Mank kim?
Gary Oldman’ın canlandırdığı Herman Mankiewicz yani Mank, Max Biraderler komedilerinden The Wizard of Oz’a birçok filmin senaryosunu yazmış, büyük stüdyolara çalışan, kumar ve içki bağımlısı ama aynı zamanda çok başarılı bir senarist.
Dönem nasıl bir dönem?
1930’lar Hollywood’un Altın Çağı olarak geçiyor. ‘Sesli film’ dönemine geçilmesi, günlük hayatın bunalımlarından kaçmak için herkesin kendini sinema salonlarına atması yaratıcılığı da tetikliyor ve Hollywood en verimli dönemlerinden birine giriyor. Aslında tam bütün dünyada faşizmin yükseldiği, Hitler’in iktidara geldiği, Amerika’da da Büyük Buhran’ın yaşandığı yıllar. Hollywood stüdyoları da ekonomik krizden payını alıyor ama her hafta 70 milyon izleyici en az bir kere sinema salonlarını dolduruyor. Yani en büyük stüdyolar krizden en az etkilenenler.
Mank’in Hollywood’la ilişkisi nasıl başlıyor?
Warner Bros, R.K.O, Fox, M.G.M. ve Paramount beş büyük stüdyo. Mank de gazeteci, eleştirmen ve oyun yazarı olarak çalıştığı New York’dan kalkıp, para kazanmak için Paramount’a kapağı atıyor. Çok zeki ve becerikli ama içki sorunu nedeniyle bir filmin ortasında stüdyodaki işinden ayrılıyor. Fakat çok parlak bir yaratıcı, müthiş bir yazar olduğu için çok geçmeden M.G.M.’de işe alınıyor. Stüdyoda Irving Thalberg işin eğlence kısmından, Louis B. Mayer de finanstan sorumlu. Mank orada da arızalar çıkarıyor, uzun ömürlü olmuyor ve Hollywood’da her şeyin sonuna gelmişken, tiyatro ve radyo dünyasını fethettikten sonra R.K.O. tarafından sınırsız yetkiyle işe alınan genç dahi Orson Welles, daha sonra Citizen Kane olacak The American adlı ilk filminin senaryosunu yazması için Mank’le anlaşıyor. Film bunun hikayesi.
Mank’i filmde nasıl bir rolde izliyoruz?
Filmde kendisini 1940’ta Kaliforniya çöllerinin ortasında bir bungalova kapanmış, Orson Welles için bir senaryo yazarken görüyoruz. Genç bir yönetmene, üstelik de stüdyo işe hiç karışmadan bağımsız bir senaryo yazacak. Bu işe girme nedeni, elbette para. Fakat yazdıkça ilişkilerinin, arkadaşlıklarının, düşmanlıklarının anıları canlanıyor ve Mank yaratıcılığını konuşturmaya başlıyor.
Mank filminin senaryosu nasıl ortaya çıkıyor?
David Fincher, gazeteci ve yazar babası Jack Fincher’dan Citizen Kane filminin adını çok duymuş, lisede bir derste filmi çok eski olduğu için biraz da çekinerek izliyor ve hayran kalıyor Citizen Kane’e. Birkaç yıl sonra ünlü eleştirmen Pauline Kael’in Raising Kane isimli uzun mu uzun makalesini okuyor. Makale, Citizen Kane’in jeneriğinde senaryoda ortak imzası olmasına karşılık Welles’in hiçbir katkısının olmadığını, senaryoyu tamamen Mank’in yazdığı üzerine... Aradan zaman geçiyor, Jack Fincher emekli oluyor ve senaryo yazmaya karar veriyor. David Fincher da bu Mankiewicz, Welles meselesini ve Citizen Kane senaryosunun nasıl yazıldığını araştırsana diyor. Bu arada 80’lerin büyük bölümünü reklam filmleri ve videolar çekerek geçiren David Fincher, ilk filmini çekmeye başlıyor: Alien 3. sinemada yazar ve yönetmen ilişkisiyle ilk kez bu film vasıtasıyla tanışıyor.
Senaryo hangi aşamalardan geçiyor?
Baba Fincher’ın senaryosu bu arada bir çok kez elden geçiyor ve sonunda Jack Fincher senaryoya, M.G.M. stüdyo şefi Thalberg’in 1934 Kaliforniya valisi seçimlerini manipüle edişiyle ilgili bir hikaye aksı eklemeye karar veriyor. Mank senaryosunda bir kol bu olurken, diğeri de bir bungalovda senaryosunu yazarken Hollywood hayatını, ilişkilerini, eşini, dostunu, tanıştığı kişileri hatırlayan, onları yazan Mankiewicz oluyor.
Mank senaryosu nasıl filme dönüşüyor?
Baba oğul Fincherlar 1997’de senaryonun bittiğine karar veriyorlar ama kimse siyah beyaz bir filme para yatırmak istemiyor. Jack Fincher 2003’te ölüyor, oğulun kafasının bir kenarında hep senaryo. Sonra, David Fincher Netflix için MindHunter dizisini çekiyor, diziden çok memnun kalan Netflix, “Bize başka ne yapmak istersin?” diye soruyor ve Mank ortaya çıkıyor.
Her karakterde etkileyici bir hikaye