Sosyal medyada karalama kampanyaları: NYT, Blake Lively'nin hukuk mücadelesini yazdı
Oyuncu Blake Lively, bu yaz çıkan It Ends With Us filminde beraber rol aldığı ve filmin yönetmeni olan Justin Baldoni ve halkla ilişkiler ekibine karşı cinsel taciz ve karalama kampanyası suçlamalarıyla yasal işlem başlattı. Lively, film tanıtım sürecinde sosyal medyada hedef haline gelmişti
Megan Twohey, Mike McIntire ve Julie Tate / The New York Times
Geçen yaz It Ends With Us filminin çıkış tarihi yaklaşırken, filmin başrol oyuncusu ve yönetmeni olan Justin Baldoni ve baş yapımcısı Jamey Heath, bir kriz iletişimi yönetimi uzmanı tuttu.
Çekimler sırasında bir diğer başrol oyuncusu olan Blake Lively, setteki erkeklerin fiziksel sınırları ihlal ettiği, kendisine cinsel olarak uygunsuz yorumlarda bulunduğuna dair şikayette bulunmuştu. Filmin yapım stüdyosu Wayfarer, şikayetler üzerine tam zamanlı bir yakınlık koordinatörü tutulması, dışarıdan bir yapımcıyla anlaşılması ve sette çeşitli önlemler alınmasını kabul etmişti. Lively’nin sözleşmesine ek bir belgede, stüdyo oyuncuya karşı bir hamle yapmayacağını da taahhüt etmişti.
Lively’nin geçen hafta sunduğu yasal bir belgeye göre, ağustos ayına gelindiğinde kendilerini MeToo hareketi döneminde “feminist müttefikler” olarak konumlandıran iki erkek, Baldoni ve Heath, Lively’nin şikayetlerinin kamuoyuna açıklanacağı ve kendilerini damgalayacağı konusunda endişelerini dile getirmeye başladı. Lively’nin sunduğu belgelere göre, iki erkeğin bu noktadan sonraki amacı, kendi itibarları yerine Lively’ninkini karalamak üzere bir PR çalışması yürütmekti.
Dava dosyasında oyuncu Blake Lively'ye yönelik dijital itibar zedeleme kampanyasına dair binlerce sayfalık mesaj ve e-postadan alınan bölümler yer alıyor. Bu belgeler, mahkeme celbiyle elde edilmiş ve The New York Times tarafından incelenmiş durumda.
Ünlülerin kamuoyundaki imajını şekillendirmek için geçmişte dedikodu köşeleri, tabloid gazeteler ve stratejik röportajlar kullanılırdı. Yeni belgeler, dijital çağda neredeyse tespit edilemeyen bir karalama kampanyası yürütmek için uygulanan yeni bir yöntem olduğunu ortaya koyuyor.
Lively’e internet üzerinde karalama kampanyası
Aile içi şiddeti konu alan ve dünya çapında yaklaşık 350 milyon dolar gişe hasılatı yapan filmin başarısına rağmen, Lively’ye yönelik internet tepkileri hızla artmıştı.
2 Ağustos’ta, stüdyoyla çalışan bir halkla ilişkiler uzmanı, kriz yönetimi uzmanı Melissa Nathan’a gönderdiği mesajda, “Onun tamamen bitirilebileceğini hissetmek istiyor” dedi. Nathan ise mesajında, “Biliyorsunuz, biz herkesin itibarını yerle bir edebiliriz” yanıtını verdi.
Daha önce Johnny Depp, Drake ve Travis Scott gibi isimlerle çalışmış bir kriz uzmanı olan Nathan, basında Lively’ye karşı olumsuz haberlerin yayılmasını teşvik etti ve Baldoni’ye yönelik iddiaların gündeme gelmesini engellemeye çalıştı. Jed Wallace, kendi tanımıyla “parayla tutulan bir profesyonel” olarak, sosyal medyada Lively’ye yönelik olumsuz içerikleri artıran bir dijital strateji yürüttü.
Stüdyo, Lively’i suçladı
Wayfarer Stüdyoları’nın avukatı Bryan Freedman, Times’a yaptığı açıklamada, stüdyonun, yöneticilerinin ve halkla ilişkiler temsilcilerinin Lively’ye karşı proaktif bir kampanya yürütmediğini veya misilleme yapmadığını savundu. Avukat, oyuncuyu, “negatif imajını düzeltmek için başka bir çaresiz girişim” yapmakla suçladı.
