NYT, Trudeau'nun istifasının ardından öne çıkan isimleri inceledi: Kanada'nın yeni başbakanı kim olabilir?

Kanada Başbakanı ve Avam Kamarası'ndaki en büyük parti olan Kanada Liberal Partisi'nin lideri Justin Trudeau, dün 12 yıl sonra görevinden istifa ettiğini açıkladı. NYT, parti üyelerinin yapacağı yeni lider ve başbakan seçiminde öne çıkan dört ismi inceledi

Ian Austen, Vjosa Isai ve Matina Stevis-Gridneff / The New York Times

12 yıldır Kanada Liberal Partisi’nin liderliğini yürüten Başbakan Justin Trudeau, Pazartesi günü görevinden ayrılacağını açıkladı. Trudeau’nun istifası, partinin önde gelen isimlerinin liderlik için yarışacağı bir mücadeleyi başlattı.

Kanada’nın siyasi sisteminde, Liberal Parti lideri, aynı zamanda Avam Kamarası’ndaki en büyük partinin başkanı olarak başbakanlık görevini de üstleniyor. Trudeau’nun yerine parti liderliği için seçilecek kişi, otomatik olarak başbakanlık koltuğuna oturacak.
 
Yeni lider, Liberal Parti’yi yaklaşan genel seçimlere götürecek. Bu seçimlerde, kamuoyu yoklamalarında üstünlük sağlayan Muhafazakâr Parti ve lideri Pierre Poilievre ile karşı karşıya gelecek. Seçimlerin en geç ekim ayında yapılması gerekiyor ancak yeni başbakan liderliğindeki hükümetin, Avam Kamarası’ndaki bir güven oylamasıyla çok daha önce düşmesi bekleniyor.
 
Trudeau, Liberal Parti’nin halefini üyelerin oylarıyla belirleyeceğini açıkladı. Parti üyeleri, Kanada nüfusunun görece küçük bir kesimini oluşturuyor. Henüz Trudeau’nun yerine adaylığını açıklayan olmadı, ancak olası halefler arasında öne çıkan bazı isimler şunlar:

Chrystia Freeland

Eski Kanada Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Chrystia Freeland’in geçen ayki istifası, Liberal Parti liderliği için aday olacağı yönünde spekülasyonlara yol açtı.
 
Freeland, Kanada’da The Globe and Mail gazetesinde kıdemli editör olarak ve uluslararası alanda Financial Times ve Reuters için muhabir ve haber merkezi müdürü olarak başarılı bir gazetecilik kariyerine sahipti. Alberta’da doğup büyüyen Freeland, 2013 yılında Trudeau’nun Liberal Parti’sine katılmak için Kanada’ya geri döndü. Freeland, şu anda The New York Times’ın Kültür bölümünde çalışan bir gazeteciyle evli.

Liberal Parti’nin iktidara gelmesinin ardından, Freeland, Trudeau hükümetinde birçok önemli meselede kilit roller üstlendi. Özellikle Trump yönetiminin ilk döneminde, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın (NAFTA) yerine geçen yeni anlaşmanın müzakerelerinde önemli bir görev aldı.
 
Trudeau, pazartesi günü Freeland hakkında övgü dolu sözler söylese de, istifasının perde arkasına dair bir açıklama yapmaktan kaçındı. Ancak konuya yakın kaynaklara göre, Trudeau’nun Freeland’i bir video görüşmesi sırasında görevden almak istediği ve ona sandalyesiz bir bakanlık pozisyonu önerdiği, ancak Freeland’in bu teklifi reddettiği belirtiliyor.

Dominic LeBlanc

Chrystia Freeland’in istifasının ardından Maliye Bakanı olarak göreve başlayan Dominic LeBlanc, Justin Trudeau’nun uzun yıllardır yakın arkadaşı. LeBlanc, Ottawa, Ontario’da Trudeau ve kardeşlerine bakıcılık yaptığı günlerden beri Trudeau ailesiyle yakınlığıyla biliniyor. İkili, birbirlerinin babalarının cenazelerinde de tabut taşıyıcı olarak görev almıştı. Trudeau’nun babası Pierre Elliott Trudeau eski başbakan, LeBlanc’ın babası Romeo LeBlanc ise Pierre Trudeau’nun basın sekreteri ve daha sonra Kanada Genel Valisi olarak görev yapmıştı. Romeo LeBlanc, dönemin Kraliçesi Elizabeth’in temsilcisi olarak Kanada’nın resmi devlet başkanıydı.

