Gazeteci Özlem Özdemir, Atatürk’ün manevi kızı ve ilk tarih profesörlerinden Afet İnan’ın hayatını kaleme aldı. Özdemir’e göre İnan, Türkiye’de kadın mücadelesinin öncülerinden biri ama onun çabaları yok sayılmaya çalışılıyor
Afet İnan hayatına nasıl girdi? 2018’de yazdığım İlham Veren Cumhuriyet Kahramanları: Öncü Kadınlar kitabımda yer verdiğim 25 kadından biri de Afet İnan’dı. Çok önemli işler başarmış bir kadının yeteri kadar bilinmediğini fark ettiğimde üzülmüştüm. O duygu bir süre içimde kaldı. Neden yeteri kadar bilinmiyor ya da anlatılmamış, yazılmamış? Birincisi; ataerkil sistem sadece bizi değil, tüm dünyadaki kadınları esir ediyor. Atatürk ne kadar modern ve medeni bir erkekse de en yakınındakiler bile bazen onu anlamamış. Kadın hakları meselesi de zorlu konulardan biri. Yol arkadaşlarından bazıları kadını geleneksel rollerde görmeyi istiyor. Çoğunun anılarında bile Afet İnan’ın adı şöyle bir geçiyor, oysa hepsinin oturduğu sofrada o da oturuyor! İkincisi, Türkiye arşiv ve tarih yazımında hâlâ çok zayıf ve hegemonya erkeklerde. Türkiye’deki karşı devrim süreci de bir başka etken, kadınları bile etkisi altına alan; bunları örnekleriyle yazdım.
Atatürk’ün hayatını kurtaran aileden geliyor
Afet İnan’ın hayatında, seni yazmaya tetikleyen şeyler ne oldu? Türkiye’de son yıllarda Cumhuriyet karşıtlığıyla yazılmaya çalışılan yeni tarih anlayışına paralel Afet İnan’sız ve de Atatürk’süz bir kadın hakları mücadele tarihi de yazılmaya çalışılıyor. Bu beni bir kadın olarak başından beri çok rahatsız ediyor çünkü gerçeği bu denli çarpıtmanın maliyetini yine en başta biz kadınlar ödüyoruz. Bugün kadına yönelik şiddet ve kadın cinayeti oranları ortada değil mi? Afet İnan gibi kadın haklarının elde edilmesinde öncü rolü üstlenmiş ve ölene kadar bu konuda çalışmayı bırakmamış bir kadının adı kadın hareketinin içinde yıllardır geçmiyor, niye? Bütün bunlar bana bu kitabı yazmaya mecbur olduğumu düşündürttü çünkü baktım ki yazan yok... Atatürk’ün manevi kızı olma hikâyesi nasıl gelişiyor? Sabiha Gökçen, Ülkü Adatepe, Rukiye Ergin gerçekten kimsesiz ama Afet’in babası sağ... Afet İnan ile Atatürk, Afet Hanım’ın öğretmenliğe başladığı ilk aylarda tanışıyor. İkisi de Selanikli. Ortaya çıkıyor ki, Atatürk henüz genç bir askerken Afet Hanım’ın ailesinden birileri onun hayatını kurtarmış. Bu sohbet sırasında Afet İnan daha okumak istediğini söylüyor. Atatürk’e göre yeni kurduğu ülkenin kalkınması için eğitimli gençler lazım ve en önemlisi kızların okumasını çok önemsiyor. Afet İnan’da o azmi görmüş diye düşünüyorum. Belki ailesinin hayatını kurtarmasına teşekkür etmek de istemiştir ama tıpkı Sabiha Gökçen’in küçücük bir kızken yanına koşarak okumak için yardım istemesinden etkilendiği gibi, Afet İnan’ın da ona tanışmalarının ilk dakikalarında bu hayalini dile getirmesinden de etkilenmiş olmalı.
Seçme seçilme hakkı alınırken başrolde
Türkiye’de kadının seçme ve seçilme mücadelesinde Afet İnan nerede duruyor? Çok önemli bir soru. Başroldeki kadın ama neredeyse kimse bilmiyor çünkü son yıllarda geçmişi yeniden yazmaya soyunanlarca tarihten silinmiş! O nedenle Afet İnan tabii ki hak ettiği yerde değil, tıpkı kadın hakları konusunda bizim de olmadığımız gibi…
Çarpıtmalar-gerçekler
Yazmakta en zorlandığım “Çarpıtmalar-gerçekler’”oldu. Okuduğum akademik tezler ve makaleler, çokça mide bulantısı yarattı. Afet İnan’ın ne ırkçılığı ne kafatasçılığı, ne “sözde profesörlüğü” kalmış, tabii onun üzerinden Atatürk suçlanmaktaydı. Bunların içinde, kadın akademisyen/araştırmacı sayısının azımsanmayacak kadar çok olduğunu üzülerek belirtmeliyim. Kimilerine göre Cumhuriyet “eril devlet” olduğundan zaten beğenilmiyor, Afet İnan da Atatürk’ün kızı olduğu için yok sayılıyor. Hakkında iftiralar dahi atılmış. Dolayısıyla, onun hayatını yazdığım bu kitapta, bu çarpıtmalara da cevap vermem gerektiğini düşündüm.