95. Oscar ödülleri sahiplerini buldu: Everything Everywhere All at Once geceye damga vurdu

Oscar ödülleri, 95'inci kez sahiplerini buldu. 11 dalda adaylığı olan Everything Everywhere All at Once, 7 ödülün sahibi oldu. Sinema eleştirmeni ve senarist Burak Göral, bu yılın adaylarını ve ödülleri yorumladı. İşte bu yılın kazananları ve öne çıkanlar

Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından 1929'dan bu yana verilen Oscar Ödülleri, bu gece 95'inci kez sahiplerini buldu. Everything Everywhere All at Once (Her Şey Her Yerde Hepsi Aynı Anda) 95. Akademi Ödülleri'nde En İyi Film seçildi ve geceden 7 ödülle ayrılarak törene damga vurdu.  Çinli-Amerikalı bir çamaşırhane sahibinin bir IRS denetimi ve boyutlararası saldırganlarla boğuşmasını konu alan film, yaratıcıları Daniel Kwan ve Daniel Scheinert'e En İyi Orijinal Senaryo ve En İyi Yönetmen  ödüllerini kazandırdı. 

Sinema eleştirmeni ve senarist Burak Göral, bu yılın ödüllerini yorumladı. İşte Göral'ın yorumlarıyla gecenin kazananları:

En İyi Film: Everything Everywhere All at Once

-2022'nin En İyi Film Oscarı'nın sahibi: Her Şey Her Yerde Aynı Anda... Akademinin böyle hızlı kurgulu ve meselesine hınzırca yaklaşımıyla tipik bir Oscar filmi olmaktan çok uzak olan bu yapıma kayıtsız kalamaması tarihe geçecek hareket. ABD’de sınırlı salonda vizyona çıkan EEAAO, aynen bizim Eşkıya ya da Babam ve Oğlum filmlerinin yaptığı gibi giderek kendi kendine salon sayısını arttırdı. Ama yine de bütün meziyetlerine rağmen EEAAO’nun bir ‘klasik’ olup olmayacağını bize zaman gösterecek.

En İyi Kadın Oyuncu: Michelle Yeoh - Everything Everywhere All at Once

-Uzakdoğu sinemasında yıllarca polisiyeden epik tarihi filmlere; Hollywood’da Bond filminden, “aplan ve Ejderha gibi üstün yapımlara kadar birçok filmde etkileyici performanslar gösteren Malezyalı oyuncu Michelle Yeoh EEAAO’daki rolüyle de bu takdiri çoktan hak etmişti.

En İyi Erkek Oyuncu: Brendan Fraser - The Whale

-En iyi Erkek Oyuncu ödülü favorilerden biri olan Brendan Fraser’a gitti. Oyuncu ağır makyaj altında zor bir karaktere hayat vermiş. Oyuncu The Whale’in yapay sayılabilecek birçok sahnesini de kurtarmış. Duygusal finalinin de bu ödülde büyük payı vardır.

En İyi Yönetmen: Everything Everywhere All at Once - Daniel Kwan ve Daniel Scheinert 

-EEAAO'nun yönetmen ikilisi; Daniel’lar, yine böyle ‘kafası kırık’ bir film olan Swiss Army Man ile çıkış yapmışlardı. EEAAO'da o kadar tuhaf ve bir filmde ilk kez gördüğümüz sahneler var ki. Taşa dönüşen anne-kız sahnesi bile yeter!

En İyi Kurgu: Everything Everywhere All at Once

-En İyi Kurgu dalının iki favori adayı vardı: EEAAO ve Top Gun: Maverick. Hatta Kurgucular Birliği’nin (ACE) ödüllerini iki film de paylaşmıştı. Akademi EEAAO’ya verdi. Filmin en çok hak ettiği ödüllerden biri olduğunu söyleyebiliriz 

En İyi Orijinal Şarkı: Naatu Naatu - RRR

-En İyi Şarkı beklendiği gibi RRR'nin nefis şarkısı Naatu Naatu'ya gitti. En garanti ödüllerden biriydi.

