Eski IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn 10 yıl önce, kariyerinin zirvesindeyken sayısız cinsel saldırı suçlamasıyla karşılaştı. Belgesel serisi Room 2806: The Accusation güçlü bir adamın tüm itibarını kaybedişini adım adım anlatıyor
Bir zamanlar ona “dünyanın finansal lideri” diyenler vardı. Fransa’nın müstakbel cumhurbaşkanı olarak görülüyordu. Ama 2011’de patlayan cinsel saldırı skandalı, dönemin IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn’ın kariyerini sona erdirdi. Hızlı çöküşün pek çok dönüm noktası vardı. New York’ta Sofitel Otel’inde bir kat görevlisi olan Nafissatou Diallo’nun, otelin müşterilerinden Strauss-Kahn’ı tecavüzle suçlaması bunları en büyüğüydü. Dört bölümlük belgesel Room 2806: The Accusation’da Fransız yönetmen ve oyuncu Jalil Lespert (2014 tarihli Yves Saint Laurent’ın da yönetmeni) Fransızca ve İngilizce röportajlarla Diallo olayını aktarıyor. Dizinin ‘yıldızı’ Strauss-Kahn ortada yok ama itibarını nasıl kaybettiği harika bir şekilde anlatılıyor.
Akıl dışı sözlerle savunuyorlar
Lespert Strauss-Kahn’ı korumaya yönelik bazı inanılması güç reaksiyonları toplamış. Örneğin “Hiç onun yapacağı şeye benzemiyor” ya da “O yalnızca Fransız gibi davranıyor” gibi cümleler… Üstelik bunları söyleyenler eski Fransa cumhurbaşkanları, arkadaşlar ve Strauss-Kahn’ın 2017’de evlendiği dördüncü eşi… Takip edenler hatırlayacaktır, gazeteci ve televizyoncu olan üçüncü eş Anne Sinclair de bu skandalı örtbas etmesi için bir halkla ilişkiler ekibi tutmuştu. Çift olayın ardından boşandı. Strauss-Kahn’ın vukuatları bu kadar değildi. Diallo’nun hikayesine çok benzeyen şeyler söyleyen, Tristane Banon adlı kadın gazeteciyi de hatırlıyoruz. Hatta başka bir Fransız gazeteci, striptiz kulüpleri ve fahişelerin fink attığı Bois de Boulogne’da Strauss-Kahn’ı takip etmiş ve onu “biraz azgın seks yaşamı olan” biri olarak tanımlamıştı.
‘Bir belgesel de ben çekiyorum’
IMF çalışanı Piroska Nagy iddiaları soruşturan müfettişlere yazdığı mektubunda, Strauss-Kahn ile 2008 yılında yaşadığı ilişkiyi “Yapsam da yapmasam da lanetlenmiş gibi hissettim” sözleriyle anlattı. Ve onun, yönetimini üstlendiği bir kurumda kadınlarla birlikte çalışma sorumluluğunu yürütecek donanımda olmadığını ifade etti. Strauss-Kahn bu ilişkinin bir “muhakeme hatası” olduğunu kabul etti ama pozisyonunu suistimal ettiğini reddetti. Taciz ve tecavüz suçlamalarından da “rıza dahilinde” olduğuna dair savunmalarla ve karşı taraflarla anlaşarak kurtuldu. Merak edenler için: Strauss-Kahn bugün bazı Afrika ülkelerine danışmanlık yaparak para kazanıyor. Ayrıca olayların kendi versiyonunu anlattığı bir belgeselin üzerinde çalıştığını, bunun gelecek sene yayınlanacağını ileri sürüyor. Derleyen: Defne Akman