Quentin Tarantino 21. yüzyılın 20 filmini seçti
Pulp Fiction, Kill Bill ve Once Upon a Time in Hollywood gibi filmlere imza atan Quentin Tarantino, The Bret Easton Ellis isimli podcast programında 21. yüzyılın en iyi 20 filmini seçti
Pulp Fiction, Kill Bill ve Once Upon a Time in Hollywood gibi filmlere imza atan Quentin Tarantino, The Bret Easton Ellis isimli podcast programında 21. yüzyılın en iyi 20 filmini seçti. Listede Sofia Coppola, Paul Thomas Anderson ve Edgar Wright'ın da dahil olduğu çok sayıda yönetmen yer aldı.
Black Hawk Down (2001) / Ridley Scott
Ridley Scott'ın yönetmen koltuğunda oturduğu film Josh Hartnett, Eric Bana, Ewan McGregor gibi isimleri buluşturuyor. Tarantino filme ilişkin şöyle konuşuyor: "İlk izlediğimde çok beğenmiştim ancak film o kadar yoğundu ki bir süre sonra bende etkisini yitirdiğini ve yanımda taşıyamadığımı fark ettim. O günden sonra filmi birkaç kez daha izledim — çok değil ama — ve artık bir başyapıt olduğunu düşünüyorum. En çok sevdiğim yönlerinden biri de şu: Film, gerçekten ‘Apocalypse Now’ benzeri bir amaç, görsel etki ve duygu dünyasına bütünüyle yönelen tek yapım. Yaklaşık 2 saat 45 dakika boyunca kesintisiz bir yoğunluk sürdürüyor. Yakın zamanda tekrar izlediğimde kalbim filmin tüm süresi boyunca hızla çarpıyordu; film beni yakaladı ve hiç bırakmadı. Yönetmenlik açısından ortaya konan başarı ise olağanüstünün de ötesinde".
Toy Story 3 / Lee Unkrich
Lee Unkrich'in yönetmenliğini üstlendiği Toy Story serisinin üçüncü filminin seslendirme kadrosu Tom Hanks, Tim Allen, Joan Cusack ve Michael Keaton'ı bir araya getiriyor. Tarantino filme dair şöyle konuşuyor: "Son beş dakikası kalbimi paramparça etti. Finali anlatmaya kalksam gözlerim dolar, boğazım düğümlenir. Gerçekten olağanüstü. Neredeyse kusursuz bir film. Üstelik bitmek bilmeyen harika komedi anlarına bile değinemiyoruz. Üçlemenin üçüncü filmlerinin genelde istenen seviyeye ulaşamadığını düşünürüm. Bana göre bunun bir diğer istisnası İyi, Kötü ve Çirkin; bu film de animasyon sinemasının İyi, Kötü ve Çirkin'i. Bir üçlemenin gördüğüm en iyi finali".
Lost in Translation / Sofia Coppola
Scarlett Johannson ve Bill Murray'in başrollerini paylaştığı filmle ilgili Tarantino şu yorumunu paylaşıyor: "Lost in Translation filmine o kadar aşık oldum ki Sofia Coppola’ya da aşık olup onunla sevgili oldum. Ona kur yaptım, peşinden koştum; hem de bunu herkesin önünde yaptım, sanki bir Jane Austen romanından fırlamış gibiydi. Onu yeterince tanımıyordum, doğrudan bir araya gelmeye cesaret edemezdim ama etkinliklere gitmeye devam ettim. Bu konuda Pedro Almodóvar’la da konuştum; ikimiz de filmin çok ‘kız filmi’ olduğunu düşündük. Uzun zamandır bu kadar ‘kız filmi’ havası taşıyan bir yapım görmemiştim ve bu kadar iyi yapılmışını da görmemiştim".
Dunkirk / Christopher Nolan
Christopher Nolan'ın savaş filmi Dunkirk, Tarantino'nun ilk izlediğinde sevmediği filmler arasında. Tarantino konuya yönelik görüşlerini şöyle dile getiriyor: "Başta pek hoşlanmadığım bir başka film. Şimdi sevdiğim şey ise yapımın gerçek bir ustalık taşıdığını hissetmem ve bunu tekrar tekrar izledikçe fark etmiş olmam. İlk izlediğimde beni etkisiz bırakmadı ama o kadar şaşkınlık vericiydi ki ne izlediğimi tam anlayamamıştım; fazla yoğundu. İkinci izleyişimde zihnim filmi biraz daha kavrayabildi. Üçüncü ve dördüncü kez izlediğimde tek hissettiğim ‘vay be’ oldu — beni altüst etti".