En İyi Ses: Top Gun: Maverick

-En İyi Ses, Top Gun: Maverick'in en güçlü aday olduğu kategoriydi. Teknik ödüllerde banko denilen bir ödül sahiplerini buldu diyebiliriz. En azından bir ödül alması iyi oldu Top Gun: Maverick’in.. En İyi Uyarlama Senaryo’da da şansı olabilirdi aslında...

En İyi Uyarlama Senaryo: Women Talking

-Uyarlama Senaryo kazananı Konuşan Kadınlar ülkemizde de yayımlanan Kanadalı yazar Miriam Toews’in romanından uyarlanan bir film. Yaşanmış bir olaydan ilham alınarak yazılmış roman artık oyunculuk yapmayan Sarah Polley tarafından senaryolaştırılmış ve yönetilmiş. 2005-2009 yılları arasında Bolivya’daki modern hayattan izole bir kolonide bazı kız çocukları ve kadınlar sabahları çürük ve yara içinde uyanıyorlarmış. Bunu iblislerin yaptığına inandırılmışlar. Ama bir süre sonra 8 erkeğin onları ilaçla bayıltarak tecavüz ettikleri anlaşılmış. 2011’de suçlular mahkemeye çıkarılabilmişler ve hapse atılmışlar. Ama 2013’te benzer saldırıların ve istismarların devam ettiği de raporlanmış. Konuşan Kadınlar bu gerçekler üzerinden yazılan bir kurgu roman. Yönetmen Polley iyi ve değerli oyuncularla kadrosunu kurmuş.

En İyi Orijinal Senaryo: Everything Everywhere All at Once

-EEAAO, aile içi iletişim meselesine farklı bir yaklaşımla kafa yoran zıpır bir film. Ailenin annesinin, hatalarıyla ve hoşgörüsüzlüğüyle tanışması üzerine kurulmuş ve birçok şaşırtıcı buluş barındıran bilim-kurgu/fantastik bir anlatının üzerinde yükselen bir anne-kız kapışması.

En İyi Görsel Efekt: Avatar: The Way of Water

-En İyi Görsel Efekt ödülünün sahibi; bizi Pandora adlı başka bir gezegene tutup götüren Avatar: The Way of Water’ın efekt çalışmaları elbette bu ödülü hak etmişti. Sinema salonunda film izleme keyfini bize yaşatan yeni bir James Cameron harikasıydı...

En İyi Özgün Müzik: Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok

-En İyi Özgün Müzik ödülü de Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok filminin. Gergin sahnelerine tedirginlik katan, karanlık ve dramatik sahnelerine de derinden gelen kısık ezgilerle eşlik eden iyi bir müzik kullanımına sahipti.

En İyi Yapım Tasarımı: Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok

-En İyi Yapım Tasarımı ödülünün sahibi Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok. Gerçekten de savaş mekanlarının şiddetini, karanlığını ve askerlerin biçareliğini çok iyi yansıtan bir çalışmanın ürünü... Belli ki Akademi’yi de çok etkilemiş...

En İyi Kısa Animasyon: The Boy, The Mole, The Fox and The Horse

-Çocuk, Köstebek, Tilki ve At (The Boy, The Mole, The Fox and The Horse) tüm dünyada ilgi gören aynı adlı çocuk kitabından uyarlanan mükemmel bir animasyon film. Hem kitabı hem de filmi 5+ bütün çocuklar okumalı ve izlemeli...

En İyi Kısa Belgesel: The Elephant Whisperers 

-Netflix yapımı The Elephant Whisperer son derece duygusal, hayatın güzel bir köşesinden güzel bir gerçek hikaye sunuyor... Ödülün favorisiydi zaten...

En İyi Uluslararası Film: Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok

-En İyi Uluslararası Film’i kazanan Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok ünlü romanını da, ondan uyarlanan klasik filmi de takip etmeyen, kopkoyu, şiddetli, sert ve kalabalık geniş plan savaş sahneleriyle dolu bir anti-savaş filmi. Savaşı kaybeden taraf üzerinden anlatmayı tercih eden bu hikaye Almanya’nın (ve insanlığın) yenilgiden ders çıkarmayıp 2. Dünya Savaşı’na gidişinin de psikolojisini anlatıp, kibir ve aşırı özgüvenin bir ulusun gençliğini kurşunların önüne atmayı bile göze alan halini sergiliyor.

