Çeviride yapay zeka tartışması edebiyat dünyasını ikiye böldü

Kurgu kitap çevirilerinde yapay zeka tartışması büyüyor. Yapay zeka kullanımını destekleyenler hız ve erişim sağladığını, karşıtlar ise insan çevirmenlerin sanatsal dokunuşlarının vazgeçilmez olduğunu savunuyor

Yapay zeka teknolojisi ilerledikçe, bu teknolojinin kullanımında en çok tartışılan alanlardan biri de edebi çeviri, özellikle de kurgu çevirisi. Hollanda'nın en büyük yayıncılarından Veen Bosch & Keuning'in (VBK), bazı kurgu kitaplarının İngilizceye çevrilmesine yardımcı olmak için yapay zeka kullanma kararı, edebiyat camiasında yoğun tartışmalara yol açtı. Kararı destekleyenler, yapay zekanın kitaplara erişimi kolaylaştırmaya yardımcı olabileceğini savunurken, karşısında duranlar edebi çeviride insan dokunuşunun yeri doldurulamaz rolünün altını çiziyor.

VBK'nın yapay zeka hamlesi, tamamı kurgu olan birkaç eserle sınırlı ve insan editörler ile yazarların onayını içeren deneysel bir süreç olarak ilerletiliyor. VBK, yapay zekanın insan çevirmenlerin yerini almaktan ziyade yalnızca bir yardımcı olduğunu vurguluyor. Bununla birlikte yayıncı, yapay zekanın sınırlarının farkında olarak temkinli davranıyor ve çevirmenlerin ve yazarların endişelerini gidermeyi amaçlıyor. Bu güvencelere rağmen, sektördeki birçok kişi yapay zekanın bu şekilde kullanımı konusunda çekimser kalmaya devam ediyor.

Üretken yapay zeka insan dokunuşunun yerini alabilir mi?

Kurgu kitaplarını çevirmede yapay zeka kullanımını eleştirenler, edebi çevirinin makinelerin sağlayamayacağı bir insan dokunuşu gerektirdiğini savunuyor. Booker Ödüllü bir çevirmen olan Michele Hutchison, çevirmenlerin metni dönüştürmekten çok daha fazlasını yaptıklarını vurguluyor. The Guardian’a konuşan Hutchison’a göre edebi çeviri, kelimelerin ötesine geçen bir hassasiyet gerektiriyor ve bu da yapay zekada hala eksik olan bir nitelik. The Guardian’a konuşan bir başka Hollandaca'dan İngilizce'ye çevirmen David McKay ise yapay zeka araçlarını kullanmanın, bir yazarın itibarını etkileyebilecek, metnin edebi kalitesini zayıflatabilecek ve potansiyel olarak okuyucuları yabancılaştırabilecek “yanlış veya yanıltıcı çeviriler” riski taşıdığı konusunda uyarıyor.

Ayrıca, bir İngilizce dilbilgisi uzmanı olan Geoffrey Pullum, The Times’a verdiği demeçte yapay zekanın dil tanıma konusunda etkileyici adımlar atmış olmasına rağmen, hala “gerçek dilbilimsel anlayıştan” yoksun olduğunu belirtiyor. Pullum’a göre, yapay zeka çevirisi yüzeysel düzeyde doğruluk sağlayabilir, ancak edebi eserlerde kritik bir eksiklik olan tonu, mizahı, kültürel incelikleri ve bağlamı gözden kaçırabilir.

Edebi çeviride YZ'nin faydaları ve sınırları neler?

VBK'nın edebi metinleri çevirmek için yapay zeka kullanmaya odaklanması, romanların daha kalıplaşmış ve nüanslı yorumlamaya daha az bağımlı olabileceği varsayımına dayanıyor. VBK'yı eleştirenler, bu görüşün kurgu yayınların doğasında bulunan yaratıcı unsurları değersizleştirdiğini ve hem yazarları hem de okuyucuları aşağıladığını savunuyor. Yapay zeka tabanlı çeviri, teorik olarak yayıncılıkta yeterince temsil edilmeyen isimleri destekleyebilir. Azınlık dillerindeki yazarlar veya öngörülebilir bir İngilizce yayın hakları pazarı olmayan kurgu yazarları için yapay zeka, İngilizce konuşan okurlara ulaşmayı kolaylaştırabilir. 

Bununla birlikte, yapay zekanın çeviri kalitesi ve hassasiyeti hala kısıtlı. Örneğin, Her Majesty's Royal Coven kitabının yazarı Juno Dawson, kültürel açıdan hassas nüansların bir yapay zeka çevirmeninin gözünden kolayca kaçabileceğini ve potansiyel olarak istenmeyen, zararlı yorumlara yol açabileceğini savunuyor. “Geçen yıl bir okuyucu, kitaplarımdan birinin Fransızca baskısında bazı sorunlara dikkat çekti” diyen Juno Dawson, “Çevirmen, trans bir kişiyi tanımlamak için biraz eski bir terim kullanmıştı. Yayınlanmadan önce bu terimi değiştirebildik. Yapay zekanın gözden kaçıracağını düşündüğüm nüanslar bunlar; dolayısıyla yapay zeka tarafından üretilen içerik yine de titiz bir düzenleme gerektirecek” diye ekliyor.

Fayda ve sanat ikilemi yazar ve çevirmenleri nasıl ikiye böldü?

Bu tartışma, yapay zeka çevirisine yaklaşımlarda fayda ve sanatsal faaliyet arasında giderek büyüyen bir ikilemi yansıtıyor. Hatta the Guardian’a göre bazı çevirmenler, tam da bu nedenle çevirilerini yapay zeka destekli çevirilerden ayırmak için Hutchison'ın “üretken yapay zeka kullanılmadan insan eliyle” gibi açıklamalar eklemeye başladılar. Hutchison'a göre, çevirmenler "kendi başlarına birer sanatçı" ve insan becerisi ile yaratıcılığının önemini koruduğu bir alanda sanatlarını korumak için çabalıyorlar.

Yapay zekanın çeviri endüstrisini destekleme potansiyeli inkar edilemez, ancak özellikle edebiyat bağlamında destekleyip desteklemeyeceği hala bir tartışma konusu. Şimdilik VBK'nın yaklaşımı temkinli ve deneysel bir çizgide ilerliyor. Şirket, insan editörlerin yapay zeka çıktılarının rafine edilmesindeki rolünü vurguluyor. Bununla birlikte, şu soru hala geçerliliğini koruyor: yapay zeka, bir insan çevirmenin bir metne kattığı hassasiyet ve derinliği gerçekten yakalayabilir mi?

Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Sakarya'daki makarna fabrikasındaki patlama anı güvenlik kamerasına yansıdı Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Üç virüslü bir salgının ortasındayız