Hayallerim Aşkım ve Sen 37 yıl sonra Türkan Sultan’ın katılımıyla yeniden Beyoğlu’nda

Hayallerim, Aşkım ve Sen’in restore edilmiş kopyası İstanbul Film Festivali kapsamında izleyiciyle buluştu. Gösterime katılan Türkan Şoray "Bu film Atıf Yılmaz’ın sinemaya ve star sistemine bir eleştirisidir. Filmdeki starı benimle özdeşleştirenler oldu. Ben hiçbir zaman star elbisesi giymedim" dedi

43. İstanbul Film Festivali bu sene sinemaseverlere çok anlamlı bir hediye vererek, Atıf Yılmaz’ın 1987 tarihli efsane filmi Hayallerim, Aşkım ve Sen’in restore edilmiş kopyasını 19 Nisan’da Atlas Sineması’nda gösterime sundu. Başrol oyuncusu Türkan Şoray, görüntü yönetmeni Çetin Tunca ve kurgucu Mevlüt Koçak, filmin restorasyonunu gerçekleştiren Atlas Post Production’dan Ahmet Hızarcı ve Caner Çevikkaya, Odak Film’den Ozan Ergun ve restorasyona destek veren Zurich Sigorta CEO’su Yılmaz Yıldız da gösterime katıldı.

Filmin senaristi Ümit Ünal ise yurtdışında olduğundan geceye katılamadı. Festival Direktörü Kerem Ayan’ın sunuculuğunu ve ev sahipliğini yaptığı gösterimi seyirciler eski sinema biletleriyle izlediler. Birçok ünlünün ve sinemaseverin bulunduğu gecede oyuncu Deniz Türkali de seyircilerin arasındaydı.

“Hiçbir zaman star elbisesi giymedim”

Alkışlarla birlikte salona giren ve gösterimden önce bir konuşma yapan Türkan Şoray “Sevgili sinemaseverler, bugün yıllar önce çekmiş olduğumuz bu filmi izlemeye geldiğiniz için çok teşekkür ederim. Bu film sevgili Atıf Yılmaz’ın sinemaya ve star sistemine bir eleştirisidir. Bu filmdeki starı benimle özdeşleştirenler oldu. Ben hiçbir zaman star elbisesi giymedim. 50 sene 220 film çevirdim. Beraber dağlarda bayırlarda, yağmurların altında, karda, sıcakta, buz gibi havada titreyerek 220 film. Starlık nerede kalır? Zaten bu izleyeceğiniz filmdeki star gibi olsaydım sevgili Atıf Yılmaz benimle bu kadar film çekmezdi“ dedi.

Başrollerini Türkan Şoray ve Oğuz Tunç’un paylaştığı Hayallerim Aşkım ve Sen 1987’de En Başarılı Üçüncü Film, En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Görüntü Yönetmeni olmak üzere üç Altın Portakal kazandı.Türkan Şoray’ın üç ayrı karakteri canlandırdığı film, yetimhanedeki çocukluk yıllarından itibaren ünlü film yıldızı Derya Altınay’a aşık olan genç senarist Coşkun’un hikayesini ve bir zamanların Yeşilçam’ını anlatıyor.

Ödüllü görüntü yönetmeni Çetin Tunca da gösterimden önceki konuşmasında: “Bu Atıf Yılmaz’ın en duygusal , Türkan Hanım’ın da duyarak isteyerek oynadığı filmlerden biridir. Filmi 30 sene önce çektiğimiz Beyoğlu’nun nasıl göründüğü, Galata Kulesi civarındaki sokakların ne kadar değiştiğine, nereden nereye geldiğimize, bizim de sinema olarak hiç de elverişli olmayan koşullarda kamerayı zorlayarak yeni bir takım görüntülere nasıl vardığımıza bilhassa dikkat ederek, o çerçevede seyretmenizi rica ediyorum.” sözleriyle iyi seyirler diledi. Filmin kurgucusu Mevlüt Koçak ise “Ben Atıf abiyle çok filmin çalışmasında bulundum. Filmi yeni haliyle sundukları için İstanbul Kültür Sanat Vakfı’na ve Atlas Production’a teşekkür ediyorum. “ diyerek mutluluğunu dile getirdi.

Hayallerim Aşkım ve Sen’in konusu

Derya Altınay (Türkan Şoray) filmleriyle büyümüş olan Coşkun (Oğuz Tunç), apartman komşusu Hayati’nin (Müşfik Kenter) desteğiyle ünlü yıldıza aşkını yansıtan bir senaryo yazar. Bu süreçte en büyük eşlikçileri Derya’nın canlandırdığı çocuğunu yitiren acılı anne Nuran ve “Bataklıkta Bir Çiçek” olan Melek adlı melodram karakterleridir. Coşkun filmde birebir Demir Özlü’nün Bir Beyoğlu Düşü’ne atfedilen aynı adlı senaryosunu tamamlar. Ancak hayaller başka, Yeşilçam gerçekleri başkadır. Sistemin kendine göre bir işleyişi vardır. Derya da ister istemez bunun bir parçasıdır. 

Müzikleri Esin Engin’e ait olan filmde, seyirciler koltuklarında otururken 37 yıl öncesinin Beyoğlu sokakları, meyhanelerinin havasını soludular, neyin gerçek neyin düş olduğunu unuttular. Tıpkı Demir Özlü’nün yazdığı gibi “Yoksa bir düş müydü gördüğüm? Bir Beyoğlu düşü? Peki kim tutu elimi tüm sıcaklığıyla?” hisleriyle salondan ayrıldılar. 

Dünden bugüne Türk Klasikleri projesi

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın sigorta sponsoru Zurich Sigorta aynı zamanda İstanbul Film Festivali kapsamında özel gösterim sponsoru. İstanbul Film Festivali ile birlikte yürüttükleri “Dünden Bugüne Türk Klasikleri” projesinde ise Yeşilçam filmlerini aslına uygun olarak restore ederek yeni nesillerle buluşturuyorlar. Zurich Sigorta Genel Müdürü Yılmaz Yıldız bu proje kapsamında restore edilen filmlerin tercihen kadın yönetmenlerin imzasını taşıyan, kadın sorunlarına değinen  filmler olduğunu belirtti. 

Bu çerçevede restore edilen filmler ise şöyle: 

  • İpekçe – Bilge Olgaç
  • On Kadın – Şerif Gören
  • Asiye Nasıl Kurtulur – Atıf Yılmaz
  • Beklenen Şarkı – Cahide Sonku (Yönetmen ve yapımcı)
  • İntikam Meleği / Kadın Hamlet – Metin Erksan
  • Hayallerim Aşkım ve Sen – Atıf Yılmaz
Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Üç virüslü bir salgının ortasındayız