Kahraman Çayırlı
kahramancayirli@gmail.com Eskiden metinlerde dil, üslup kadar seçilen konunun da çok önemli olduğunu düşünürdüm. Zamanla edebi tercihlerim iyiden iyiye, neredeyse tamamen dilin, üslubun yanına geldi. Bu yüzden Ömür İklim Demir’in Muhtelif Evhamlar Kitabı’nı (2015) okuduğumda çok heyecanlanmıştım. Öyküde gündelik hayattan ince detaylar yakalayabilen birçok başarılı kalem olabiliyor ancak Demir’inki gibi oyunbaz, istediği gibi ve istediği ölçüde dans edebilen bir dile, üsluba nadiren rastlıyoruz. İlk romanı Kum Tefrikaları’nın yayımlandığını öğrendiğim ândan itibaren de zihnimde bu hususta soru işaretleri dolanmaya başladı. Öyküden romana geçerken ya o oyunbaz dil sıradanlaşırsa, ya o danssever üslup uzun bir roman olmanın getirebileceği sarkmalara, aksamalara maruz kaldıysa... Kum Tefrikaları, ülkemizin son asrında coğrafyadan coğrafyaya Doktor Mithat’ın peşinde okuru sürüklerken sık sık aklıma Portekizli yönetmen Pedro Costa geldi. Yazar her ne kadar kitabı Tarkovsky’nin Stalker’ından (1979) “Eskiden hayat daha ilginçti. Her evde bir cin yaşardı, her kilisenin bir tanrısı vardı. İnsanlar gençti, şimdiyse her dört kişiden biri yaşlı” alıntısıyla başlatsa da ben roman boyunca Demir’i Portekizli yönetmenin koltuğunda, yaşananları çeşitli kadrajlarla filme alıyor gibi hissettim. Demir’in detaylarla ördüğü ve kat kat açılırken bazen enikonu bir tarihi roman okuyormuşuz gibi hissettiren Kum Tefrikaları, yazarın üslubu konusundaki tüm endişelerimi de giderdi. 432 sayfalık bir romanda da yazar, öykü kitabındaki oyunsever dilini, üslubunu bir miktar olgunlaştırarak korumayı başarmıştı. Hem romanı okurken keyifli, peşini bırakamadığınız bir şarkıyı dinler gibi sürükleniyorsunuz hem de yazarın romana dağıttığı detaylar ve sürprizler roman ilerledikçe büyük, kocaman bir fotoğrafı tamamlıyor.
İlerledikçe sakinleşiyor
Yazar, Kum Tefrikaları’nı başlatırken önce okurda gözün gözü görmediği zor bir çöl fırtınası çıkarıyor. Sonra mekânlar, sorular, karakterler, ikilemler (en çok temel yaşam-ölüm ikilemi diyebiliriz), metnin arka planında ilerleyen felsefi meseleler değiştikçe yavaş yavaş fırtına yerini daha net, daha sakin bir hava durumuna bırakıyor.
Küçükken kasetleri yan yana ve üst üste dize dize ev yapıp içerisinde bilye yuvarlamaya bayılırdım. Ömür İklim Demir’in üslubu bana en çok böyle oyunbaz anları hatırlatıyor. Umarım yeni kitabı için bir beş yıl daha beklemeyiz.
Kum Tefrikaları / Ömür İklim Demir / Yapı Kredi Yayınları / Roman / 432 sayfa