Gereksiz fotoğraflar atık dağını büyütüyor

1900’den beri çekilen yaklaşık 13 trilyon fotoğrafın yarısı son beş yılda çekildi. Her bir karenin karbon ayak izi var

Harika bir manzara. Mutlaka fotoğrafını çekmelisiniz. Ama tam istediğiniz gibi olmadı. Bir kare daha. Nasıl olsa bir masrafı da yok, doğaya bir zararı da. Film çağlar öncesinde kaldı. Fakat ya elektronik atıklar? 1900’den beri çekilen yaklaşık 13 trilyon fotoğrafın yarısı son beş yılda çekildi. Sadece geçtiğimiz yıl, 20. yüzyılın tamamından daha fazla fotoğraf çekildi. Ve maalesef dijital fotoğraflarında fiziksel zararları var. Her şeyden önce elektrik tüketiyorsunuz. Belki sonra o fotoğrafı buluta yolluyorsunuz ki bulut göklerde değil, doğanın içinde bir yerlerde. Her verinin küçük de olsa karbon ayak izi var. Tabii ki eskiyen telefonlar, bilgisayarlar, ekranlar da atık dağları içindeki yerlerini zamanla alıyor. Independent gazetesine göre, 2020’de 50 milyon ton e-atık çöpe atıldı. Bu da her saniye bin dizüstü bilgisayarın atılmasına denk. Rakam 2000’den beri iki kattan fazla arttı,  2050’de de ikiye katlanacak. E-atıkların yüzde 20’sinden daha azı geri dönüştürülüyor. Dünyanın daha çok kuzeyinden gelen elektronik atıkların daha güneydeki ülkelerde ya da Doğu Avrupa’da çöpe gidiyor ve toprağı, suyu zehirliyor.  Çocuklara, değerli metal arayan insanlara zarar veriyor. Uzmanlar, elektronik cihazların çok çeşitli kimyasallar içerdiğini ve bu  nedenle atıklar iyi yönetilmezse ciddi riskler yaratabileceğini söylüyor. 

Ne yapabiliriz?

E-atıklardaki çeşitli zararlı kimyasallar, çocukların ve hamile kadınların sağlığını  tehdit ediyor. Hatta kanser de dahil çeşitli hastalıklara yol açabiliyor. İşte tüm bu sebeplerle, küçük de olsa yeşil bir adım atmak isterseniz, işe çektiğiniz gereksiz fotoğrafları azaltarak başlayabilirsiniz. Elektronik ürünlerinizi mümkün olduğunca uzun süre kullanmak da iyi bir fikir, belki de kirlilikteki bireysel payınızı mümükün olduğunca düşük tutmanın en iyi yolu.  Tabii üreticilerin de bu nokta çabuk tükenen değil, geliştirilip tamir edilebilen ürünler sunmak gibi bir sorumluluğu var.  Kullanmadığınız elektronik ürünleri atmak yerine ihtiyacı olan birine vermek de doğaya önemli bir katkı. Satmak, bağışlamak da iyi seçenekler. Son aşama ise, ömrünü doldurduğunuz cihazların geri dönüşüm zincirine girmesini sağlamak.

Batıkent metrosunda patlama yaşandı Dervişoğlu'ndan 'Bakırhan'a alkış' sorusuna yanıt: Bahçeli’nin yaptığı hiçbir şey beni şaşırtmaz Bakanlık satışını yasakladı İpek Kıraç, babasının evlendiğini e-devlet'ten öğrendi 1 milyon Türk'e serbest dolaşım Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı