Seçici kurul, Türkiye’nin Oscar aday adayı olarak 10 film arasından Bağlılık Hasan’ın yarışa girmesine karar verdi. Kulaktan kulağa yayılan söylentilerden anladığımız kadarıyla(!) seçici kurulda Ferit Karahan’ın Okul Tıraşı ve Selman Nacar’ın İki Şafak Arasında filmleri de epey konuşulmuş, ama her ikisi de Bağlılık Hasan’a göre daha düşük oy almış. Söyleyenlerin yalancısıyız! Semih Kaplanoğlu’nun yazıp yönettiği film, Boğaziçi Film Festivali’nden En İyi Film dahil üç önemli ödül kazandı. Jüri, En İyi Senaryo ve Görüntü ödüllerini de Bağlılık Hasan’a (Özgür Eken) verdi. Filmin Antalya’dan aldığı tek Altın Portakal’ın da Eken’e gittiğini de hatırlatalım. Bağlılık Hasan, Kaplanoğlu’nun Bağlılık Üçlemesi’nin ikinci filmi. Bağlılık Aslı’nın ardından çektiği film, ilk kez temmuz ayında gerçekleşen Cannes Film Festivali’nde görücüye çıktı. Film, dünya festivallerini dolaşmaya da devam ediyor. Çanakkale’ye bağlı bir köyde yaşayan Hasan, babasından kalan topraklarda tarımla uğraşmaktadır. Arazisinden geçecek bir trafonun yerini değiştirtmek için uğraşırken daha iyi tanırız onu. Kendinden başkasını düşünmeyen biri olduğunu anlarız. Karısı da ondan pek farklı değildir. Onların yaşamlarında gezindikten sonra, hac başvurularının kabul edildiğini görürüz. Ondan sonraysa hacca gitmenin temel koşullarını yerine getirmeçabalarını izleriz. Tanıdıkça o güzelim coğrafyanın bile insanın içindeki karanlığı aydınlatamadığına şahit oluruz. İyi yazılmış ve iyi oynanmış karakterleriyle (Umut Karadağ ve Filiz Bozok’a özel bir alkış!) tarım politikalarına getirdiği eleştiriyle, müthiş görüntü ve ses tasarımıyla, en önemlisi insan ruhunun karanlığına bir kez daha şahitlik ettirmesiyle Bağlılık Hasan, iyi bir film izlemenin hazzıyla uğurluyor sizi.