Freedman, Lively’nin çekimler sırasında Baldoni ve Heath’in uygunsuz davranışlarına dair iddialarını yanıtlamadı. Ancak Lively’nin Baldoni hakkında “tamamen uydurma ve yanlış” haberler yaymak için medyayı kullandığını iddia ederek, bunun Wayfarer Stüdyoları’nın bir kriz yönetimi uzmanı tutma kararının bir diğer nedeni olduğunu söyledi.
“Blake Lively iptal mi ediliyor?”
Lively’ye yönelik itibarı zedeleme çabalarının sonuç verdiği görülüyor. Filmin vizyona girmesinden sadece birkaç gün sonra, oyuncuya yönelik olumsuz medya haberleri ve internet üzerindeki yorumlar, Lively’nin internet üzerindeki varlığından bu yana en yoğun dönemine ulaştı. Lively’nin başvurduğu bir marka danışmanı yaptığı adli inceleme sonucu bu durumu doğruladı.
"Deadpool" filmiyle tanınan oyuncu ve girişimci Ryan Reynolds ile evli olan ve Taylor Swift ile yakın arkadaş olan Blake Lively, kariyerinin en büyük itibar kaybını yaşadı. Lively, kamuoyunda duyarsız, zor bir çalışma arkadaşı ve bir zorba olarak damgalandı. Yeni saç bakım ürünleri serisinin satışları ciddi bir düşüş yaşadı.
Saldırıların başladığı ilk haftada Daily Mail, “Blake Lively iptal mi ediliyor?” başlıklı bir haber yayımladı.
Baldoni ise yükseldi
Lively’nin itibarına yönelik saldırılar devam ederken, Justin Baldoni büyük ölçüde bu süreçten etkilenmeden çıktı. Baldoni, “kadınları yücelten, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadele eden ve dünya çapında toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik eden erkekler” için düzenlenen yıldızlarla dolu bir etkinlikte onurlandırıldı. Cumartesi günü, bu haberin yayımlanmasının ardından, yetenek ajansı William Morris Endeavor (WME), Baldoni’yi temsil etmeyi bıraktığını açıkladı.
Lively resmi şikayette bulundu
Blake Lively, Baldoni, Heath, Wayfarer Stüdyoları, stüdyonun kurucu ortağı Steve Sarowitz, Jed Wallace, Melissa Nathan ve kampanyaya dahil olan halkla ilişkiler yöneticisi Jennifer Abel aleyhine şikayette bulundu. Şikayet, cinsel taciz, misilleme ve diğer iddiaları içeriyor ve California Sivil Haklar Dairesi’ne sunulan bu başvuru, bir davanın öncüsü niteliğinde.
Lively, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Umarım kötü niyetli misilleme taktiklerini ve suistimalleri ifşa etmek ve hedef alınabilecek diğer insanları korumak için bir adım olur”.
Lively, kendisinin veya temsilcilerinin Baldoni veya Wayfarer hakkında olumsuz bilgi yaydığına dair iddiaları kesin bir dille reddetti.
Çekim sürecine ilişkin yeni detaylar
Mayıs ayında, çekimlerin tamamlanmasından birkaç ay sonra, Justin Baldoni, Ryan Reynolds’un kendisini Instagram’da engellediğini fark etti.
Baldoni, Blake Lively için endişelerini dile getirdiği bir mesajlaşmada, uzun süredir kendisiyle ve Wayfarer Stüdyoları ile çalışan halkla ilişkiler uzmanı Jennifer Abel’a şunları yazdı: “Film çıktığında o da aynısını yaparsa diye bir planımız olmalı. Planlar beni daha rahat hissettiriyor”.
Colleen Hoover’ın çok satan romanından uyarlanan film, Baldoni ile Wayfarer Stüdyoları için büyük bir projeydi. Baldoni, The CW kanalında yayınlanan romantik komedi dizisi “Jane the Virgin” ile tanınmıştı, ancak Wayfarer, daha büyük hedefler için ona kaynak sağladı.
Stüdyo, milyarder Steve Sarowitz tarafından finanse ediliyordu. Baldoni ile birlikte stüdyonun eş başkanı olan Sarowitz ve CEO Heath, Bahai inanç topluluğu ile derin bağlara sahipti. Bu topluluk, birlik, barış ve toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik ediyor. Baldoni ise daha önce kendisini kadınların müttefiki olarak tanıttı, kitaplar yazdı, Heath ile birlikte bir podcast sundu ve toksik erkeklik hakkında konuşmalar yaptı.
Filmin yıldızı Lively
Blake Lively film ekibinin açık ara en büyük yıldızıydı. “Gossip Girl” dizisiyle şöhrete kavuşan oyuncu, “The Sisterhood of the Traveling Pants” ve “The Town” gibi filmlerde rol aldı. Ayrıca eğlence sektörünün dışında da işler kurarak dergi kapaklarında yer aldı ve Instagram’da 45 milyonun üzerinde takipçiye ulaştı.