Dominic LeBlanc, Donald Trump’ın başkanlık seçimini kazandıktan sonra Kanada mallarına yüzde 25 oranında gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunması üzerine, Kanada heyetinin bir parçası olarak Florida’daki Trump’ın malikanesi Mar-a-Lago’da yapılan görüşmeye katıldı. 2000 yılında ilk kez milletvekili seçilen LeBlanc, Trudeau hükümetinde çeşitli bakanlık görevlerinde bulundu. Son olarak Kamu Güvenliği Bakanı olarak görev yapıyordu.

New Brunswick’in ağırlıklı olarak Fransızca konuşulan bir bölgesinden gelen LeBlanc, 2012’de Liberal Parti liderliği için aday olmayı düşünmüş, ancak Trudeau’nun bu pozisyon için niyetini açıklaması üzerine kararından vazgeçmişti.

Liberal Parti liderliği için adı geçen LeBlanc, hem siyasi deneyimi hem de Trudeau ile olan kişisel bağları nedeniyle dikkat çeken bir isim olarak öne çıkıyor.

Mélanie Joly

Mélanie Joly, 2021 yılından bu yana Kanada’nın Dışişleri Bakanı olarak görev yapıyor. Başbakan Justin Trudeau, Joly’yi bu role teşvik ederek siyasi kariyerinde bir sonraki adımı atmasını sağladı. Ancak Joly, görevi kabul ederken bazı endişeler taşıyordu; özellikle bu pozisyonun, kendisinin yürüttüğü doğurganlık tedavilerini nasıl etkileyebileceği konusunda tereddütleri vardı.
 
Joly, dışişleri bakanı olarak kendi pragmatik diplomasi yaklaşımını geliştirdi. Kanada’nın, dış politika konusunda karşıt görüşlere sahip liderlerle çalışmasının önemini vurguladı. Joly, The New York Times’a verdiği bir röportajda “Beni derinden rahatsız eden bir hareket var; o da şu: Eğer bir ülkeyle iletişim kurmazsanız, güçlü olduğunuzu gösterirsiniz. Bence güçlü olmak, zor konuşmaları yapabilme kapasitesine sahip olmaktır” demişti.
 
Joly, Kanada’nın Hint-Pasifik Stratejisi’ni yürüttü ve bu süreçte zorlu sorunlarla da yüzleşti. Kanada’dan altı Hint diplomatını sınır dışı etti ve hem Çin hem de Hindistan’dan gelen dış müdahale iddialarıyla mücadele etti.
 
Hem uluslararası arenadaki deneyimi hem de güçlü liderlik yaklaşımıyla Mélanie Joly, Liberal Parti liderliği yarışında dikkate değer bir aday olarak öne çıkıyor.

Mark Carney

Başbakan Justin Trudeau’nun ekibi, eski Kanada Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney’i Chrystia Freeland’in yerine Maliye Bakanı olarak göreve getirmek için perde arkasında girişimlerde bulunmuştu. Carney, Freeland ile uzun yıllardır arkadaş ve Freeland’in çocuklarından birinin vaftiz babası.

Ancak, Freeland ile Trudeau arasında yaşanan  gerilim ve Freeland’in kabineden istifası sonrasında bu girişimler sonuçsuz kaldı. Kanada basınında çıkan haberlere göre, o zamandan bu yana Carney, Liberal Parti milletvekillerini arayarak liderlik yarışına katılma ihtimali durumunda destek ve tavsiye istedi.

Carney, İngiltere Merkez Bankası Başkanı olarak görev yaptığı dönemde, finansal sistemin iklim değişikliği tehlikelerine karşı duyarlılığı gibi politik konulara da kayan vaaz niteliğindeki konuşmalarıyla tanınmıştı. Carney, son kitabı “Values”da kapitalizme yönelik sert bir eleştiri getirerek piyasaların vatandaşlara hizmet etmesi gerektiğini savundu.

Uluslararası finans dünyasındaki etkileyici kariyeri ve yenilikçi fikirleriyle Mark Carney, Liberal Parti liderliği yarışında dikkat çeken bir isim olarak değerlendiriliyor.
 
 © 2025 The New York Times Company 

Batıkent metrosunda patlama yaşandı Dervişoğlu'ndan 'Bakırhan'a alkış' sorusuna yanıt: Bahçeli’nin yaptığı hiçbir şey beni şaşırtmaz İpek Kıraç, babasının evlendiğini e-devlet'ten öğrendi 1 milyon Türk'e serbest dolaşım ETIAS uygulamasından Türkiye etkilenmeyecek Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı