Nobelli yazarın ‘Son Hikâyeler’i

2018 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Olga Tokarczuk, Son Hikâyeler’de, ölümün sınırlarını üç nesil üzerinden irdeliyor

Kahraman Çayırlı
Bazı yazarlarda olmayan ama Olga Tokarczuk’ta olan bir şey var: Edebiyat olsun diye edebiyat yapmıyor. Yani cümleleri edebi olsunlar diye ilave süslerle donatmıyor, hiçbir hususu eğip bükmüyor. Zor konuları anlatırken de metniyle arasında bir mesafe var, çok yaklaşmıyor ve uzaklaşmıyor.  Tokarczuk hakikaten ilginç bir yazar. Edebiyat dünyasına dahil olmadan önce Varşova Üniversitesi’nde bizzat psikolog olarak çalışan, burada analitik psikolojinin kurucusu olan Carl Jung üzerine çalışmalar yapan Tokarczuk, Koşucular isimli romanıyla 2018 Man Booker Ödülü’nü kazanmış, Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde (2019) ile ise finalist olmuştu. On romanı ve üç kısa hikâye derlemesi kırktan fazla dile tercüme edilen Polonyalı yazar, 2018 Nobel Edebiyat Ödülü’nü “sınırlar arası geçişleri bir yaşam biçimi olarak ansiklopedik bir tutkuyla temsil eden anlatısal hayal gücü” hasebiyle kazandı. 

Saat yönünde dönen hareketler

Tokarczuk’un ülkemizde yayımlanan yeni romanı Son Hikâyeler, üç kadını anlatıyor: Eve geri dönmenin tüm depremlerini tekrar tekrar yaşayan Ida, dağlarda nefes alabildiğini hisseden kızı Pareskeva ve torunu Maja. Tokarczuk bu kez üç nesil üzerinden en çok “ölüm” hususunun sınırlarını irdeliyor. Bu romanda Jung’un hangi işaretleri, hangi imleri var?  Jung’un gölgeleri, arketipleri, analitik psikoloji temelleri romanı okurken peşimi hiç bırakmadı. Galiba iyi psikoloji, psikiyatri veya sosyoloji bilmeden nitelikli bir edebiyattan söz etmek de pek mümkün değil.  Tokarczuk saat yönünde dönen hareketleri seviyor mu? Yunan yönetmen Angelopoulos çok severdi. Tokarczuk’ta ağrılar, dalgalar, nesiller dönüyor. Angelopoulos’ta kamera sabit planlar eşliğinde 360 derece dönerdi. Son Hikâyeler’de farbalalar çözülüyor (bir çeviri olduğunu hissetmediğiniz, çok özenli, temiz bir çeviri okuduğumuz için çevirmen, Leh Dili ve Edebiyatı profesörü Neşe Taluy Yüce’nin ismini muhakkak telaffuz etmek isterim), yazarın ansiklopedik tutkusu hiç tükenmiyor. Roman sanatını her zaman yaşatacak ve daha ileriye taşıyacak olan da bu tutku galiba en çok. 
  • Son Hikâyeler / Olga Tokarczuk / Timaş Yayınları / Çevirmen: Neşe Taluy Yüce / Roman / 272 sayfa 
Batıkent metrosunda patlama yaşandı Dervişoğlu'ndan 'Bakırhan'a alkış' sorusuna yanıt: Bahçeli’nin yaptığı hiçbir şey beni şaşırtmaz Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı 1 milyon Türk'e serbest dolaşım