15 yıllık Trump-Epstein dostluğu: Partiler, jetler ve kadınlar
Trump ve Epstein’ın yolları ayrıldıktan sonra biri hapse girip intihar ederken, diğeri şöhretini artırarak Beyaz Saray’a kadar ulaştı. New York Times, ikilinin 15 yıl süren dostluğunu mercek altına aldı
Alan Feuer ve Matthew Goldstein / The New York Times
Donald Trump ile Jeffrey Epstein, Palm Beach ile Manhattan arasındaki lüks ve göz alıcı dünyada yaklaşık 15 yıl boyunca yan yana görülen, kamuoyunda “arkadaş” olarak bilinen iki figürdü. Epstein’ın New York’taki malikanesinde düzenlenen şatafatlı akşam yemeklerinden, Trump’ın Florida’daki özel kulübü Mar-a-Lago’da yapılan çılgın partilere kadar birçok etkinlikte birlikte yer aldılar. Florida ile New York arasında Epstein’ın özel jetiyle yapılan yolculuklar da bu ilişkinin bir parçasıydı.
Ancak bu magazin ihtişamının ardında, Trump’ın Epstein’la uzun süren ilişkisinin onun karakteri ve muhakemesi hakkında ne söylediğine dair sorular uzun süredir gündemdeydi — özellikle de Trump’ın müttefikleri, Epstein’ın Demokratlarla olan bağlantılarına dair komplo teorileri yayarken. İkili arasındaki ilişki 2004 civarında bozulduktan sonra, Epstein reşit olmayan kızlarla cinsel ilişki suçlamalarıyla iki kez hapse girdi.
Epstein’ın istismar ettiği kadınlardan biri, Mar-a-Lago’da spa görevlisi olarak çalışırken onun ağına çekildiğini söyledi. Bir diğer kadın, Epstein’ın ofisinde Trump’la kısa bir karşılaşma sırasında Trump’ın kendisini süzdüğünü ve Epstein’ın o anda Trump’a “O senin için değil” dediğini öne sürdü. Başka bir kadın ise Epstein’ın kendisini Trump Tower’da Trump’la tanıştırmak üzere götürdüğünü ve Trump’ın orada kendisine elle tacizde bulunduğunu iddia etti.
Geçtiğimiz hafta Wall Street Journal, Trump’ın 2003 yılında Epstein’a 50. yaş günü için çıplak bir kadın çizimi ve "ikisi arasında bir sır" içerdiği öne sürülen bir not verdiğini yazdı. Trump bu notu yazdığını reddetti ve haberi iftira olarak niteleyerek WSJ’ye dava açtı. New York Times, bu haberi bağımsız olarak doğrulayamadı.
Trump, Epstein davasında herhangi bir suistimalle suçlanmadı ve Epstein’ın genç kızları istismar ettiğine dair “hiçbir fikri olmadığını” savundu. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Karoline Leavitt, Trump’ın Epstein’ı “sapıkça davranışları” nedeniyle Mar-a-Lago’dan kovduğunu söyledi. Açıklamasında, “Bu haberler, Başkan Trump’ın yönetimindeki başarılardan dikkatleri başka yöne çekmeye yönelik acınası ve bayat girişimlerdir” ifadelerini kullandı.
Trump ve Epstein’ın yolları ayrıldıktan sonra biri hapse girip intihar ederken, diğeri şöhretini artırarak Beyaz Saray’a ulaştı. Yıllar içinde Epstein davasının nasıl ele alındığına yönelik eleştiriler artarken, Trump’a yakın isimler hükümetin Epstein’ın çevresindeki güçlü isimleri — özellikle Demokratları — korumak için bir örtbas yaptığını iddia eden teorileri yaymaya başladı.
Ancak şimdi bu hikâye, Trump’ın kendisini ikinci Beyaz Saray döneminde büyük bir tartışmanın ortasında bıraktı. Çatışma, özellikle Trump’ın kendi atadığı yetkililerden geldi; zira aylar süren gizli dosya iddialarının ardından ani bir dönüşle, ortada gizli bir müşteri listesi olmadığını ve Epstein’ın ölümünün resmî olarak intihar olduğuna inandıklarını söylediler.
