1986 Meksika Dünya Kupası çeyrek finalinde, Diego Maradona’nın Arjantin milli takım formasıyla İngiltere’ye attığı iki golden ilki, yıllar sonra kendisinin de itiraf ettiği gibi açık bir kural ihlalidir aslında. Maradona’nın kaleci Shilton’la birlikte yükseldiği topa elle müdahale ettiğini hakemler tespit edememişti ama sonrasında pozisyon yine de tartışılmıştı. Muhabirler Maradona’ya elinin müdahalesi olup olmadığını sorduklarında ondan meselenin özünün ‘Tanrı’nın eli’ olduğu yanıtını almışlardı.
Şen şakrak bir aile
1984-1991 arasında Napoli takımında forma giyen Maradona hepimizin kahramanıydı ama o yıllarda Napoli’de yaşayan ergen Fabietto için daha derin bir anlamı varmış. Ya da çağdaş İtalyan sinemasının en sevilen yönetmenlerinden Paolo Sorrentino’nun... Anlaşılan Maradona’nın Napoli’ye gelişi onun hayatında büyük bir değişimi simgeliyor. Özellikle Muhteşem Güzellik, Gençlik gibi filmleriyle anılan Sorrentino’nun en kişisel filminin Tanrı’nın Eli oması bekleniyordu zaten. Zira film Napolili yönetmenin ailesiyle, doğduğu şehirle, sinemayla ve büyümeyle olan ilişkisi üzerinden, genç bir sanatçının hayattaki yolunu bulma hikayesini anlatıyor bize.
Ve büyük trajedi
Genç Fabietto’nun ailesi de birçok İtalyan ailesi gibi kalabalık, şen şakrak ve çok konuşkan. Birbirlerini her fırsatta öpen, sarılan bir anne-babanın oğlu. Filmlerde figüranlık yapan ağabeyi ve ne zaman adı geçse tuvalette olduğu fark edilen bir de kız kardeşi var. Çocuğu olamadığı için sık sık depresyona giren güzel teyzesi Patrizia’ya platonik âşık. Aslında ailenin bütün erkekleri için en az Maradona kadar ilginç bir cazibe merkezi Patrizia. Teyzem filmindeki Müjde Ar’ı hatırlatıyor. Fabietto’nun annesi etrafındakilere yaratıcı şakalar kurgulamaktan hiç vazgeçmeyen hayat dolu bir kadın; babası Bir Zamanlar Amerika filmine takık, neşeli bir adam. Sürprizlerle dolu üyeleri olan bu kalabalık ailenin bir araya geldiği yemekler hep matrak sahnelere yol açıyor. Çünkü aile içi tartışmalar bile belli bir mizah tonu taşımakta. Ancak bir gün yaşanan büyük bir trajedi Fabietto’nun hayatında derin bir kırılmaya neden oluyor. Ünlü yönetmenin Net-flix’in yapımcılığında çektiği yeni filmi, İtalya’nın dahi yönetmeni Fellini’nin de kendi geçmişinden oluşturduğu Amarcord’unu hatırlatıyor. Kuşkusuz Fellini ve filmleri yönetmenin dünyasında çok önemli bir yere sahip. Trajik bir olayın ikiye böldüğü filmin özellikle ikinci yarısında, yani coşku ve neşenin yerini daha çok hüzne, yalnızlığa ve teselliye bıraktığı bölümlerde bu daha çok hissediliyor. Sorrentino, sinemasına damgasını vuran dingin ama vurucu görselliğini bu filminde de sıkça sergilemekte. İlk kısım biraz ‘skeçvari’ ilerlese de izleyiciye ilgiyle izletiyor kendisini. İkinci kısım biraz ağırlaşıyor ama duygusal ton daha çok artıyor.
Ödülleri topladı, dahası gelebilir
Venedik Film Festivali’nde Gümüş Aslan’ı alan, Venedik’te Fabietto’yu canlandıran Filippo Scotti’ye Marcello Mastroianni Genç Oyuncu ödülünü kazandıran ve İtalya’nın Oscar adayı film 15 Aralık’tan itibaren Netflix’ten izlenebilecek. The Hand of God, 11 Aralık gecesi dağıtılacak European Film Awards, yani Avrupa Film Ödülleri’nde en iyi film, yönetmen ve senaryo dallarında da aday.