Lively, yasal şikayetinde, Baldoni ile ilgili endişelerini en başından beri dile getirdiğini belirtti. Örneğin, çekimlere başlamadan önce Baldoni’nin eklemek istediği, kendisine göre gereksiz olan cinsel sahnelere itiraz etti.
Kasım 2023’te, “It Ends With Us” filminin oyuncuları, aylar süren bir yazar grevinin ardından çekimlere yeniden başlamaya hazırlanırken, Lively, Wayfarer’a bir yan belge sundu ve bu süreçte daha fazla güvence talep etti.
Blake Lively, ocak ayında Justin Baldoni, Heath ve diğer yapımcılarla yaptığı bir toplantıda şikayetlerini ayrıntılı bir şekilde dile getirdi. Yasal başvurusuna göre, Baldoni’nin istenmeyen öpüşme sahneleri doğaçlama yaptığını, cinsel hayatını anlattığını ve bu konuşmalarında rızanın olmadığı durumları da ima ettiğini iddia etti. Heath’in ise kendisine eşinin çıplak olduğu bir videoyu gösterdiğini ve Lively’nin fragmanında vücut makyajı silinirken üstü çıplakken izlediğini belirtti. Lively, Heath’e bakmamasını söylediği halde bu durumun devam ettiğini ifade etti.
Wayfarer, Lively’nin talep ettiği koşulları kabul ederken, yasal şikayete göre, “Birçok konuda bakış açımız farklı olsa da, herkes için güvenli bir ortam sağlamak önceliğimizdir,” ifadesini kullandı.
Lively, bahar aylarında birlikte çalıştığı insanlara, alınan yeni önlemlerle Baldoni ve Heath’in davranışlarında iyileşme olduğunu söyledi. Ancak bu kez başka bir yaratıcı çatışma ortaya çıktı.
Sony’nin desteğiyle, filmin dağıtımcısı olan Lively, kendi kurgusunu hazırlamak için editörler ve bir besteci getirdi ve bu kurguda Taylor Swift’in bir şarkısını ekledi. Sonuçta Sony ve Wayfarer, Lively’nin versiyonunu tercih etti ve oyuncu, yapımcı olarak da filmde kredi aldı.
Tanıtım sürecinde gergin hava
Filmin çıkışı yaklaştığında, Lively ve diğer oyuncular, Sony ve Wayfarer’a Baldoni ile birlikte hiçbir etkinliğe katılmayacaklarını bildirdi. Aynı şekilde, kitabın yazarı Colleen Hoover da, Baldoni’nin kendisine Lively’nin iddialarından bahsetmesinin ardından benzer bir tutum sergiledi. Baldoni ve Heath’in mesajlarına göre, Hoover da Baldoni’den hoşnutsuzluğunu dile getirmişti.
Ağustos ayının ilk haftasında, Wayfarer ve Justin Baldoni, geçmişte Johnny Depp gibi yüksek profilli isimlerle çalışmış olan Melissa Nathan ile çalışmaya başladı. Depp, eski eşi Amber Heard’a karşı açtığı iftira davasını kazanmış ve dava, Heard’ın itibarını sarsmak için düzenlenmiş olabileceği düşünülen online kampanya iddialarıyla gündeme gelmişti.
Nathan, bu yıl New York’taki danışmanlık firması Hiltzik Strategies’deki 10 yıllık kariyerinin ardından kendi şirketi TAG PR’ı kurdu.
Planlar başladı
2 Ağustos’ta, Nathan’ın Wayfarer ve Baldoni’ye gönderdiği ilk plan belgesinde, basına yönelik konuşma noktaları arasında Blake Lively’nin film üzerinde yaratıcı kontrolü ele geçirmek için güç dengesizliğini kullandığı iddiası yer aldı.
Ancak Baldoni bu planlamadan tatmin olmadı. Abel ve Heath’in de dahil olduğu bir mesajlaşmada, “Gönderdikleri belgeleri pek sevmedim” diye yazdı.
Abel, Baldoni’nin hayal kırıklığını Nathan’a iletti: “Sanırım sizin daha sert olmanız ve bu tür durumlarda neler yapabileceğinizi göstermeniz gerekiyor. O, Blake Lively’nin tamamen bitirilebileceğini hissetmek istiyor”.