Yine de, kendi destekçilerinin artan baskısı sonucu, Trump bu hafta Adalet Bakanlığı’na talimat vererek 2019’da Epstein’a ve bir yıl sonra onun ortağı Ghislaine Maxwell’e karşı açılan ceza davasındaki büyük jüri ifadelerinin mühürlerinin kaldırılmasını istedi. Maxwell, 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı ve şu anda Yüksek Mahkeme’ye itiraz başvurusunda bulundu.
Ancak bu ifadeler kamuoyuna açıklansa bile, Epstein ve Trump arasındaki ilişkiye dair pek bir ayrıntı vermesi beklenmiyor. Zira bu ilişki, her iki ceza davasında da merkezde yer almamıştı. O dönemde ikisini bir araya getiren şeyin, partilerde, gece kulüplerinde ve özel etkinliklerde genç ve güzel kadınlarla flört etme ve bu konuda rekabet etme merakı olduğu öne sürülüyor.

Palm Beach Komşuluğu
Donald Trump ile Jeffrey Epstein’in tanışması 1990 civarında oldu. Epstein, Mar-a-Lago’nun yaklaşık 3 kilometre kuzeyinde bir mülk satın alarak Palm Beach’in zengin ve deniz havasıyla yoğrulmuş sosyal çevresine adım attı. Trump ise Mar-a-Lago’yu beş yıl önce satın almış ve altın varaklı zevklere sahip bir playboy olarak sahil kasabasında gösterişli varlığını çoktan kurmuştu.
İkili, birçok ortak noktaya sahipti: İkisi de New York’un kenar mahallelerinden çıkıp Manhattan’da başarıya ulaşmıştı, ikisi de kendini öne çıkarma konusunda ustaydı ve ikisinin de kentte gösterişli erkekler olarak ünü vardı.
1992 yılında NBC News kameraları, Mar-a-Lago’da düzenlenen bir partide ikiliyi birlikte görüntüledi. O sırada Buffalo Bills amigo kızları şehirde, Miami Dolphins ile oynayacakları maç için bulunuyordu. Görüntülerde Trump genç kadınların arasında dans ederken, daha sonra bazı kadınları işaret edip Epstein’ın kulağına bir şeyler fısıldadığı ve onun kahkahalarla güldüğü görülüyor.
Florida merkezli iş insanı George Houraney, birkaç ay sonra, Trump’ın Mar-a-Lago’da “takvim kızları yarışması” adı altında genç kadınlara yönelik bir parti düzenlediği sırada, Epstein’ın davetteki tek diğer konuk olduğunu belirtti. Houraney, bu durum karşısında şaşırdığını ifade etti ve 2019’da New York Times’a şunları söyledi:
“Dedim ki, ‘Donald, bu VIP’lerin katıldığı bir parti olacaktı. Bana diyorsun ki sadece sen ve Epstein varsınız?’”
Houraney’nin o dönemki kız arkadaşı ve iş ortağı Jill Harth, daha sonra partinin yapıldığı gece Trump tarafından cinsel saldırıya uğradığını iddia etti. Açtığı davada Trump’ın kendisini bir odaya götürüp zorla öptüğünü ve elle tacizde bulunduğunu, odadan çıkmasını engellediğini belirtti. Aynı gece yarışmaya katılan 22 yaşındaki bir kadının da, Trump’ın gece izinsiz şekilde yatağına girdiğini söylediği aktarıldı.
Harth, söz konusu davayı 1997’de düşürdü. Ancak ilişkili bir davada Houraney’nin Trump’a karşı açtığı dava, Trump tarafından uzlaşmayla sonuçlandırıldı. Trump, Harth’ın iddialarını reddetti.
Trump ve Epstein, 1997’de Manhattan’daki Victoria’s Secret “Angels” partisi gibi etkinliklerde yeniden birlikte görüntülendi. Söz konusu iç çamaşırı markasının sahibi olan milyarder iş insanı Leslie H. Wexner, Epstein’la tanıştıktan kısa süre sonra ona mali işleri, bağış stratejileri ve özel hayatı üzerinde olağanüstü yetkiler vermişti.
