Hem kanserle hem SGK’yla mücadele ediyorlar

SGK’nın geri ödemediği, yüksek fiyatlı kanser ilaçları sebebiyle hastaların açtığı davalarda Yargıtay “İyileşecekse ödensin” kararını aldı. Oysa ki uzmanlar bu yorumda bulunabilmenin tıbben imkansız olduğunu ve yüzde 100 iyileşme sağlamasa da ilacın hastanın yaşamına yaşam kattığını söylüyorlar

Türkiye’de yaklaşık 250 bin kanser hastası bulunuyor ve ilaç firmaları da yeni ilaçlar geliştirebilmek için milyarlarca dolar yatırım yapıyor. Teknolojinin de gelişmesiyle birlikte her yıl onlarca yeni ilaç kanser hastalarına umut olarak piyasaya sürülüyor. Özellikle son yıllarda hedefe yönelik tedaviler, immünoterapi gibi ilaçlar kanser tedavisinde ön plana çıktı.

Kutusu 25 bin TL

Teknolojinin de katkısıyla üretilen yeni ilaçlar doğal olarak diğer ilaçlara oranla çok daha pahalı oluyor. Örneğin, akciğer ya da meme kanseri gibi birçok hastalıkta etkili olan ve 21 günde bir hastanede damar yoluyla alınan Keytruda ilacının bir kutusu yaklaşık 42 bin TL. Yine akciğer kanseri, mide kanseri, baş-boyun gibi kanser türlerinde sıkça kullanılan Opdivo ilacının bir kutusu yaklaşık 25 bin TL’den satılıyor. Bu iki ilacın ortak özelliği ise, birkaç kanser türü dışında SGK tarafından geri ödemesinin yapılmaması. SGK tarafından karşılanmayan, fakat tedavi sürecinde doktorların reçete ettiği aslında daha birçok ilaç var. Hastalar da bu noktada çareyi ilacın geri ödemesinin alınması için SGK’ya karşı dava açmakta buluyor.

Heyet raporu isteniyor

Mahkeme ilacın ödenmesine yönelik kararın alınması için ise üniversite hastanelerinden bir heyet raporu istiyor. Hatta şu an mahkemelerden heyet raporu alınması için üniversite hastanelerine gönderilmiş birçok dosya bulunuyor. Öyle ki, Hacettepe Üniversitesi’ne ilaç ödemeleriyle ilgili son 2 sene içinde bine yakın mahkeme dosyası gönderildi. Hastalar ilaca ulaşabilmek için bu şekilde haklarını ararken, Yargıtay, geri ödeme ile ilgili açılan bir davada aldığı kararda “… kullanılmasının tıbben ve fennen sigortalının iyileşmesine katkıda bulunup bulunmayacağının belirlenmesi…" ile "… davaya konu ilacın anılan hastalığın iyileşmesi için tedavisinde kullanılmasının hayati öneme haiz ve zorunlu olduğu sonucuna varıldığı taktirde…” ifadelerini kullandı. Bu ifadeler ise “hasta iyileşecekse, SGK ödemeyi yapsın” yorumlarına neden oldu. İşte bu kararı doktorlara sorduk…

Aslında ruhsatlılar

Hacettepe Üniversitesi Medikal Onkoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Alev Türker, SGK'nın geri ödeme listesine girmeyen ilaçların aslında ülkemizde ilgili kurum tarafından çeşitli endikasyonlarda ruhsat alan ilaçlar olduğunu belirterek ekliyor: “Son yıllarda klasik ilaç tedavilerinden farklı olarak hedefe yönelik tedaviler ve bağışıklık sistemini hedefleyen antikor tedavileri geliştirildi ve çeşitli kanserlerin tedavisinde adeta çığır açıldı. Fakat ruhsatlı olmalarına rağmen ödenmiyorlar, dolayısıyla tedavi hastaya ulaşamıyor.”
Türker Hacettepe’ye 2 yılda bine yakın dava gönderildiğinin altını çizip, “Bazılarında ilgili mahkeme tarafından ihtiyati tedbir kararı alındı ve SGK tarafından ödemelerin yapılmasına karar verildi. Bütün merkezlerde olduğu gibi kurumumuzda da bu ilaçların ödemeleri hastaların bir kısmında kendileri tarafından yapılıyor, bazı hastalar da bu nedenle ilaca ulaşamıyorlar. Tedavileri yarıda kalıyor. Bazen de hastanın hayatını kaybetmesi sonucu mirasçılarının dava sürecine devam ettikleri görülüyor” diye konuştu.

Hastanın yaşam süresini uzatıyorlar

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Üyesi, Medikal Onkoloji Uzmanı Dr. Halis Yerlikaya ise ödenmeyen bu ilaçların çoğunlukla immünoterapi ilaç grubuna ait olduğunu ve hastanın tedavisi için kritik bir rol üstlendiğini anlatıyor:

“Bunlar bağışıklık hücrelerini uyandırıp, kanseri yok etmede etkililer. İlaçlar yüzde 100 iyileştirmeyebilir fakat hastalığın ilerlememesi, hastanın yaşam kalitesini arttırması ve yaşam süresini uzatması açısından kritik bir öneme sahipler. Hatta bazı hastaların yaşamına yaşam katıyorlar diyebiliriz. Öte yandan bazen hastanın ilaç dışında farklı bir seçeneği olmayabiliyor veya kemoterapi gibi var olan diğer seçeneklerin bulantı-kusma gibi yan etkileri ağır oluyor.”

Tıbben bu yorum mümkün değil

Yargıtay’ın davalarda öne sürdüğü kesin iyileşecekse koşulunu sorduğumuzda, Yerlikaya “İlaç hastayı iyileştirecek ya da iyileştirmeyecek gibi bir yorumda bulunmamız tıbben mümkün değil. Bunun için daha çok müneccim olmak gerekiyor. Tahminde bulunabiliriz ama öngöremeyiz. Hekimler raporlarda, hastalığın evresini, alt tipini, mevcut tedavi seçeneklerini belirtebilirler. Kaldı ki, bunlar ABD ve Avrupa’daki ilaç onay kurumlarından da geçen, tedavilerimize yön veren uluslararası kılavuzlardan da onay almış ilaçlar” diye konuştu. Yerlikaya SGK’nın ilaç ödemelerini bütçesine göre ayarladığını iddia ediyor: “Bu ilaçların aylık maliyeti 100 bin TL civarında. 3 haftada 1 hastanede damardan alınıyor. SGK ilaç ucuzsa genelde hemen onaylıyor. Hasta grubu fazlaysa, fiyatı yüksekse ödemekten kaçınıyor.”

Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Üç virüslü bir salgının ortasındayız