Nathan yanıtında, “Elbette, ama biliyorsunuz ki gönderdiğimiz belgelerde yapacağımız veya yapabileceğimiz işleri açıkça yazamayız; bu, başımızı büyük bir belaya sokabilir. ‘Onu yok edeceğiz’ yazamayız” dedi.
Nathan ayrıca, “Onun istediği şeyleri içeren bir belgenin yanlış ellere geçtiğini hayal edin” diyerek dikkat çekti. Nathan, “Biliyorsunuz, biz herkesin itibarını yerle bir edebiliriz” diye ekledi.
Sosyal medya stratejileri
Baldoni, üç gün sonra Abel’a mesaj atarak 19 milyon izlenme alan ve başka bir ünlüyü zorbalıkla suçlayan bir sosyal medya dizisini işaret etti. Baldoni “Bizim ihtiyacımız olan şey bu” diye yazdı.
Nathan kısa süre içinde sosyal medyada etkili olabilecek stratejiler önerdi. Bu stratejiler arasında, sosyal medya hesaplarını tamamen devre dışı bırakacak hesapların işe alınması, “teori dizilerinin” başlatılması ve genel olarak Lively hakkındaki anlatıyı değiştirmek yer alıyordu.
Gündem olan gala
6 Ağustos’ta düzenlenen film galası, çekim sürecinde neler yaşandığına dair dalga haberleri gündeme getirdi. TikTok kullanıcılarının Lively ve Baldoni’nin birlikte fotoğraf çektirmediğini, ayrıca Lively ve diğer oyuncuların Baldoni’yi Instagram’da takip etmediğini fark etmesinin ardından, The Hollywood Reporter iki oyuncu arasında bir gerilim olduğuna dair spekülasyon yaptı.
Mesaj kayıtlarına göre bu tarihlerde Melissa Nathan, bazı gazetecilerle iletişim halindeydi. 4 Ağustos’ta Abel, Nathan’a “Bu hafta Blake’in ne kadar zor biri olduğuna dair haberler yaymak gibi bir düşüncem var” yazdı. Nathan, The Daily Mail’den bir editörle zaten konuştuğunu belirterek şu yanıtı verdi: “Ne zaman istersek hazır”.
The Hollywood Reporter haberinin ardından, bir dizi makale yayımlandı. Çoğu, yaşanan anlaşmazlıkların sadece yaratıcı kontrolle sınırlı olduğu izlenimini veriyordu. Bazı gazeteciler, Baldoni’nin davranışlarına yönelik şikayetleri duymuştu ancak en ciddi iddialar yayımlanmadı. Nathan, Abel’a attığı bir mesajda, “Şu an ne kadar şanslı olduğunun farkında değil” diye yazdı.
Başka mesajlaşmalarda Nathan, Baldoni hakkındaki iddiaların haberlere girmesini engellediğini iddia etti. Bir mesajında, büyük haber kuruluşlarının “insan kaynakları şikayetlerini geri çektiğini” ifade etti.
Bu arada, Lively’ye yönelik online tepkiler hızla artıyordu. Olumsuz haberlerin ne kadarının Nathan, Wallace ve ekibi tarafından yayıldığı veya büyütüldüğü net değil. Ancak onların bu içerikleri fark edip güçlendirdiği görülüyor.
Eski bir röportaj yayıldı
10 Ağustos’ta Norveçli magazin muhabiri Kjersti Flaa, 2016 yılında Lively ile yaptığı bir röportajı YouTube’a yükledi. Röportajda Lively’nin Flaa’nın bebek beklediğine dair yorumu üzerine sert tepki verdiği ve röportaj boyunca gergin bir tavır sergilediği görülüyordu. Flaa, videoyu “Blake Lively’nin beni işimi bırakmaya zorladığı röportaj” başlığıyla yayımladı.
Flaa, geçmişte Nathan’ın müşterileriyle bağlantılı içerikler paylaşmıştı. Örneğin, 2022 yılında Johnny Depp’in iftira davası sırasında, Depp ile yaptığı röportajların kesitlerini paylaşmış ve #JusticeForJohnnyDepp (Johnny Depp için adalet) etiketi kullanmıştı. Ancak Flaa, Times’a yaptığı açıklamada, Lively’nin itibarına zarar vermek için organize bir kampanyaya katılmadığını belirtti. Ağustos ayında 2016 röportajını bağımsız olarak yayımladığını ve bunun hiçbir şekilde bir kampanyayla bağlantılı olmadığını ifade etti.
