Yeşilçam fokur fokur kaynıyor
İkinci sezonu yayına giren BluTV dizisi Yeşilçam’da eski dostlukların neden nefrete dönüştüğünü ve büyük sırrı öğreneceğiz
Levent Cantek ve Volkan Sümbül'ün kaleminden çıkan Yeşilçam'ın ikinci sezonu dün beş bölümüyle birden BluTv'de yayına girdi. Kaldığımız yerin daha ilerisinde, 1969 yılındayız. Aradan geçen yıllarda hem Dünya hem de Yeşilçam değişmiş. Semih Ateş (Çağatay Ulusoy), başarısız günlerini geride bırakmış, Tülin (Afra Saraçoğlu) ve oğluyla birlikte evliliğinde olmasa da Yeşilçam'da altın çağını yaşıyor. Mine (Selin Şekerci) ve Hakan'la (Bora Akkaş) yollar ayrılmış. Bu sırada Yeşilçam'a giren esrarengiz bir adam (Muhammet Uzuner'in canlandırdığı Ekrem), Hollywood'daki benzerleri gibi devasa bir stüdyo kurmak için kolları sıvıyor ve tabii yolları Semih'le kesişiyor. Bu büyük fırsat, Semih'i eski düşmanı Reha (Yetkin Dikinciler) ve eski dostu Hakan'la karşı karşıya getirerek büyük bir mücadelenin fitilini ateşliyor. Bir yandan her zamanki gibi sinema tutkusunun peşinden koşan Semih, bir yandan da İstanbul'un bohem mekanlarından birinde yeni tanıştığı ve adı gibi kendi de gizemli bir kadının, Gazel'in (Bige Önal) ardından bilinmeze sürükleniyor. İnsanoğlu Ay'a ayak basmak için gün sayarken, Yeşilçam'da kazanlar fokur fokur kaynıyor. Ayrıca bu sezonda dört yıl öncesine dönecek ve Semih ile Hakan'ın neden yolları ayırdığını, eski dostluğun neden nefrete dönüştüğünü, Hakan'ın, Reha'nın kızı Sezen'le (Itır Esen) nasıl evlendiğini, Mine'nin neden kardeşine küsüp İstanbul'u ve Yeşilçam'ı terkettiğini, Semih ve Mine'nin kendi aralarında bile konuşmaktan kaçındıkları büyük sırrı öğreneceğiz.