“Vagus Sinirine Reset At” kitabının yazarı Anna Ferguson: Sinir sisteminiz tıpkı sizin kadar benzersiz!

Türkçede geçtiğimiz günlerde Timaş Yayınları tarafından yayımlanan; danışman, terapist ve yazar Anna Ferguson imzalı “Vagus Sinirine Reset At”, sinir sistemimizin işleyişini ve sağlığımızı, ruh halimizi ve davranışlarımızı olumlu yönde etkileyebilmesi için bu sistemi ne şekilde desteklememiz gerektiğini anlatıyor 

Gergin bir telefon görüşmesi, sert bir mesaj, gürültülü bir ortam, endişe verici bir düşünce sizi neredeyse hayattan mı koparıyor? Gergin, yorgun, bunalmış mı hissediyorsunuz? Sinir sisteminizin çöktüğünü mü hissediyorsunuz? Belki de haklısınız, sinir sisteminizin dengesi bozulmuş olabilir. Danışman, terapist ve yazar Anna Ferguson, “Vagus Sinirine Reset At” adlı kitabında, sinir sistemimizin işleyişini ve sağlığımızı, ruh halimizi ve davranışlarımızı olumlu yönde etkileyebilmesi için bu sistemi ne şekilde desteklememiz gerektiğini anlatıyor. Ferguson’a göre fizyolojik stres tepkimizi anlayarak, duygusal tepkimizi şekillendirebilir ve sağlığımızı ve mutluluğumuzu sabote eden davranışları düzeltebiliriz. Kendi deneyim ve travmalarından yola çıkan Ferguson, bedenimizle farkındalıklı bir bağlantı kurmanın pratik ve anında uygulanabilir yollarını araştırarak sinir sistemimizi daha iyi tanımamıza, bizi raydan çıkaran unsurları fark etmemize ve hayattaki zorluklara karşı verdiğimiz tepkiyi dönüştürmemize yardımcı olma iddiasında.

Avustralyalı ruh sağlığı uzmanı ve anksiyete terapisti yazar, Instagram’da 340 bin takipçiden oluşan etkileşimli bir topluluğun da kurucusu. Uzmanlık alanı anksiyete, travma ve stres ile mücadele olan Ferguson ile kitabını konuştuk. 

Kitabın fikri nasıl ortaya çıktı, “Vagus Sinirine Reset At” adlı kitabınızla neyi hedeflediniz? 

Bu kitabın ilham kaynağı benim; travma, anksiyete ve depresyonla olan kişisel yolculuğum. Yıllar boyunca geleneksel kaynaklardan yardım aramak, beni sadece daha derin bir umutsuzluğa sürükledi ve bu durum beni hayal kırıklığına uğratıp çaresiz bıraktı. Etkili destek eksikliği yıkıcıydı, bir yandan da beni harekete geçmeye motive etti. Yalnız olmadığımı biliyordum, benim gibi aynı şekilde mücadele eden başkaları da vardı ve yolculuğumu ve öğrendiğim dersleri onlara yardımcı olmak için paylaşmak istedim. Çeşitli iyileşme pratiklerini keşfederken, doğru araçlarla ortaya çıkarılabilecek gizli güçlerimizin olduğunu fark ettim. Yazdığım kitap ile amacım, bu değerli bilgileri erişilebilir, anlaşılır ve en önemlisi uygulanabilir hale getirmek. Kitabım, kendi iyiliğinizi sağlamanız ve tam potansiyelinizi ortaya çıkarmanız için pratik araçlar ve bilgiler sunuyor. 

“Sinir sisteminiz tıpkı sizin kadar benzersizdir” 

Dengesiz bir sinir sisteminin belirtileri nelerdir? 

Sinir sisteminiz tıpkı sizin kadar benzersizdir, bu da vücudunuzun ve beyninizin hasarları veya dengesizlikleri ifade etme şeklinin kişiden kişiye önemli ölçüde değişebileceği anlamına gelir. Sinir sistemi düzensizliği, hafif rahatsızlıklardan daha ciddi, yaşamı tehdit eden sorunlara kadar geniş bir yelpazede belirtiler gösterebilir. Sinir sistemi düzensizliğinin yaygın belirtileri durumlara aşırı veya yetersiz tepki verme, duyusal hassasiyetler, kronik yorgunluk, hafıza sorunları, sindirim problemleri, rahatlamakta güçlük yaşama, yiyecek alerjileri veya intoleransları, baş ağrıları ve/veya migren, aşırı terleme, sersemlik veya baş dönmesi, bulantı, uykusuzluk (uykuya dalma veya uykuda kalmada zorluk), huzursuzluk ve asabiyet olarak sıralanabilir. Bu belirtileri kendimizde takip etmek, sinir sisteminizin nasıl tepki verdiğini anlamanın ve dengeyi yeniden sağlamanın ilk adımıdır. 

