NYT örneklerle inceledi: Nissan-Honda-Mitsubishi birleşmesinden başarı çıkar mı?

Otomotiv sektöründe yaşanan mali sıkıntıların ardından Japonya'nın dünyaca ünlü otomotiv devleri Nissan, Honda ve Mitsubishi işbirliği ve birleşme kararı aldıklarını duyurdu. NYT, otomativ sektöründeki birleşme kararları ve sonuçlarını analiz etti

Neal E. Boudette / The New York Times

Japon otomobil üreticileri Honda ve Nissan, hızla değişen ve giderek daha rekabetçi hale gelen otomotiv sektöründe maliyetleri paylaşmak ve rekabet güçlerini artırmak amacıyla birleşme üzerinde görüşmelere başladı. Öte yandan aynı ülkeden olan iki şirketin bile birleşmesi başarı garantisi sunmuyor. Otomotiv sektöründeki birleşmelerin geçmişi başarısızlıklar ve hayal kırıklıklarıyla dolu.
 
Büyük, küresel üretim operasyonlarını birleştirmek, farklı teknolojileri, modelleri ve iş yapma yaklaşımlarını uyumlu hale getirmeyi gerektirdiği için oldukça zor bir görev olarak görülüyor.  Birleşmenin başarısı, yıllarca birbirleriyle rekabet eden iddialı yöneticiler ve mühendislerin iş birliği yapabilmesine bağlı. Ekiplerin ve projelerin iptal edilmesi veya değiştirilmesi, yöneticilerin ise yetkilerini diğerlerine devretmesi gerekebiliyor. Ayrıca, bazı durumlarda, birleştirilen şirketler, seçilmiş liderlerin baskısıyla zarar eden fabrikaları işletmeye devam etmek zorunda kalabiliyor.

Chrysler ve Daimler örneği

Michigan merkezli otomotiv danışmanı Thomas Stallkamp, 1998’de Chrysler ve Alman şirketi Daimler’in birleşmesinde yaşanan zorluklarda önemli rol almış bir isim. Stallkamp, bu süreçteki deneyimlerine dayanarak şunları söylüyor.

“Otomobil şirketleri büyük, karmaşık organizasyonlar, dünyanın dört bir yanındaki üretim tesisleri, yüz binlerce çalışanı ve sermaye yoğun bir iş yapıları var. İki şirketi birleştirmeye çalıştığınızda, büyük egolar ve iç çekişmelerle karşılaşırsınız. Bu nedenle, birleşmeyi başarılı kılmak oldukça zordur”.

Honda ve Nissan’ın gündeminde ne var?

Honda ve Nissan bu yıl elektrikli araçlar üzerinde iş birliği yapma planlarını açıklamıştı. Pazartesi günü, bu iş birliğini Mitsubishi Motors’u da kapsayacak bir birleşme seviyesine genişletmek için resmi görüşmelere başladılar. Bu birleşme, Japonya’nın Toyota’dan sonraki ikinci ve üçüncü en büyük otomobil üreticilerini bir araya getirerek, Toyota ve Volkswagen’den sonra dünyanın en büyük üçüncü otomobil üreticisi konumuna taşıyabilir.
 
Birleşme görüşmeleri, şirketlerin dünya genelinde karşılaştığı zorluklar nedeniyle gündeme geldi. Bu zorlukların başında, dünyanın en büyük otomobil pazarı olan Çin’de satışların düşmesi geliyor. Çinli tüketiciler, elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçlara, sektördeki uzmanların beklentilerinden çok daha hızlı yöneliyor. Ancak Honda ve Nissan’ın bu alanda sunduğu model sayısı oldukça sınırlı. Çin’de ise toplam satışların yarısından fazlasını artık bu tür araçlar oluşturuyor.

Finansal sorunlar 

Geçen ay Honda, mart ayında sona erecek mali yıl için net kârının yüzde 14 düşmesini beklediğini ve küresel araç satış tahminini 3,9 milyondan 3,8 milyona düşürdüğünü açıkladı. Bu durum, bir zamanlar satışlarının üçte birini oluşturan Çin pazarındaki sorunlara bağlanıyor.
 
Nissan ise Honda’ya kıyasla daha ciddi sorunlarla karşı karşıya. Son yıllarda yaşanan yönetim krizleri ve ABD pazarında düşen satışlar, şirketin piyasa payında keskin bir düşüşe yol açtı. Nisan-Eylül döneminde Nissan’ın faaliyet kârı yüzde 90 düştü ve şirket, küresel üretimi yüzde 20 oranında azaltmayı ve dünya genelinde 9 bin çalışanı işten çıkarmayı hedeflediğini duyurdu.

Potansiyel artı ve eksiler

Teorik olarak, birleşme Honda ve Nissan’ın elektrikli araç geliştirme sürecini hızlandırıp maliyetlerini düşürmesine yardımcı olabilir. Ancak geçmişte benzer girişimlerin çoğu beklenen faydaları sağlayamadı. Örneğin, Ford ve Volkswagen, elektrikli araçlar ve otonom sürüş teknolojileri üzerine iş birliği yapmış, ancak bu iş birliğinden sınırlı fayda elde etmişti.
Honda’nın General Motors ile yaptığı iş birliği sonucu üretilen elektrikli SUV modelleri Honda Prologue ve Acura ZDX, GM tarafından üretiliyor. Ancak bu iş birliğinin bu modellerin ötesine geçmeyeceği açıklandı.
 
Analistler, Honda ve Nissan’ın birleşmesinin potansiyel avantajlarına dikkati çekiyor. Örneğin, Nissan’ın tam boyutlu kamyonet üretim teknolojisi, bu alanda eksiklik yaşayan Honda için değerli olabilir.

Hyundai ve Kia Modeli örnek olabilir mi?

Güney Koreli Hyundai ve Kia, 1998’den bu yana bir ittifak içinde. İki şirket de mühendislik, üretim kaynaklarını paylaşarak önemli bir büyüme kaydetti. Ancak satış ve pazarlama operasyonları ayrı kalmaya devam ediyor. Otomotiv uzmanı Marc Cannon, Honda ve Nissan’ın bu modeli örnek alabileceğini belirtti, ancak Japon şirketlerin bu süreçte zorlanabileceğini ifade ediyor:

“Honda hala güçlü bir marka ve iyi ürünlere sahip. Ancak Nissan, son yıllarda yaşadığı krizlerle markasına zarar verdi ve kalite algısı düştü. Bu nedenle, Honda’nın neden Nissan’ın sorunlarını üstlenmek isteyeceğini anlamak zor”.
 
Birleşme, üretim tesislerinin kapatılması ve işten çıkarmalar gibi sert önlemleri gerektirebilir. Ancak bu tür kararlar, birleşmenin en zorlayıcı noktalarını oluşturuyor. Stallkamp, “İki taraf da zararı üstlenmek istemez,” diyerek bu süreçte karşılaşılacak dirençlere dikkati çekiyor. Honda ve Nissan’ın birleşme görüşmeleri, otomotiv dünyasında büyük bir değişimin sinyalini verirken, bu zorlu süreçte başarıya ulaşmak kolay olmayacak gibi görünüyor.

© 2024 The New York Times Company 

Batıkent metrosunda patlama yaşandı Dervişoğlu'ndan 'Bakırhan'a alkış' sorusuna yanıt: Bahçeli’nin yaptığı hiçbir şey beni şaşırtmaz Bakanlık satışını yasakladı 1 milyon Türk'e serbest dolaşım Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Yetişkin filmi izleyip sıcak çatışmaya giriyorlar