New York Times inceledi: İran'ın uranyum stokları nerede?
ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yönelik düzenlediği saldırıların etkisi tartışılmaya devam ediyor. Tartışmaların odağındaki konulardan biri de Tahran'ın saldırılar öncesinde zenginleştirilmiş uranyum stoğunun başka bir yere taşınıp taşınmadığıyla ilgili belirsizlik
Julian E. Barnes ve David E. Sanger / The New York Times
ABD’nin İran’daki üç nükleer tesise yönelik saldırılarının ne kadar hasar verdiğine dair günler süren tartışmaların ardından, ülkenin zenginleştirilmiş uranyum stokunun akıbeti daha büyük bir gizem olmaya devam ediyor.
İran, yıllar içinde yer altındaki nükleer tesislerini ve santrifüjlerini inşa ederken, bomba seviyesine yakın %60 oranında zenginleştirilmiş, 880 poundluk (yaklaşık 400 kg) büyük bir uranyum stoğu biriktirdi.
ABD istihbarat kurumları İran’ın bir bomba yapmaya karar vermediğini değerlendirirken, bu stoğun büyüklüğü nedeniyle İran’ın uranyumu silaha dönüştürmeye yalnızca birkaç adım uzakta olduğunu kaydediyordu.
ABD ve İsrail saldırılarının İran’ın nükleer programını önemli ölçüde zayıflattığı ve İran’ın kısa sürede ek nükleer yakıt üretmekte zorlanacağı konusunda pek şüphe bulunmuyor.
Ancak ABD istihbaratı uzun süredir İran’ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırı ihtimali karşısında, elindeki zenginleştirilmiş uranyum stoğunu ya diplomatik müzakerelerde koz olarak kullanmak ya da bomba yapma yarışına girmek için başka bir yere taşımaya çalışacağını değerlendiriyordu.
Washington'dan çelişkili açıklamalar
Pazar günü verdiği bir röportajda ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, ABD’li yetkililerin İran ile bu uranyum stoğu hakkında konuşmak istediklerini söyledi. Ancak Perşembe günü Trump yönetimi, İran’ın ABD saldırısından önce zenginleştirilmiş uranyumu taşıyabildiği yönündeki iddialara karşı çıktı.
Başkan Donald Trump, Fordo’daki tesisin bombalanmasıyla uranyum stoğunun ya yok edildiğini ya da gömüldüğünü öne sürdü. Trump, kendi sosyal medya hesabında “Tesisten hiçbir şey çıkarılmadı” diye yazdı. “Çok uzun sürerdi, çok tehlikeliydi, çok ağırdı ve taşınması zordu!”
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt ise, ABD istihbarat birimlerinin İran’daki nükleer tesisleri yakından izlediğini belirterek, “ABD’nin elinde, bu zenginleştirilmiş uranyumun saldırıdan önce taşındığına dair hiçbir işaret yok” dedi.
ABD’li yetkililer, stokla ilgili şimdiye kadar toplanan istihbaratın çelişkili olduğunu ifade etti.
Yetkililer, İranlı yetkililerden elde edilen istihbaratın, onların da stoğun akıbeti konusunda farklı değerlendirmelere sahip olduklarını gösterdiğini belirtti.
ABD henüz net bir sonuca varamadı
Yetkililer, uranyumun bir kısmının tutulduğu düşünülen Natanz’daki nükleer tesisin bazı bölümlerinin ABD veya İsrail saldırılarında zarar gördüğünü ancak tamamen yok edilmediğini belirtti.
Bu nedenle, bulgular hakkında bilgilendirilen kişilere göre istihbarat birimleri İran’ın elinde ne kadar uranyum kaldığı konusunda henüz net bir sonuca varmış değil.
Perşembe günü yapılan kapalı oturumlu Senato bilgilendirmesinin ardından, Cumhuriyetçi senatörler uranyum stoğunun yok edilmesinin veya ele geçirilmesinin ABD askeri operasyonunun bir parçası olmadığını vurguladı. Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham, tesislerin ağır şekilde zarar gördüğünü ancak “sorunun sona erdiğini kimsenin düşünmemesi gerektiğini, çünkü sona ermediğini” söyledi.
Graham, gazetecilere yaptığı açıklamada, “900 poundluk zenginleştirilmiş uranyumun nerede olduğunu bilmiyorum, ancak bu yıllardır hedef listesinde değildi” dedi. “Bugün yok edildiler ama yeniden inşa edebilirler.”
Sıradan bir arabanın bagajına sığabilir
Stoğun aslında nerede olduğu konusunda da kafa karışıklığı yaşanıyor. Trump, uranyumun Fordo’da olduğunu öne sürerken, bazıları bir kısmının Natanz’da olduğunu söyledi. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), stoğun büyük bölümünün uranyum kullanılan reaktörlerin ve diğer nükleer tesislerin bulunduğu İsfahan’da olduğunu belirtti. Bazı uzmanlar ise İran’ın stokunu farklı yerlere dağıtmış olabileceğini öne sürdü.
UAEA Genel Direktörü, İranlı yetkililerin denetçilere, malzemenin tehdit altında olduğunu düşünmeleri halinde taşımayı planladıklarını söylediklerini belirtti. Malzemenin “sıradan bir arabanın bagajına sığacak kadar küçük” konteynerlerde saklandığını ifade etti.
İsfahan'daki tesisin kapasitesi sorgulanıyor
Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Çarşamba günü Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenen NATO zirvesinde yaptığı açıklamada, santrifüjlere verilen zararın yanı sıra İsfahan’daki “dönüştürme tesisinin” yok edilmesinin, İran’ın nükleer silah üretme kapasitesini zayıflattığını söyledi. Bu tesis, zenginleştirilmiş uranyum gazını katı malzemelere ve nihayetinde nükleer bomba veya savaş başlığı üretiminde kullanılabilecek metale dönüştürüyor.
İran’ın genel nükleer programı ve yeni yakıt üretme kapasitesi muhtemelen ciddi şekilde gerilemiş olsa da, ülkenin bir bomba üretme hızının ne olacağı ayrı bir soru olarak öne çıkıyor.
Yaklaşık iki haftalık çatışma sırasında İsrail, çok sayıda İranlı nükleer bilim insanını öldürdü. Ancak yeterince bilim insanı hayatta kaldıysa, İran gizli bir stok kullanarak silah üretme yarışına girebilir. Bu da İran’ın kaba bir bomba üretme kapasitesinin yalnızca birkaç ay gerileyeceği anlamına gelir; daha geniş çaplı programı daha ağır hasar alsa bile.
Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi’nin Demokrat üyesi Connecticut’tan Jim Himes, stok meselesinin kritik olduğunu belirtti.
“Sahaların yok edilmesi bir anlam ifade etmez, eğer İranlılar bir bombayı muhtemelen bilinmeyen bir yerde inşa etmek için yeterli miktarda %60 oranında zenginleştirilmiş uranyumu, santrifüjleri ve diğer silah yapım ekipmanlarını taşımışlarsa,” diye sosyal medyada yazdı. “Rejim iğrenç olabilir, ama aptal değiller, ve bu malzemeler nispeten kolay bir şekilde başka yerlere taşınabilir.”
© 2025 The New York Times Company