Travma genellikle savaş, şiddet ve yıkıcı doğal afetler gibi olaylarla tanımlanıyor. Travma algımız ne kadar sağlıklı? Daha küçük olayların yıkıcı etkilerini, büyük olaylar karşısında göz ardı mı ediyoruz?  

Evet! On yıllar boyunca travma; savaş, doğal afetler ve şiddet gibi dışsal olaylarla tanımlandı. Ancak insan fizyolojisi ve tıbbi teknolojiler konusundaki anlayışımız ilerledikçe, travmanın olayın kendisinden çok bireyin buna verdiği tepkiyle ilgili olduğunu fark etmeye başladık. Bu yaklaşım travmaya bakış açımızı olay odaklı bir yaklaşımdan daha bireyselleştirilmiş bir yaklaşıma kaydırıyor: Yaşadığınız deneyime nasıl tepki verdiniz? Her kişinin travmatik bir olaya verdiği tepki büyük ölçüde değişebilir ve önceki stres seviyeleri, geçmiş travmalar, erken çocukluk deneyimleri ve genel başa çıkma mekanizmaları gibi faktörlerden etkilenir. Travma, bir durumu tehlikeli olarak algılayan ve savaş-kaç-don yanıt döngüsünü tamamlayamayan herkesi etkileyebilir. Beyin ve vücut bir tehdit algıladığında bir stres tepkisi başlatır. Bu tepki genellikle bir başlangıç, orta ve son aşamaya sahiptir ve ideal olarak, bu aşamalardan takılmadan geçerek vücudun denge durumuna (homeostaz) dönmesini sağlar. Stres döngüsü tamamlandığında, deneyimin olumsuz etkileri en aza indirilir. 

“Vücudumuz doğası gereği bilgedir” 

“İyileşme ve başa çıkma söz konusu olduğunda doğuştan gelen bir yeteneğiniz ve gücünüz var” diyorsunuz. Bu yetenek ve gücü nasıl keşfedebiliriz? Günlük hayatımızda uygulayabileceğimiz pratik öneriler paylaşır mısınız? 

Vücudumuz doğası gereği bilgedir ve geçmiş deneyimleri nasıl işleyeceğini, serbest bırakacağını ve entegre edeceğini bilir. Ancak yaş aldıkça, genellikle vücudumuzu dinlemekten uzaklaşır, bunun yerine zihinlerimize güvenerek hayatın zorluklarını çözmeye çalışırız. Vücudumuzla yeniden bağlantı kurmayı öğrenerek, sinir sistemimizin ihtiyaçlarını anlayabilir ve iyileşme sürecini başlatabiliriz. Bu yolculuğa başlamak için basit bir uygulama, gün boyunca durup vücudunuza odaklanmaktır. Vücudunuzdaki gerginlik veya rahatsızlık alanlarını fark edin. Bunu ne kadar çok uygularsanız, vücudunuzun sinyalleriyle bağlantınız o kadar güçlenir ve sinir sisteminizin diliyle daha derin bir ilişki kurabilirsiniz. 

Okuyucular kitabınızdan nasıl faydalanmalı?  

Kitabı sizi iki bölümlük bir yolculuğa yönlendirecek şekilde tasarladım. İlk bölüm, sinir sistemi, anksiyete, stres ve travmanın fizyolojisi ile vagus sinirine dair derinlemesine bilgiler sunarak bir temel oluşturuyor. Bu anlayış, sizi harekete geçirecek gücü kazanmanız için anahtar. İkinci bölümde, programının üç aşamasını bulacaksınız. Birinci Aşama ile başlayıp her aşamayı sırayla ilerletmek önemli. Her aşama, bir öncekine dayanarak sinir sistemi düzenlemesi için kişiselleştirilmiş bir günlük rutin oluşturmanıza yardımcı olur. 

“Vagus Sinirine Reset At” / Anna Ferguson / Çeviren: E. Gülsen Yüksel / Timaş Yayınları / Araştırma / 256 Sayfa 

78 kişinin kimliği belirlendi Grand Kartal'ın ortağı yangın hakkında ne söyledi? Bolu Belediye Başkan Yardımcısı ve İtfaiye Müdür Vekili tutuklandı Zafer Partisi’nde yeni görev dağılımı İstanbul-Şam uçuşları başladı Emekli maaş farkları ödeme tarihi belli oldu