New York Times haberi: Trump, ABD'yi Orta Doğu'daki savaşa dahil etti
ABD Başkanı Donald Trump, İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesislerine hava saldırısı düzenlendiğini duyurdu. New York Times analizinde, Washington'un Orta Doğu'daki savaşa resmen dahil olduğu belirtilirken, Trump'ın siyasi sözlerinin çelişkileri yer aldı
Maggie Haberman-Jonathan Swan / New York Times
ABD Başkanı Donald Trump, cumartesi akşamı yaptığı açıklamayla, Amerikan ordusunun İran’daki üç nükleer tesisi, aralarında yer altındaki Fordo uranyum zenginleştirme tesisinin de bulunduğu hedefleri bombaladığını duyurdu.
Bu gelişmeyle birlikte ABD, Orta Doğu’daki savaşa doğrudan müdahil oldu.
Trump, açıklamayı Washington saatiyle akşam 8’den kısa süre önce kendi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptı
Bombardıman sonrası barış mesajı
“İran’daki üç nükleer tesise, Fordo, Natanz ve İsfahan dâhil olmak üzere çok başarılı bir saldırı gerçekleştirdik. Tüm uçaklarımız şu an İran hava sahasının dışında,” ifadelerini kullanan Trump, “Fordo’daki ana tesise tam kapasite bomba bırakıldı. Tüm uçaklarımız güvenli bir şekilde dönüş yolunda. Büyük Amerikan Savaşçılarımızı tebrik ediyorum. Bu saldırıyı dünyada yapabilecek başka bir ordu yok. ARTIK BARIŞ ZAMANI!” diye yazdı.
'İki hafta' açıklamasından sadece iki gün sonra bombaladılar
Saldırı, Beyaz Saray’ın “önümüzdeki iki hafta içinde karar verilecek” dediği açıklamadan sadece iki gün sonra gerçekleşti. İsrailli yetkililerin saldırıdan önceden haberdar edildiği, Trump’ın da saldırı sonrası İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüştüğü bildirildi. Konuya yakın bir kaynak, isminin açıklanmaması kaydıyla bu bilgiyi doğruladı.
Saldırı başarılı oldu mu?
Saldırıda kaç bomba kullanıldığı ya da İran’ın uranyum zenginleştirme kapasitesine ne kadar zarar verildiği henüz netlik kazanmadı. İran’ın nükleer silah üretme potansiyeline darbe vurulup vurulmadığı da belirsizliğini koruyor.
İsrail’in İran’la yürüttüğü savaşa katılıp katılmama konusunda kararsız kalan Trump, saldırının hemen ardından hâlâ diplomatik çözüm umudunun sürdüğünü ima etti. Ancak İran’ın bu aşamada müzakereye açık olup olmayacağı belirsiz.
Trump, İran’a yönelik olası bir saldırı kararını değerlendirdiği dönemde, Cumhuriyetçi Parti içinde de baskıyla karşı karşıya kaldı. Parti içinde bazı isimler saldırıyı desteklerken, bazı danışmanlar ise ABD’nin doğrudan askeri müdahalede bulunmak yerine yalnızca istihbarat desteğiyle yetinmesi gerektiğini savundu.
Diğer danışmanlar ise Trump’ın kararlı olduğunu görerek, olası sonuçlar konusunda bilgilendirme yapmaya ve ilk saldırıdan sonra ABD’nin daha fazla karışmamasını sağlamaya çalıştı.
Aylar boyunca, Başkan Yardımcısı JD Vance, İran’da rejim değişikliğini hedefleyen bir savaşın tehlikeleri konusunda uyarılarda bulunmuştu. Trump da son günlerde danışmanlarına ve yakın çevresine, İran’ın yönetimini devirmeye yönelik uzun süreli bir savaşa girmek istemediğini söylemişti.
Trump kendisiyle çelişti
Trump, daha önce defalarca ABD askerlerini yurtdışında savaşa göndermek istemediğini dile getirmişti. İsrail, İran’a hava saldırılarına başladığında dahi, Trump, Vance ve özel elçisi Steve Witkoff’a İran’la diplomasi arayışını sürdürmeleri talimatını vermişti.
Ancak Trump, İranlı yetkililerin mesajlara geç yanıt vermesinden rahatsızlık duyduğunu da ifade etmişti. Amerikan tarafı, İran’da muhataplarının gerçekten Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney’i temsil edip etmediğini anlamakta zorlandıklarını dile getiriyordu.
Şimdi ise Trump’ın ekibi, İran’dan gelecek olası misillemelere karşı hazırlık yapıyor.
İstihbarat desteği kabul edilmişti
Netanyahu, 9 Haziran’da Trump’la yaptığı telefon görüşmesinde, İran’a saldırı kararında kararlı olduğunu açıkça ifade etmişti. Trump, aylar süren nükleer müzakere çabalarının ardından yalnızca istihbarat desteği vermeyi kabul etmişti. Ancak İsrail 13 Haziran’da İran’a hava saldırısı başlattığında, Trump’ın bu operasyonu tam anlamıyla destekleyip desteklemediği hala net değildi.
İlk saldırının ardından ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio tarafından yapılan açıklama, ABD’yi çatışmadan uzak tutan bir ton içeriyordu ve İsrail’le dayanışmadan açıkça söz etmeyen nadir Amerikan açıklamalarından biri oldu.
'Büyük bombayı bırakmam gerekebilir'
Ancak ertesi sabah İsrail’in saldırılarının başarılı olduğu anlaşılınca, Trump operasyonun başarısında kendi katkısına dikkat çekmeye başladı.
Kanada’daki G7 zirvesine gitmeye hazırlanan Trump, o hafta sonu danışmanlarına “büyük bombayı bırakmam gerekebilir” dedi. Bu ifadeyle, sadece ABD’nin elinde bulunan ve B-2 hayalet bombardıman uçaklarıyla taşınabilen 13.600 kilogramlık sığınak delici GBU-57A/B bombalarını kastettiği belirtiliyor.
Trump ve ani değişen kararları
Trump, siyasi kariyerini 11 Eylül saldırıları sonrası başlayan Irak Savaşı’nı eleştirerek şekillendirmişti. Ancak ilk başkanlık döneminde en gurur duyduğu eylemlerden biri, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’nin 2020’de öldürülmesiydi.
Bu suikast, Trump’ın dış müdahalelere karşı çıkan bazı destekçileriyle arasını açmış olsa da, Trump bu kararının ABD’nin çıkarları doğrultusunda alındığını her fırsatta savunmuştu.
© 2025 The New York Times Company