Mahkeme kayıtlarına göre, Trump da Epstein’ın özel jetini kullanan isimler arasında yer alıyordu. 1990’lı yıllarda dört yıl boyunca, Palm Beach ile New Jersey’nin New York’a yakın Teterboro’daki özel havaalanı arasında en az yedi kez Epstein’ın Boeing 727’siyle uçtu.
Trump, 2002 yılında New York Magazine’e şunları söylemişti:
“Jeff’i 15 yıldır tanıyorum. Harika bir adam. Onunla birlikte olmak çok eğlenceli. Hatta denir ki güzel kadınlardan benim kadar hoşlanır ve bu kadınların çoğu gençtir. Şüphe yok ki Jeffrey sosyal hayatından büyük keyif alıyor”
Mar-a-Lago'da karşılaşma
2000 yılında, mahkeme kayıtlarına göre, Epstein’la uzun süredir bağlantısı olan İngiliz sosyetik Ghislaine Maxwell, Mar-a-Lago’daki bir soyunma odasının dışında 17 yaşında bir kızla sohbet etmeye başladı.
Kızın adı Virginia Giuffre’ydi ve kulüpte spa görevlisi olarak çalışıyordu. Bu işi, orada bakım personeli olarak görev yapan babası sayesinde bulmuştu. Giuffre’nin anlattığına göre Maxwell, onun masajla ilgili bir kitap okuduğunu görünce, deneyimi olup olmadığını önemsemeden ona Epstein için masözlük teklif etti.
Giuffre, Epstein’ın Palm Beach’teki evine götürüldüğünde onu çıplak halde bir masanın üzerinde yatarken bulduğunu söyledi. Maxwell’in kendisine Epstein’a nasıl masaj yapılacağını tarif ettiğini öne sürdü.
“İyi insanlar gibi görünüyorlardı,” diye ifade verdi daha sonra, “bu yüzden onlara güvendim.”
Ancak sonraki yaklaşık iki yıl boyunca, Giuffre’nin iddiasına göre, Epstein ve Maxwell tarafından birçok ünlü erkekle cinsel ilişkiye girmeye zorlandı. Bu isimlerden biri, İngiliz kraliyet ailesi üyesi Prens Andrew idi. Prens, bu suçlamaları reddetti ve Epstein hakkındaki federal soruşturmada savcılara yardım etmeyi kabul etmedi.
Nisan ayında intihar eden Giuffre, hayatı boyunca Prens Andrew ve diğer erkeklere insan kaçakçılığı yoluyla götürüldüğünü savundu. BBC’ye verdiği bir röportajda, Epstein’ın güçlü çevresine “bir meyve tabağı gibi sunulduğunu” söylemişti.
Epstein’ın çevresinde bulunan bazı kadınlar, bu dönemde Donald Trump’la karşılaştıklarını da ifade etti.
Bu kadınlardan biri olan Maria Farmer, Epstein ve Maxwell tarafından mağdur edildiğini söylemişti. Farmer, 1995 yılında Epstein’ın New York’taki ofisinde Trump’la yaşadığı bir karşılaşmayı anlattı.
Ressamlık kariyerine başlamak üzere New York’a taşınan bir sanat öğrencisi olan Farmer, 2019’da verdiği bir röportajda Trump’la tanıştırıldığında onun kendisini süzdüğünü, bunun üzerine Epstein’ın Trump’a “O senlik değil” dediğini hatırladığını söyledi.
Farmer’ın annesi Janice Swain de, kızının bu olayı yaşandığı dönemde kendisine anlattığını doğruladı.
Eski Sports Illustrated mayo modeli Stacey Williams ise, Epstein’la birlikte olduğu dönemde Trump tarafından elle tacize uğradığını öne sürdü.
Williams, olayın 1993 yılında gerçekleştiğini ve Manhattan’daki Beşinci Cadde’de Epstein’la yürürken onun Trump Tower’a uğrayıp Trump’a “merhaba” demeyi önerdiğini söyledi. O an için bu durumu garip karşılamadığını belirtti çünkü, sonradan ifade ettiği gibi, “Jeffrey sürekli Trump’tan bahsederdi”
Trump, onları ofisinin dışındaki bir bekleme alanında karşıladıktan sonra, Williams’ın anlattığına göre onu kendine doğru çekti ve göğüslerine, beline ve kalçalarına dokundu — adeta “bir ahtapot” gibi.