There Will Be Blood / Paul Thomas Anderson
Daniel Day Lewis ve Paul Dano'yu buluşturan film Paul Thomas Anderson imzası taşıyor. Tarantino, filme ilişkin şu ifadeleri kullanıyor: "Daniel Day-Lewis… Filmde eski usul bir ustalık var. Eski Hollywood zanaatkarlığına sahip ama bunu taklit etmeye çalışmadan yapıyor. There Will Be Blood, büyük bir kusuru olmasaydı rahatlıkla bir numara ya da iki numara olabilecek bir film olurdu… ve o kusur Paul Dano. Filmin iki başrol üzerine kurulu olması gerekirken bunun böyle olmadığı çok açık. Dano performans olarak zayıf kalıyor. Bu role Austin Butler’ın harika uyum sağlayacağını düşünüyorum. Dano çok zayıf, ilgi çekmeyen bir oyuncu. SAG’in en zayıf aktörü".
Zodiac / David Fincher
David Fincher imzalı film oyuncu kadrosunda Jake Gyllenhaal, Mark Ruffalo ve Robert Downey Jr.'ı bir arada gösteriyor. Tarantino, filme ilişkin yorumlarını şu şekilde özetliyor: "Zodiac’ı ilk izlediğimde pek içine girememiştim. Sonra film kanallarında sık sık karşıma çıkmaya başladı; bir bakmışım 20 dakika, 40 dakika izliyorum… O an, filmle hatırladığımdan çok daha fazla bağ kurduğumu fark ettim ve farklı bölümleri beni yeniden yakalayıp durdu. Bunun üzerine ‘Şu filmi baştan sona tekrar izleyeyim’ dedim ve o noktadan itibaren bambaşka bir deneyim yaşadım. Sonrasında her altı yedi yılda bir kendimi tekrar izlerken buldum; kendime hediye ettiğim bir deneyim… baştan çıkarıcı bir başyapıt".
Unstoppable / Tony Scott
Chris Pine ve Denzel Washington'ın kamera karşısına geçtiği filmin yönetmenliğini Tony Scott üstleniyor. Tarantino, Zodiac yorumlarını şöyle anlatıyor: "Bir yönetmenin filmografisindeki en iyi filmlerden biri olduğunu düşünüyorum. Dört kez izledim ve her seferinde daha çok beğendim. Bana yıllar önce sorsanız listeye Man on Fire’ı koyardım ama Unstoppable, Tony’nin aksiyon estetiğinin en saf hallerinden biri. Başroldeki iki isim müthiş bir uyum yakalıyor ve film her izleyişte daha da güçleniyor. 21. yüzyılın en iyi ‘canavar filmlerinden’ biri olduğunu söyleyebilirim. Tren adeta bir canavara dönüşüyor… Ve zamanımızın en güçlü canavarlarından biri haline geliyor. Godzilla’dan da yeni King Kong filmlerinden de daha etkileyici".
Mad Max: Fury Road / George Miller
George Miller'ın en yaratıcı işlerinden biri olan Mad Max: Fury Road, Tarantino'nun listesinde sekizinci sırada yer buluyor. Tarantino, filme dair eleştirisini şöyle belirtiyor: "Başta filmi izlemeye hiç niyetim yoktu; çünkü Mel Gibson’ın hala hayatta olduğu bir dünyada, Max’i onun oynamadığı bir Mad Max filmi mi olur? Ben ‘Mad Mel’ isterim! Haftalarca herkes filmin ne kadar harika olduğundan bahsetti. Editörüm Fred bile, ‘Bunu izlemen lazım’ diyordu. Sonunda izledim. Filmde iyi olan şeyler o kadar iyi ki… Gerçekten büyük bir yönetmeni izlediğinizi hissediyorsunuz. Elinde sınırsız bütçe ve sınırsız zaman vardı; filmi tam da istediği gibi yapmış".
Shaun of the Dead / Edgar Wright
Simon Pegg ve Edgar Wright ikilisini bir araya getiren Shaun of the Dead, kadrosunda Nick Frost'u da barındırıyor. Tarantino'nun yorumu ise şu şekilde: "En sevdiğim yönetmenlik çıkışı, hatta kendisinin pek bahsetmek istemediği ucuz bir ilk filmi olmasına rağmen... Romero evrenine duyduğu sevgiyi yeniden yaratışını çok sevdim. Senaryo gerçekten muhteşem. Film, zombi filmlerinin bir parodisi değil; gerçek bir zombi filmi ve bu ayrımı çok takdir ediyorum".
Midnight in Paris / Woody Allen
Woody Allen'ın seyircileri Paris sokaklarına davet ettiği filmle ilgili Tarantino şöyle diyor: "Owen Wilson’a gerçekten katlanamıyorum. Filmi ilk izlediğimde hem bayıldım hem de ona sinir oldum. İkinci izleyişimde ‘Tamam, bu kadar da kötü değil’ diye düşündüm. Ama üçüncü kez izlediğimde fark ettim ki artık bütün dikkatim sadece ona kayıyor".
