Ukraynalılar kazanacaklarına neden inanıyor?
The New York Times yazarı Michelle Goldberg, Ukraynalıların Rus saldırısı karşısındaki motivasyonlarını yazdı
Michelle Goldberg / The New York Times
Ukraynalı filozof ve İngilizce haber sitesi UkraineWorld’ün baş editörü Volodimir Yermolenko ile Kiev’de 2019 yılında tanıştım. Yolculuğumun amacı, Ukraynalıların Donald Trump hakkındaki düşüncelerini öğrenmekti. O zamanlarda Trump, başkanları Zelenskiy’e baskı uyguluyor, Amerikan sağı ise yozlaşmışlıkla savaşan Ukraynalıları şeytanlaştırıyordu. Yermolenko, daha o vakitlerde, bir tarafta Avrupa’nın ötekinde Putin’in Rusya’sının konumlandığı demokrasi ve otoriterliğin küresel savaşında Ukrayna'nın bir ön cephe olduğunu söylüyordu. Trump’ın ABD’sinin rolünü ise kafa karıştırıcı ve belirsiz buluyordu.
Ukrayna’nın geleceği hakkında konuşurken “Demokrasi ve hukukun üstünlüğünün Doğuya yayılması ile ilgili” diyordu: “Demokrasinin Doğu Avrupa’ya yayılması uzun bir süreç. Önce Doğu ve Orta Avrupa, sonrasında Ukrayna, Gürcistan, Moldova... Bir gün Rusya’ya ulaşmasını temenni ediyoruz”. Öte yandan, ideolojik dalganın ters yöne gitme ihtimalini de göz önünde bulunduruyordu: “Batı’ya yayılan bir otoriterlik de var”. Bu sebeple, Ukrayna’nın yeni doğan demokrasisinin kaderi dünya için mühimdi.
Demokrasi ve otoriterliğin savaşı
Rus askerler ülkesini kuşatırken, Yermolenko ile pazar günü bir kez daha konuştum: “Ruhumuz oldukça dirençli. Kaderciliğe, Rusların sunduğu şartlar altında müzakere etmeye yer yok. Kararlıyız”. Güncel durumu ise, iki buçuk sene önce konuştuğumuz ideolojik savaşın bir uzantısı olarak gördüğünü de sözlerine ekledi.
Yermolenko, Ukrayna’ya Rus ordusunun yanında asker gönderme hazırlıkları yaptığı raporlanan, Belarus başkanı Alexander Lukashenko hakkında “Eğer Ukrayna kazanırsa -ki kazanacağına eminim- Putin ve Lukashenko’nun rejimlerinin sonu geleceği hakkında güçlü bir his var” diyor.
Ukraynalıların yüzde 70'i kazanacaklarını düşünüyor
Beni etkileyen özgüveni bütün ülkeye yayılmış durumda: Güncel bir ankete göre, Rusya’nın işgali altında olmayan bölgelerde yaşayan Ukraynalıların yüzde 70’i savaşı kazanacaklarını düşünüyor. Washington’da diplomatik çalışmalar sürdüren Ukrayna Parlamentosu üyesi Oleksandra Ustinova, Putin’in ülkesini kolay bir şekilde kontrol altına alacağını sandığını belirtti: “Ukraynalılar pes etmeyeceğini gösterdi, bu savaşı kazanacağımıza inanıyoruz”.
Sözlerinin doğruluğu hakkında hiçbir fikrim yok ama umarım haklıdır. Rusya işgalin ilk günlerinde tökezlemişe benziyor ancak Ukrayna’nın ordusu hala aciz durumda ve Putin’in elinde ülkeyi cehenneme çevirebilecek bir güç var. Yine de Ukraynalılar Rusya’ya direnebilecekleri inancına sahip. Rusların işgali hızlıca bitireceğini tahmin edenler bunu hesaba katmamışa benziyor. Bu inanç dünyanın çoğunluğunu Rusya’ya karşı birleştirerek yakın zamana kadar tükendiği düşünülen uluslararası liberalizmi canlandırdı.
2014 devriminin verdiği inanç
Ukrayna’nın kararlılığı ilham verici olsa da şaşırtıcı değil. Kiev’e gitmiş herkes, Kremlin destekli hırsız başkan Viktor Yanukovych’in ülkeden kaçmasına yol açan 2014 devriminin gururunu insanların yüzünde görür. Kiev’in Bağımsızlık Meydanı’nda devrime atfedilen anıtta, protestocuların polisle çatışmaya hazırlanırken yaktıkları tekerlekleri görüntüleyen fotoğraflar var. Meydandaki bir işletme üzerinde Putin'in yüzü olan tuvalet kağıtları satıyor.
Bütün Ukraynalılar devrime kucak açmamıştı, Yanukovych ülkenin güneyi ve doğusunda ciddi bir destek görüyordu. Ancak Rus hegemonyasına karşı ayaklanan vatandaşlar için bu devrime saygı duyuluyordu.
Ukrayna 20 yıl içerisinde iki devrim gördü; Yanukovych’in 2004 seçimlerini çaldığı yönündeki suçlamalardan sonra Turuncu Devrim gerçekleşti.
''İnsanlar başkaldırırsa liderleri onlara uyar''
Lost Island: Tales From the Occupied Crimea kitabının yazarı, gazeteci Nataliya Gumenyuk bana, bu devrimlerin Ukrayna halkına kendi çıkarlarını gözetme güdüsünü aşıladığını söyledi: “Ukrayna’nın diktatör devirdiği olumlu bir örneği var. Bir zamanlar hayal edilemeyecek bir şeyi başardılar”.
Zelenskiy’nin doğrudan Rusya ve Belarus halkı ile iletişime geçtiğinin altını çizdi. Ayrıca, özgür insanlar başkaldırırsa liderlerini onlara uymaya zorlayabileceklerini düşündüklerini söyledi: “Bizim durumumuz tam olarak bu”.
Yani demokratik bir Ukrayna’nın varlığı Putin için ölümcül bir tehlike değildiyse de, artık öyle. Ukrayna’nın bu durumdan kurtulması, Putin'i rezil edecektir. 2019 yılında doğu Ukraynalılarla tanıştığımda liberal demokrasiden bahsetmeleri beni şaşırttı. Belki de demokrasiyi yeni kazandıkları için alaycı bir üsluba bürünme vakitleri yoktu. İdealizm onlar için güçlü bir silah hâline geldi. Yaşlı demokrasilere kendi değerleri için savaşmanın ne demek olduğunu gösterdiler, dünyanın her yerinden aldıkları destek de bunu takip etti. Olasılıklar Ukrayna’nın yanında değil ancak kararlılıkları onlara bir şans verdi.
© 2022 The New York Times Company