Williams, daha sonra bu olayın Epstein ve Trump arasında bir meydan okuma ya da bahis konusu olup olmadığını merak ettiğini söyledi. Geçtiğimiz yıl The New York Times’a verdiği röportajda, “Kesinlikle o ofise bir parça et gibi getirilmiş, bir oyunun parçasıymışım gibi hissettim,” dedi. O dönemde Trump’ın başkanlık kampanyası, olayın yaşanmadığını iddia ederek suçlamaları “kesinlikle asılsız” ve siyasi amaçlı olarak nitelendirdi.
Cuma günü verdiği bir röportajda Williams, Trump’ın Epstein hakkındaki bazı iddiaları “uydurma” ve “sıkıcı” olarak nitelemesini duyduğunda çok üzüldüğünü söyledi. “Yani, bu saçmalık” dedi Trump’ın bu davayı küçümseyici şekilde konuşması hakkında.
Yolların Ayrılması
Sonunda, 2004’ün sonlarında Trump ve Epstein bu kez bir gayrimenkul nedeniyle karşı karşıya geldi. Söz konusu mülk, Palm Beach’te okyanus kıyısında yer alan Fransız Regency tarzı bir malikâne olan Maison de l’Amitié idi.
İki son derece rekabetçi adam, avukatları aracılığıyla mülk için teklif verdi. Sonunda Trump mülkü 41,35 milyon dolara satın alarak ihaleyi kazandı.
Bu tarihten sonra iki adamın birbiriyle etkileşimde bulunduğuna dair kamuya açık çok az kayıt var.
Trump, Epstein’dan bu dönemde kopmasının başka bir nedeni daha olduğunu sonradan çevresine anlattı: Uzun süredir arkadaşı olan Epstein’ın, Mar-a-Lago üyelerinden birinin kızına uygunsuz davrandığını ve bunun üzerine onu kulüpten men etme kararı aldığını söyledi. Epstein’ın birçok kurbanını temsil eden avukat Brad Edwards, Trump’ın 2009 yılında kendisine benzer bir hikâye anlattığını belirtti.
Sahildeki malikâne için yaşanan gerilimden kısa bir süre sonra, Palm Beach polisi Epstein’ın evine girip çıkan genç kadınlar görüldüğü yönünde bir ihbar aldı.
Dört ay sonra, bir kadından daha somut bir şikâyet geldi: Kadın, 14 yaşındaki üvey kızının Epstein tarafından soyunarak masaj yapması için 300 dolar karşılığında işe alındığını iddia etti. Bu ihbar, en az bir düzine potansiyel mağdurun tespit edildiği kapsamlı bir gizli soruşturmaya yol açtı.
Epstein kendisini savunmak üzere üst düzey bir avukat ekibi tuttu — bu ekipte Harvard hukuk profesörü ve sonradan Trump’ı da temsil edecek olan Alan Dershowitz ile Başkan Bill Clinton’ın Monica Lewinsky ile ilişkisini soruşturan eski özel savcı Ken Starr da vardı.
Bu iki isim, o dönem Florida Güney Bölgesi federal savcısı olan R. Alexander Acosta ile hafif bir ceza karşılığında anlaşmaya vardılar. Anlaşma kapsamında Epstein, 2008 yılında bir çocuğa fuhuş teklifinde bulunmaktan eyalet düzeyinde suçlamayı kabul etti. Karşılığında federal suçlamalardan ve tüm potansiyel suç ortakları da dokunulmazlık aldı. Ayrıca cinsel suçlu kaydına girmesi gerekiyordu.
Sonuçta Epstein yaklaşık 13 ay hapis yattıktan sonra serbest bırakıldı.
Trump ise bu skandaldan büyük ölçüde uzak durdu. Ancak Şubat 2015’te, Hillary Clinton’a karşı zorlu geçecek başkanlık kampanyasına hazırlanırken, Epstein’ı Clinton’ın eşiyle ilişkilendirmeye çalıştı.
