci diziyi kendisine ait olarak görüyor. Tutarlı bir final yapmanız gerekiyor. Seyircinin beklediğinden daha duygusal ve destansı bir anlatım olacak. Senarist / Yapımcı Esther Martinez Lobato: Alex’le birlikte çalışırken, yaratıcı anlamda yönümüzü kaybetmemek için bir pusulamız vardı. Final ortaya çıkana kadar günler boyu sessizce, sokaklarda, koridorlarda tek başımıza dolaştık durduk. Nihayet kıvılcım tutuştu ve finali yazdık.
Hayranların katıldığı bir gece ile veda etti
La Casa de Papel hayranlarına salı gecesi Madrid’de yapılan özel bir etkinlikle veda etti. Tüm dünyadan fanların sanal olarak da katıldığı gecede, İspanyol şarkıcı Cecillia Krull dizinin tema şarkısı My Life is Going on’u seslendirdi. Tüm oyuncular etkinlik alanına kırmızı halıdan geçerek bu şarkı eşliğinde girdiler. İspanyol gazeteci Ainhio Arbizo’nun moderatörlüğündeki ekip, fanların sorularını yanıtladı. Özel anların anlatıldığı ve konuşulduğu gece büyük bir coşkuyla karşılandı.