BBC analizi: Mourinho, 25 yıl sonra Benfica'da tekrar başarılı olabilir mi?
Jose Mourinho, menajerlik kariyerinin başladığı Benfica’ya 25 yıl sonra 'özel biri' olarak dönüyor. 3 aylık kısa döneminde saha içi ve saha dışı dersler veren Mourinho, Porto ve Chelsea’deki başarılarının temelini burada attı. Peki Mourinho bu başarıların bir benzerini tekrar yakalayabilir mi?
Jose Mourinho’nun menajerlik kariyeri, Porto’daki başarılarıyla tanınmaya başlamadan önce Benfica’da başladı. 2000 yılında başlayan görevi yalnızca üç ay sürmesine rağmen, kısa sürede kendine özgü tarzını ve liderlik anlayışını sergiledi.
O dönemde Benfica, altı yıldır lig şampiyonluğu kazanamıyor ve mali açıdan zor durumdaydı. Kulüp başkanı Joao Vale e Azevedo, Jupp Heynckes’i görevden almış ve sınırlı bütçeyle takımı canlandıracak bir teknik direktör arayışındaydı.
Mourinho, o dönemde 37 yaşındaydı ve Barcelona’da Sir Bobby Robson ve Louis van Gaal’in yardımcı antrenörü olarak dört sezon geçirmişti. Benfica’da kendi başına ilk kez yönetici olarak sahne alıyordu.
Zor bir başlangıç ve ilk izlenimler
Mourinho, göreve başladığında takımı “geleceği ve hırsı olmayan zayıf bir kadro” olarak tanımladı. Oyuncular “kaybetmeye alışkın, az çalışıyor ve umursamazdı.” Açılış maçında Boavista’ya 1-0 yenilen Benfica, Mourinho’ya takımın eksik disiplinini ve düşük tempolu oyununu gösterdi.
Mourinho, bazı deneyimli oyunculara güven duysa da, gençleri takıma yükselterek bir kültür değişimi başlattı. Diogo Luis gibi altyapıdan oyuncular, Mourinho sayesinde A takıma çıkma şansı buldu.
Mourinho ile ilgili değerlendirmede bulunan Portekizli eski futbolcu Diogo Luis 'Mourinho, isimlere bakmazdı; yetenek ve performansa bakardı. 28 yaşında bir milli oyuncu ya da B takımından bir genç fark etmezdi' dedi.
Disiplin ve taktik devrim
Mourinho, takım içinde disiplin oluşturdu ve saha dışında oyuncularla bire bir ilgilenerek motivasyonu artırdı. Örneğin, Abdel Sattar Sabry’nin maç öncesi yedi dakikada ayakkabı bağlaması üzerine hem soyunma odasında hem basın toplantısında örnek teşkil edecek şekilde uyarıda bulundu.
Antrenmanlarda ise taktiksel periyodizasyon yöntemini uyguladı; fiziksel, teknik ve taktik unsurları yoğun ve kısa seanslarla entegre etti. Bu yöntem, o dönemde oyuncuların alışık olmadığı bir yaklaşım olsa da hızla benimsendi.
Luis, “Mourinho, antrenman sahasını farklı bölümlere ayırır, kısa aralarla yoğun çalıştırırdı. Oyuncular, sahada her an ne yapacaklarını bilerek özgüven kazandı” diyor.
Kısa ama etkili dönem
Benfica, Mourinho yönetiminde ilk 11 maçta 6 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 mağlubiyet aldı. Özellikle Sporting Lisbon’u 3-0 yenmeleri, takımın özgüvenini artırdı. Ancak başkan değişikliği ve yeni başkanın eski oyuncu Toni’yi getirme isteği, Mourinho’nun görevine son verilmesine yol açtı.
Mourinho, ayrılırken soyunma odasında yaşanan ve başkanla yaşadığı gerilimden pişmanlık duyduğunu itiraf etti. Luis, “O yıl Mourinho Benfica’da kalsaydı büyük işler başarabilirdik” diyor.
Başarıya giden yol
Benfica’dan ayrıldıktan sonra Mourinho, Uniao de Leiria, Porto, Chelsea gibi kulüplerde başarılar elde ederek dünya çapında tanındı. Ancak kariyerinin temeli, hem saha içi hem saha dışı öğrenimleriyle şekillendiği Benfica döneminde atıldı.
Şimdi, 25 yıl sonra Mourinho, başlangıcını yaptığı kulübe geri dönüyor. Geçmişte bıraktığı iz ve deneyimleri, Benfica’da yeniden işe yarayacak gibi görünüyor.