Fox News sunucusu Sean Hannity’ye, Muhafazakâr Siyasi Eylem Konferansı’ndaki konuşmasında şöyle dedi: “Bence Bill Clinton’ın, Jeffrey Epstein’ın ünlü adasıyla ilgili çok büyük problemleri olacak.” Burada Epstein’ın küçük yaştaki kızların kaçırıldığı iddia edilen özel adasına atıfta bulunuyordu. “Gerçekten çok büyük problemler.”
Clinton, adaya hiç gitmediğini, Epstein’ın suç faaliyetlerinden haberi olmadığını ve onunla tanıştığına pişman olduğunu söyledi.
"Hayranı Değildim"
Temmuz 2019’da Epstein yeniden tutuklandı. Manhattan’daki ABD savcılığına bağlı kamu yolsuzluk birimi, onu çocuk ticareti yapmak ve fuhuşa zorlamakla suçladı.
O sırada başkanlık koltuğunda üçüncü yılında olan Trump, eski arkadaşından hızla uzaklaştı.
“Ona Palm Beach’teki herkes gibi ben de tanırdım” dedi Trump, suçlamaların ardından gazetecilere. “Yani Palm Beach’teki insanlar tanırdı onu. Oranın demirbaşlarından biriydi. Uzun zaman önce aramız bozuldu. Onunla 15 yıldır konuşmadım bile. Hayranı değildim.”
Yeni suçlamalar, Epstein’ın ilk anlaşmasını tekrar gündeme taşıdı. Epstein’ın tutuklanmasından günler sonra, Trump’ın Çalışma Bakanı olan Acosta, davayla ilgili eleştiriler üzerine istifa ettiğini açıkladı.
Trump, Acosta’nın kararıyla ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, Epstein’la “çok çok uzun zaman önce” yollarını ayırdığını yineledi. “Bu da bir şeyi gösteriyor: Zevkim yerinde,” dedi.
Epstein’ın genç kızlara istismar uyguladığını sezip sezmediği sorulduğunda, Trump şöyle yanıt verdi: “Hayır, hiçbir fikrim yoktu.”
Bir ay sonra Epstein, Manhattan’daki hücresinde ölü bulundu. Ölümü daha sonra intihar olarak kayıtlara geçti. Trump, bu gelişmenin ardından tekrar gündeme geldi ve ilk kampanya döneminden beri dile getirdiği bir söylemi yeniden ortaya attı: Epstein’ın ölümünü Bill Clinton’la ilişkilendiren bir sosyal medya gönderisini paylaştı.
Günler sonra, bu iddialarının asılsız olduğu konusunda baskı gördüğünde bile geri adım atmadı, herhangi bir delil sunmaksızın tam kapsamlı bir soruşturma çağrısında bulundu.
“Epstein’ın sahip olduğu ada iyi bir yer değildi, anladığım kadarıyla,” dedi. “Ben hiç gitmedim. Yani sormanız gereken şu: Bill Clinton o adaya gitti mi?”
2020 yazında Maxwell, çocukları kandırmak ve insan ticareti yapmak gibi suçlardan tutuklandığında, Trump’ın verdiği yanıt bazı müttefiklerini bile şaşırttı:
“Her neyse, ona en iyisini diliyorum” dedi Trump.
Son haftalarda, Trump’ın bazı destekçileri ve sağcı influencer’lar, Trump yönetiminin Epstein davasıyla ilgili yeni bilgiler açıklamayacağını bildirmesine öfke duydu. Özellikle Trump’ın başsavcısı Pam Bondi ve FBI Direktörü Kash Patel gibi isimlerin daha fazla bilgi açıklama sözü verdikleri düşünülüyordu.
Trump bu beklentileri bastırmaya çalıştı; Epstein skandalını, Demokrat rakipleri tarafından uydurulmuş bir “aldatmaca” olarak nitelendirdi. Konunun daha fazla incelenmeye değmeyeceğini söyledi.
8 Temmuz’daki bir Kabine toplantısında, gazetecilere şöyle çıkıştı: “Hâlâ Jeffrey Epstein’dan mı bahsediyorsunuz? Bu adam hakkında yıllardır konuşuluyor.”
© 2025 The New York Times Company