Lively’nin film tanıtımı da tepki çekti
Lively, aile içi şiddeti konu alan nfilmin tanıtımında duyarsızlıkla suçlandı. Tanıtım planında, oyunculara filmin neşelendirici yönlerine odaklanmaları ve çiçek teması üzerine eğilmeleri tavsiye edilmişti (karakteri bir çiçekçi işletiyordu). Lively, birçok etkinlikte aile içi şiddetten hiç bahsetmedi ve eleştiri aldı. Ayrıca, Lively’nin Betty Booze adlı içecek markasını filmle eş zamanlı olarak tanıtması, alkolün şiddet ilişkilerindeki rolü nedeniyle tepki topladı.
Bu tepkilerin ardından, Baldoni ve halkla ilişkiler ekibi, kendi röportajlarında ve sosyal medya gönderilerinde aile içi şiddet mağdurlarını öne çıkarmaya karar verdi.
Lively’nin başka bir röportajda, filmle hiçbir bağlantısı olmayan eşi Ryan Reynolds’un bir sahneyi yeniden yazmasına yardımcı olduğunu söylemesi de eleştirilere neden oldu. Bu açıklama, Lively’nin eşine yaslandığı yorumlarına ve Reynolds’un yazar grevini ihlal ettiği spekülasyonlarına yol açtı.
Wallace’ın tam olarak nasıl bir strateji izlediği belirsiz. Ancak e-postalarda “sosyal manipülasyon” ve “proaktif hayran paylaşımları” ifadelerine rastlanıyor. Mesajlaşmalarda, Baldoni’yi destekleyen veya Lively’yi eleştiren içeriklerin sosyal medyada “yükseltilmesi” ve “güçlendirilmesi” çabalarından bahsediliyor.
Nathan, 9 Ağustos’ta Abel’a gönderdiği bir mesajda Wallace’ın etkisini şu sözlerle aktardı: “Reddit’te ezip geçiyoruz”.
Justin Baldoni, Melissa Nathan ve ekibin diğer üyeleri, mesajlaşmalarında Blake Lively’nin kendi halkla ilişkiler ekibini Baldoni hakkında kötü haberler yaratmak için kullandığını iddia etti. Ancak bu iddiaları destekleyecek herhangi bir kanıt sunmadılar.
Lively'nin imajındaki hasar
Ağustos ortasında ekip, Lively’nin itibarına verilen zararı kutlar bir tavır sergiliyordu.
16 Ağustos’ta Nathan, The Daily Mail’in, “Blake Lively iptal mi ediliyor?” başlıklı haberini ekip üyeleriyle paylaştı. Haberde, Lively’nin “izlemesi zor” videolarına ve “duyarsız” tanıtım etkinliklerine yer verilmişti. Abel, Nathan’a yanıt olarak, “Bu makaleyle gerçekten kendini aştın” dedi. Nathan ise şu yanıtı verdi:
“Bu yüzden beni tuttunuz, değil mi? Ben en iyisiyim”.
Lively'nin savunması
Bir marka danışmanlık şirketi olan Terakeet, Ağustos ayında Lively için hazırladığı bir raporda, oyuncunun muhtemelen Amber Heard’a karşı yürütülenlere benzer “hedefli, çok kanallı bir çevrimiçi saldırının” hedefi olduğunu ve bu durumun itibarına zarar verdiğini belirtti.
Raporda, saldırının arkasında kimin olduğu belirtilmedi.
Tüm bu olaylar sırasında Baldoni, kamuoyunda kendisini kadın haklarını savunan bir figür olarak tanıtmaya devam etti. Sosyal medyada ve röportajlarda, toplumsal cinsiyet eşitliği ve toksik erkeklik konularında konuşmalar yaparak “biz erkekler daha fazlasını yapmalıyız” mesajı verdi. Ancak perde arkasında, mesajlaşmalar, ekibinin Lively’nin imajını zedelemek için agresif bir kampanya yürüttüğünü ortaya koyuyor.
"It Ends With Us" filminin Netflix’te yayınlanmasıyla birlikte Justin Baldoni, yeni bir tanıtım turuna başladı.
Access Hollywood programına verdiği bir röportajda Baldoni, “Bir kadını fiziksel ya da duygusal olarak incitmek için hiçbir bahaneniz olamaz” dedi. Baldoni ayrıca, “Biz erkekler daha fazlasını yapmalı ve nasıl daha iyi birer müttefik olabileceğimizi anlamalıyız” ifadelerini ekledi.
Baldoni, bu mesajıyla toplumsal cinsiyet eşitliği ve toksik erkeklik konularındaki söylemini sürdürmeye devam ediyor. Ancak geçmişteki tartışmalı iddialar, bu söylemlerin ne kadar samimi olduğu konusunda kamuoyunda soru işaretleri yaratmış durumda.
© 2024 The New York Times Company