Battle Royale / Kinji Fukasaku
Kinji Fukasaku'nun yönetmenliği yaptığı 200 yapımı Battle Royale'e ilişkin Tarantino şu ifadeleri kullanıyor: "Japon yazarın, Hunger Games yazarı Susan Collins’e dava açmamasını anlamıyorum. Kitabı tamamen çalmışlar. Aptal kitap eleştirmenleri Battle Royale adında bir Japon filmini izlemedikleri için Collins’i suçlayamadılar; onun eserini ‘okudukları en orijinal şey’ olarak övdüler. Ama film eleştirmenleri filmi gördüklerinde, ‘Ne oluyor, bu tamamen Battle Royale, sadece PG-13 versiyonu!’ dediler".
Big Bad Wolves / Aharon Keshales, Navot Papushado
Aharon Keshales ve Navot Papushado tarafından yazılıp yönetilen Big Bad Wolwes, listenin 12. sırasında yer alıyor. Tarantino filme dair şöyle konuşuyor: "Harika bir senaryosu var ve Prisoners’a benzer bir hikayesi bulunuyor… Bunu cesur ve gözü pek bir şekilde ele alıyorlar".
Jackass: The Movie / Jeff Tremaine
Tarantino, Jackass: The Movie filmine dair değerlendirmelerini şöyle paylaşıyor: "Son 20 yılda en çok güldüğüm film bu oldu. Richard Pryor filmlerinden bu yana baştan sona bu kadar kahkaha attığımı hatırlamıyorum. Kill Bill’i çekerken, filmin o kadar komik olduğunu düşündüm ki ekibe göstermek zorunda hissettim. Film kopyasını bulduk, izledik ve adeta öldük, öyle çok güldük".
School of Rock / Richard Linklater
Richard Linkkater'ın yönetmenliğini üstlendiği School of Rock, kadrosunda Jack Black, Miranda Cosgrove ve Joan Cusack'ı bir araya topluyor. Tarantino'nun yorumu ise şu şekilde: "Sinema salonlarında gerçekten çok keyifli zaman geçirdik. Gerçekten eğlenceli, eğlenceli, eğlenceli bir gösterimdi. Bence bu filmi özel kılan şey, Jack Black’in enerjisiyle Richard Linklater ve Mike White’ın katkılarının birleşmesiydi".
The Passion of the Christ / Mel Gibson
Listenin 15. sırasında yer alan The Passion of the Christ hakkında Tarantino şu değerlendirmeyi yapıyor: "Film boyunca çok güldüm. Aşırı şiddet bana komik geliyor ve sınırları aşınca giderek daha da komik hale geliyor. Mel inanılmaz bir yönetmenlik yaptı. Beni o döneme taşıdı. Bu konuda Mel Gibson’la konuştuğumda, bana deliymişim gibi baktı".
The Devil’s Rejects / Rob Zombie
Rob Zombie'nin yönettiği filme dair Tarantino şunları söylüyor: "Bu sert Peckinpah–kovboy–Manson tarzı üslup, öncesinde gerçekten yoktu ve yönetmen bu filmle bu üslubu olgunlaştırdı… Peckinpah daha önce korku türünün içinde yer almıyordu. Onu hastalıklı kırsal karakterlerle harmanladı ve şimdi bu tarz bir olgu haline geldi".
Chocolate / Prachya Pinkaew
Tarantino, Prachya Pinkaew imzalı Chocolate için şöyle diyor: "Muhtemelen adını hiç duymadığınız bir film… Bu filmde başrolü oynayacak 12 yaşındaki kız dört yıl boyunca özel olarak eğitildi… İzlediğim en iyi kung-fu dövüşlerinden bazıları bu filmde yer alıyor".
Moneyball / Bennett Miller
Tarantino'nun filme yönelik görüşleri şöyle: "Brad Pitt’in performansı, son 20 yıldaki en sevdiğim yıldız performanslarından biriydi, bir film yıldızının neden yıldız olduğunu hatırlatan ve tüm filmi omuzlarında taşıyan bir oyunculuk sergiledi".
Cabin Fever / Eli Roth
Eli Roth'un yönetmen koltuğunda oturduğu Cabin Fever, listeye 19. sıradan giriş yapıyor. Tarantino'nun yorumu şöyle şekilleniyor: "Filmde öyle bir çekicilik var ki… Eli’nin mizah anlayışı ve şiddeti ele alış biçimi gerçekten çok iyi işliyor. İnsanlar ilk yarının ne kadar gerilim dolu olduğunu biraz unutuyor çünkü son 20 dakikada film gerçekten çok komik hale geliyor… Hostel onun en iyi filmi olabilir, ama benim favorim bu".
West Side Story / Steven Spielberg
Steven Spielberg imzalı Broadway uyarlaması hakkında Tarantino şöyle diyor: "Bu film, Steven’in hala ne kadar yetenekli olduğunu gösterdiği yapım. Başrol oyuncusu Ansel Elgort’u diğer hiçbir işinde beğenmemiş olmama rağmen, bu filmde çok sevdim; inanamadım".