En İyi Kostüm Tasarımı: Black Panther: Wakanda Forever

-En İyi Kostüm kategorisinde bir sürpriz yaşandı. Aslında ilk filmiyle aynı dalda ödül alan Black Panther devam filmi Black Panther: Wakanda Forever da aynı kategoride ödülün sahibi oldu. Ama EEAAO’nun da çılgın kostüm tasarımlarını anmak gerek... 

En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı: The Whale

-Brendan Fraser'a uygulanan saç ve makyaj tasarımı karakterin inandırıcılığına çok etki eden bir tasarımdı. Favorilerden biriydi ama diğer güçlü adaylar Elvis ve The Batman'in biraz hakkı yenmiş oldu...

En İyi Görüntü: Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok

Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok'ta gerilimi diri tutan tedirgin müziğin, koyu renklerin ve ölçülü bir loşluğun eşlik ettiği; ani şiddet anları içeren kalabalık geniş plan savaş sahneleriyle seyirciyi hep diken üstünde tutmayı hedeflenmiş ve başarılmış.

En İyi Kısa Film: An Irish Goodbye. 

En İyi Belgesel: Navalny

-Kategorisinin zaten en güçlü üç adayından biriydi Navalny. Rusya’da Putin’e karşı giderek daha çok güçlenen bir muhalif politikacının başına gelenleri anlatan çok sürükleyici, akıcı bir belgesel.

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Jamie Lee Curtis

-Curtis, sektörün sevilen isimlerinden biri oldu hep. Kariyerinin bir kısmını korku filmlerinde scream queen, diğer kısmını da komedi oyuncusu olarak kurdu. 19 yaşından beri setlerde olan Curtis, 65 yaşında ilk kez Oscar’a aday gösterildi. Yardımcı Kadın Oyuncu kategorisi adayları içinde The Banshees of Inisherin'de izlediğimiz Kerry Condon’ın performansı daha sıcaktı oysa. İlk bakışta sadece bir yan öğe gibi duran ama aslında filmin kalbini temsil eden çok sevilesi bir karaktere hayat vermiş.

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Ke Huy Quan

-Ke Huy Quan'ı 80’lerde çocuk olanlar The Goonies ve Indiana Jones and the Temple of Doom filmlerinden hatırlıyorlar. Sonra şansı pek yaver gitmedi, hatta 20 yıl sinemadan uzak kaldı. EEAAO ile öyle bir dönüş yaptı ki artık sıkça izleyeceğiz.

En İyi Animasyon Film: Pinocchio 

-Ünlü Meksikalı yönetmen Guillermo Del Toro’nun Pinocchio yorumu için şimdiye dek yapılmış en iyi Pinokyo uyarlaması denebilir. Alegorik yaklaşımıyla ve göz alıcı stop-motion işçiliğiyle orijinal hikayeyi açtıkça açıyor, genişletiyor.

Türkiye saati ile gece 03.00'te başlayan tören öncesinde Burak Göral, adayları ve olasılıkları değerlendirdi:

-Birçok film türünü ve duyguyu barındıran ve Akademi’nin filmlere olan genel bakışına göre farklı bir yerde duran Everything Everywhere All At Once (Herşey Her Yerde Aynı Anda) gecenin yıldızı olacak gibi. Bu arada biz filmden gece boyunca EEAAO diye bahsedeceğiz.

-Bu daldaki her aday kendi içinde çok güçlü. Ama Babylon ve Elvis arasında geçen bir rekabet olacaktır büyük olasılıkla. Ancak Babylon'un bu anlamda çok daha akılda kalıcı olduğunu sadece o açılıştaki büyük parti sahnesiyle bile hak ettiğini söyleyebiliriz.

-Top Gun: Maverick'in en güçlü aday olduğu kategorilerden biri. En yakın takipçisi de Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok. Ancak Top Gun: Maverick'in sinema salonundaki ses çalışması akademi üyelerini diğer tüm adaylardan daha çok etkilemiştir diye düşünüyorum. Top Gun: Maverick, Avatar: The Way of Water hala sinema salonlarında film izlemenin keyfini veren değerli devam filmleri oldular. Bu anlamda en azından bazı teknik ödülleri aralarında paylaşacaklarını tahmin edebiliriz.

