Netanyahu’nun planı çöktü

Financial Times yazarı Gideon Rachman, Netanyahu’nun Filistinlilerle uzlaşmadan geleceği güvence alma planının nasıl çöktüğünü anlattı

Gideon Rachman
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Trump yönetiminden aldığı cesaretle, “dıştan içe” olarak nitelendirilen bir strateji izlemişti. Bu yaklaşıma göre, İsrail’in Filistinlerle olan iç çatışmaya çözüm getirebilmesi için dış dünyayla, özellikle de Arap dünyasıyla anlaşma yolları bulması gerekiyordu. Bu, aynı konuda bugüne kadar uygulanan “içten dışa” yaklaşımı tersine çevirmek demekti. Arap ülkeleriyle anlaşmalar imzalanması, bu stratejinin işe yaradığına delil olarak gösterildi. Filistinliler konusunda ise Netanyahu kibrini koruyordu: Arapların ve uluslararası toplumun desteğinden mahrum kalan Filistinliler, direnme iradesini kaybedecekti. Dünyanın geneli hayatına devam eder, böylece İsrail’in zayıflamış ve dağınık Filistinli nüfusa kendi şartlarını dayatmasına ses çıkarmazdı.  Gazze’den İsrail şehirlerine yağan füzeler, bu stratejiye de büyük zarar verdi. Netanyahu’nun politikalarının Filistin meselesinin sorun olmaktan çıkardığı yönündeki umutlar şimdi çok saçma görünüyor. Gazze’de birçok çocuğun da aralarında bulunduğu sivillerin ölümü tepkileri tetikledi. Yahudiler ile İsrailli Araplar arasındaki çarpışmalar, çatışmayı bilfiil İsrail sınırlarının içine taşıdı. Son yıllarda birçok İsrailli politikacı, ülkede yaşayan Arapların artık Filistin davasıyla eskisi kadar güçlü bir özdeşlik kurmadığına kanaat geliştirmişti. Ancak mevcut kriz Gazze, Batı Şeria ve İsrail içindeki Filistinliler arasındaki birlik duygusunu tazeledi. Filistin sorununun gözlerden uzak bir şekilde kapatılabileceği ihtimali artık inandırıcı gelmiyor. Aksine, Netanyahu’nun stratejisi ülkesine dönük tehdidi artırmış olabilir; zira istemeden de olsa bizzat İsrail’in içinde yeni bir cephe açılmış oldu. Dıştan içe stratejinin en büyük kusuru, Filistinlilerin çaresizliğinin uysallıkla sonuçlanacağı varsayımıydı. Gerçekte ise, İsrail aşırı sağı Filistinlilere ait mülk ve toprağı ilhak etmeye kararlı hale geldi ve giderek artan pervasızlığıyla kıvılcımı ateşlemiş oldu. Aşırı sağa meydan veren ise, iktidarda kalmak uğruna müttefik peşinde koşan Netanyahu’dan başkası değildi.  İktidara tutunmayı ve aleyhindeki yolsuzluk davalarını savuşturmayı başarırsa, Netanyahu’nun hala bir taktik ustası olduğu kanıtlanmış olacak. Ancak bu hafta yaşanan şiddet, onun devlet yöneticisi olma iddiasına ciddi zarar verdi. Netanyahu’nun çıkış yolu şimdi tehlikeli bir çıkmaza girmiş görünüyor. © The Financial Times
Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Üç virüslü bir salgının ortasındayız