Macera üstü ‘gerçek’ sohbet

Defne Akman National Geographic’in sevilen programı Running Wild with Bear Grylls’in altıncı sezonunda, Bear Grylls yine dünya starlarıyla birlikte vahşi doğada unutulmaz maceralar yaşıyor. Grylls eski bir asker. Hayatta kalma becerilerini İngiliz ordusunun SAS biriminde edindi. Çok sevdiği kariyeri, geçirdiği bir paraşüt kazasıyla sona erdi. Ama kazanın ardından pes etmedi ve 18 ay içinde yeniden ayağa kalkarak Everest’e tırmanan en genç insanlardan biri oldu. Bu azim sayesinde önünde yepyeni bir gelecek şekillendi: Doğadaki müthiş deneyimleri ekrana taşımak.  Televizyonun en sevilen maceraperestiyle programının yeni sezon hakkında görüştük. Maceralara nasıl karar veriliyor? Konukların eğlenmesi kadar bizim gerçekten yapmak istediğimiz bir şey olması da önemli. National Geographic’in odağında, gezegenimizin doğasının ne denli muhteşem olduğunu göstermek, keşfetmek ve sınırları aşmak var. Dünyayı seyirciye göstermek ise benim için bir ayrıcalık. Programın çoğunluğu doğaçlama, seyahati özellikle mümkün olduğunca akışına göre bırakıyoruz. Aynı gördüğünüz gibi, konukları sabah erkenden alıp helikopterle alana bırakıyoruz ve bir gece geçirdikten sonra alıyoruz. Sahneler tekrarlanmıyor. Yediğiniz en fena şey?  Bir sürü kötü şey yiyorum. Bu sezon Anthony Mackie ile birlikte Dolomit Dağları’nda yediğim sıçan epey kötüydü. Doğada hareket eden bir şey gördüğüm zaman onu yakalıyorum. Akrep, yılan fark etmiyor.  Gittiğiniz en tehlikeli yer neresi? Karlı ve yüksek dağlar. Her zaman doğa anaya saygı duymak zorundasınız. Onu aldatmaya kalkmayın. Doğayı fethetmek diye bir şey yok hayatta. Ona uygun bir şekilde yaşayabilirsiniz ancak.

Konuklardan neler öğreniyorsunuz? Bu programda hiçbir şey cilalı değil, doğa insanların kalbini açması için mükemmel bir fırsat sunuyor. Dolayısıyla tüm hataları ve yaşadıkları zorluklarla beraber kendilerini anlatıyorlar. Önce birlikte bir macera yaşayıp, zorlukları aştıktan sonra bana harika hikayelerini anlattıkları için minnettarım. Doğa insanları asla yargılamaz. Yeni sezonda en zorlu çekim kimle yaşandı?  Genel olarak konukların hepsi ilham verici insanlar. Bunu para ya da ün için değil, deneyim için yapıyorlar. Bu sezon en zorlu macerayı Danny Trejo ile birlikte yaşadık. Yaşça ileri bir insan olduğu için Utah çöllerinde halsizlik geçirdi. Ama maceraya çok istekliydi, kararlıydı ve kendini çabuk toparladı. Program yıllar içinde nasıl gelişti? Doğa bana konfor alanının dışına çıkmayı her gün yeniden öğretiyor. Sınırlarımı ekipçe ve bireysel olarak zorlamaktan korkmamayı öğrendim. Belirsizlikle ilgili bir korkum yok. Programda konuğun hayatta kalmasını sağlamanın yanı sıra onunla birlikte ortaya iyi bir sohbet çıkartmaya çalışmanız lazım. Eğer onu çok zorlarsak, tıpkı geçmişte Will Ferrell’in yaptığı gibi kendisini kapatır. Yıllar içinde programı kısa, eğlenceli ve konukları güçlendirecek şekilde tasarlamayı öğrendik.