Taht Oyunları’nın yüz yıl öncesi

George R. R. Martin’in başyapıtı Buz ve Ateşin Şarkısı (yani bildiğimiz adıyla Taht Oyunları- Game of Thrones) aslında henüz tamamlanmadı. Serinin üç öncül romanını ilk kez bir araya getiren ve Gary Gianni’nin 160’tan fazla illüstrasyonuyla hayat bulan Yedi Krallık Şövalyesi, Türkçede

Kahraman Çayırlı
George R. R. Martin’i (George Raymond Richard Martin) en çok dilimize Buz ve Ateşin Şarkısı olarak çevrilen ve akabinde Taht Oyunları (Game of Thrones) ismiyle dizi olarak çekilen epik fantezi roman serisiyle tanıyoruz. Peki Taht Oyunları’ndan bir asır önce neler yaşanmıştı? Martin, Yedi Krallık Şövalyesi’nde işte bu sorunun yanıtını veriyor. Yazarın henüz tamamlanmamış başyapıtı Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin üç öncül romanını bir arada sunan Yedi Krallık Şövalyesi, Amerikan çizgi roman sanatçısı Gary Gianni’nin illüstrasyonlarıyla zenginleştirilmiş. Ayrıca bu illüstrasyonlar sayesinde hikâyeye ve atmosfere çok hızlı dahil oluyorsunuz. Martin, kısa roman uzunluğunda da karakter oluşturma ve okura yeni dünyalar sunma hususunda çok yetenekli olduğunu üç kere daha ispat ediyor (Yedi Krallık Şövalyesi; Gezgin Şövalye, Yeminli Kılıç ve Gizemli Şövalye olmak üzere üç kısa romandan oluşuyor). Artık bir efsane olduğu hususunda herkesin hemfikir olduğu Taht Oyunları’ndan yaklaşık yüz yıl önce, Westeros coğrafyasında şövalye Dunk ve küçük yaveri Yumurta ile birlikte çok uzun bir yürüyüşe çıkıyoruz. Aslında ejderha kanı taşıyan ve bir gün kral tahtına oturacak olan Yumurta (ki esas adı Aegon Targaryen) ve şövalye Dunk’ın hikayeleri kesiştikten sonra daha heyecanlı maceralar başlıyor. 

Hem naif hem de çok nazik

Birbirinden çok farklı, envai çeşit düşmanla (ben en çok melun, kara büyücü Kanlıkuzgun’un yer aldığı kısımlardan etkilendim: “Lord Kanlıkuzgun’un kaç gözü var? diyordu bilmecede. Bin gözü var ve bir tane daha.” –sayfa 227- [aynı bilmece, kitap esnasında üç kez tekrarlanıyor]) mücadeleleri, karşılaştıkları dolambaçlı sorunlar iki karakterimizi çok başka noktalara sürüklüyor. Dunk bildiğimiz tipik şövalyelerden biraz farklı: Elbette onurlu, güçlü, adil ve cesur ama aynı zamanda da çok naif, nazik ve beceriksiz. Dunk ve yaveri Yumurta arasındaki dostluk ve aralarındaki sohbetlerin ahengi bazı yerlerde komik bile oluyor. Kitabın alt metninde ısrarcı bir idealizmin, bir tür toplumsal hareketliliğin (geçişkenliğin) sunulduğunu söyleyebiliriz. Oklar, kalkanlar, büyüler, yağmurlar -Dunk ve Yumurta’nın bu uzun güzergâhı esnasında çok fazla yağmur yağıyor- arasında Dunk ve yaverinin maceralarını okumak çok eğlenceli.

Diziden farklı olarak

Taht Oyunları dizisinde Jon Snow’un gerçek adı Aegon Targaryen iken kitap serisindeki karakterlerden (Young Griff ve Faegon) bağımsızdır. Aegon Targaryen, dizide Rhaegar’ın tek oğlu iken kitap serisindeki Fatih Aegon başka biridir. Üç ejderhasıyla Dorne haricinde tüm Batıdiyar’ı fetheden Fatih Aegon dizide görülmez çünkü olayların başlamasından üç asır önce ölmüştür. 
Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Üç virüslü bir salgının ortasındayız