-Avatar: The Way of Water harcanan para ve sarfedilen büyük işçilikle bu konuda son derece görünür ve başarılı bir aday. Diğer adayların bu filmin yanına erişebileceğini pek sanmıyorum doğrusu. Üstelik hepsinin de bu dalda çok iyi oldukları aşikârken... 

-Bu dalda Elvis'in ve EEAAO'nun şansı büyük gibi. Diğer güçlü bir aday olan Black Panther zaten ilk filmiyle bu dalda ödülünü 2019’da almıştı. EEAAO'da da çılgın bir kostüm tasarım çalışması var. Alması kimseyi mutsuz etmeyecektir.

-Bu kategorinin en güçlü adayı Elvis. 31 yaşındaki Austin Butler’ın daha genç ve daha yaşlı Elvis’i başarıyla canlandırmasında onun performansına omuz veren bir saç/makyaj çalışması var filmde. Ama bu kategoride The Batman de ödülü fazlasıyla hak eden bir aday.

-Babylon'un müzikleri, aynı besteciye (Justin Hurwitz) ait olduğu için La La Land'in melodilerini de andıran, akılda kalıcı. Ama Spielberg’ün emektar bestecisi, film müziğinin en efsane ismi John Williams’ın Fabelmanlar ile alması büyük olasılık gibi. Eğer Spielberg’le defalarca kez çalışmış John Williams ödülü alırsa Oscar kazanan en yaşlı yarışmacı ünvanının da sahibi olacak. Bu arada bir diğer kuvvetli aday da The Banshees of Inisherin'in müziklerini yapan Carter Burwell.

-Hindistan’dan tüm dünyaya yayılan dev ilginin sahibi olan 3 saatlik görsel şölen RRR'nin en güzel anları sadece coşkulu aksiyon sahneleri değil, iki kahramanının nefis bir koreografiyle dans ederek şarkı (Naatu Naatu) söyledikleri sahnedeki muazzam performansları unutulmaz. Üstelik Amerikalılar hem bu şarkıyı hem de filmi çok sevdiler. Spielberg’in RRR’nin yönetmeni S.S. Rajamouli’yi bizzat tebrik etmesi haber olmuştu. Hindistan RRR’yi uluslararası kategori için seçmedi, ana kategoride aday olması umuluyordu ama son listeye kalamadı.

-Her sene bu kategori bütün toplam içinde en iyi filmlerin yarıştığı kategori oluyor genellikle. Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok alacak gibi görünüyor olsa da Close ve Sessiz Kız (The Quiet Girl) çok daha ekonomik bir sinemayla kalplerimize dokunan filmler oldular. Argentina,1985 ve EO da çok iyi filmler ancak farklı nedenlerden ötürü Akademi üyelerinin çok ilgisini çekecek filmler gibi gözükmüyorlar. En İyi Film’i başka filme sakladıkları için, çok sevdikleri Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok'u bu kategoride değerlendirecekler gibi...

-Guillermo del Toro’nun Netflix için yaptığı stop-motion harikası Pinocchio bu kategorinin en net favorisi. Hem parlak işçiliği hem de alegorik bakışı ve savaş karşıtı mesajıyla izleyen herkesi büyülüyor. Ayrıca Akademi Del Toro’yu seviyor. Bu kategoride Çizmeli Kedi ve Kırmızı da iyi filmler ancak küçücük sevimli bağımsız film Marcel the Shell With Shoes On da ilginç bir sürpriz yapabilir.

-Ukrayna Savaşı ve Putin karşıtlığı sayesinde ve tabii ki iyi bir film olmasından da dolayı Navalny bu kategorinin en büyük favorisi. Gerçekten soluk soluğa izleniyor. Eğer o kazanamazsa Fire of Love burun farkıyla kazanmış demektir. 

-Kurgu kategorisinin en büyük favorisi EEAAO gibi görünüyor. Ama diğer bir güçlü aday da Top Gun: Maverick. Kurgucular Birliği’nin (ACE) ödüllerini iki film de paylaştı. Bakalım Akademi üyeleri nasıl karar vermiş... İbre sanki biraz daha EEAAO’dan yana...

-Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok’un 9 adaylığının çoğu James Friend’in buz mavisi görüntü çalışması sayesinde gelmiş olabilir. Elvis'in başarılı görüntülerinin yönetmeni de Mandy Walker; eğer kazanırsa bu kategoride Oscar kazanan ilk kadın görüntü yönetmeni olacak.

-Uyarlama Senaryo kategorisinde iki güçlü aday öne çıkıyor. Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok ve Konuşan Kadınlar. Her ikisi de aslında kusursuz olmasalar da meseleleri sayesinde öne çıkıyorlar. Konuşan Kadınlar'ın bir tık daha şanslı olduğunu söylemek mümkün.

-Özgün Senaryo kategorisinde bütün işaretler EEAAO'nun kazanacağını söylüyor. Ama The Banshees of Inisherin ve Tar filmlerinin senaryolarının çok daha değerli olduklarını, daha iyi yazarlıklar içerdiklerini söyleyebiliriz. Belki bu ikisinden biri güzel bir sürpriz yapabilir.

-Bu kategorinin en güçlü adayı Jamie Lee Curtis sonra da Angela Bassett. İkisi de safkan Hollywood oyuncusu. EEAAO'nun kadın oyuncusu Michelle Yeoh’la bir ikili oluşturan Curtis’in alması kimseyi şaşırtmaz. Ama Kerry Condon da kesinlikle çok iyiydi.

-Bu kategoride en çok iki isim konuşuluyor. Fabelmanlar'daki rolüyle 87 yaşındaki emektar oyuncu Judd Hirsch ve EEAAO'daki rolüyle yıllar sonra sinemaya dönüş yapan, Vietnam doğumlu Çinlli-Amerikalı oyuncu Ke Huy Quan. Akademi Quan’a hoşgeldin diyecek büyük olasılıkla.

-Yeryüzündeki bütün işaretler Michelle Yeoh’u gösteriyor. Doğrusu çok da hakediyor. Bu kategorinin diğer güçlü adayı Cate Blanchett’in daha önce iki Oscar kazanmışlığı var. Ama Tar'da öyle bir oyunculuk sergiliyor ki sürpriz yapar mı diye düşünüyor insan.

-Bu yarış iki erkek arasında geçecek: Elvis'e hayat veren Austin Butler ile The Whale'de zor bir rolün altından kalkabilen Brendan Fraser. BAFTA ve Altın Küre Butler’a, Oyuncular Birliği ve eleştirmenler ödülleri Fraser’a gitti. İkisinden biri ağır basmış olabilir ya da bazı jüriliklerde iki baskın adayın kapışmasından üçüncü bir aday aradan sıyrılıp çıkabiliyor. Bu listede buna en yakın duran kişi The Banshees of Inisherin'deki son derece samimi ve akıcı performansıyla Colin Farrell! Bu senenin en heyecanlı kategorisi olabilir.

-Yine yeryüzündeki bütün işaretler EEAAO'nun yönetmenleri Daniel Kwan ve Daniel Scheinert’in alacağını gösteriyor. Akademi’nin yaşlı kanadı bastırırsa ödül Spielberg’e çıkabilir yine. Oysa Martin McDonagh ve Todd Field’ın da yabana atılmayacak performansları var.

-Akademi diğer sinema ödül organizasyonlarının rüzgarına kapılıp EEAAO'ya En İyi Film’i verecek gibi gözüküyor. Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok'a uluslararası vererek rahatlayacaklardır. EEAAO'cu olmayan genç üyeler oylarını Top Gun: Maverick'e kaydırmış olabilirler. Bu listede The Banshees of Inisherin ve Tar daha değerli senaryoları, derin meseleleri ve entelektüel kaygıları olan filmler aslında. Ama EEAAO'nun bu yarışı göğüsleyeceğinden herkes emin gibi. Bakalım neler olacak...

Batıkent metrosunda patlama yaşandı Dervişoğlu'ndan 'Bakırhan'a alkış' sorusuna yanıt: Bahçeli’nin yaptığı hiçbir şey beni şaşırtmaz Bakanlık satışını yasakladı 1 milyon Türk'e serbest dolaşım Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Yetişkin filmi izleyip sıcak çatışmaya giriyorlar