Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'ten Fenerbahçe ve Beşiktaş'a sitem

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, ezeli rakipleri Fenerbahçe ve Beşiktaş'a deprem bölgesine yapılan yardımlarla ilgili sitem etti

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, İstanbul Ticaret Odası üyeleri ile kahvaltı organizasyonunda buluştu. Organizasyonda kürsü konuşması gerçekleştiren Başkan Özbek, sarı kırmızılı kulübün gündemine dair önemli açıklamalar yaptı. Özbek, 6 Şubat depremleri sonrasında üç büyük kulüp olarak hayırda yarışmak için çağrı yaptığını fakat Fenerbahçe Beşiktaş'tan gerekli desteği göremediğini iddia etti. Özbek konuşlu ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: 

  • Hepimizi yasa boğan bir deprem yaşadık 6 Şubat'ta. 11 ilimiz bundan etkilendi. Galatasaray olarak depremin sabahında hemen arabayla bölgeye intikal ettik. İnsani yardım olarak 100 tır sevk ettik.
  • Depremin birinci gününden itibaren 'Biz üç kulüp muazzam bir yarış içindeyiz. Biz üç kulüp hayırda yarışalım' dedim. Kalıcı konut için TOKİ ile Maraş, Adıyaman ve Hatay'da 100'er konuttan toplam 300 konutluk bir anlaşma yaptık Galatasaray olarak ve bunun avansını da ödedik.
  • Maraş'ta temel atma töreninde dedim ki 'Ey Fenerbahçeliler, ey Beşiktaşlar... 100 tane de gelin siz de yapın, hatta siz 150 tane yapın bizi geçin. Yeşil sahada geçemiyorsunuz burada geçin' dedim. Türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşuyuz diye övünüyorsunuz. Eee nerdesiniz orda? Bu tip sosyal destek istenen yerlerde de bu kulüplerin hazır olması lazım.

İşte Özbek'ın açıklamalarından öne çıkan diğer başlıklar: 

  • Galatasaray Spor Kulübü'ne daha önce başkan yardımcılığı, başkanlık hizmetlerinde bulundum. Kulübü tanıyan, ihtiyaçlarını bilen, nereye taşınması, gitmesi gerektiğini, yol haritasını bilen birisiyim. Hizmet sürem içinde bu dönemde, daha önceki dönemlerde de Galatasaray'ın bir misyonu var.
  • Galatasaray, 1905 yılında lisede talebeler tarafından kurulmuş bir kulüp ama ortaya bir misyon koymuşlar. Türkiye'ye, Türk insanına olimpik sporlarına tanıtmak, Türkler tarafından yapılması ve Ali Sami Yen Ağabey'in ortaya koyduğu 'Türk olmayan takımları yenmek' misyonu önemlidir.
  • Sonraki yönetimler bu misyonla hizmet etmiştir. Hepimizin amacı Ali Sami Yen Ağabeyimizin misyonunu gerçekleştirmekten ibarettir. Futbol camiası, futbol kulüpleri bulundukları konum itibarıyla bazı konularda hassaslar.

Mbappe örneğiyle finansal yapı mesajı

  • Finansal yapı bu hassasiyetlerin başında geliyor. Bugün gelişen spor dünyası, özellikle futbolda dünyanın nereye gittiğine bakın. Ekonominin hangi boyutlara gittiğine dikkat edin. Şaşırtıcı. Dün bir haber aldım, bildiğiniz gibi Paris Saint-Germain Fransa'nın önemli kulüplerinden bir tanesi. Bir oyuncusu var Mbappe. Takım değiştiriyor, önümüzdeki sezon Real Madrid'e gidiyor.
  • Kaça alınıyor, kaça satılıyor, önümüzde bir transfer dönemi var. Doğru mu yanlış mı teyit edemedim ama bana söylenen rakam 300 milyon euro'lardan başlıyor. Bir oyuncu, bir takımdan diğer bir takıma geçiyor, 2-3 sene kontrat süresini bilmiyorum, oyunculara ödenen parayı düşünün. Bu transfer mukavelesi yapmak için bu mukabil rakamlardan söz ediyoruz.

"En büyük transferi biz yaptık"

  • Biz Avrupa'da yarışıyorsak, Avrupalı takımlarla mücadele edeceksek, Ali Sami Yen Ağabeyin dediği gibi yabancı takımları yenmek üzere bir misyonumuz varsa birinci hedef mali yapıyı düzeltmek. Demiyorum ki bir anda Avrupalılar'ın seviyesine çıkarız ama en azından hedef gösterip çalışmaların yapılmasının önemli olduğunu düşünüyorum.
  • Sürdürülebilir bir başarı istiyorsak sürdürülebilir bir mali yapı şart. Bu tespit doğru mu? Kimsenin itirazı yok, nasıl olacak? Biz esas faaliyetimiz olan spordan böyle oyuncu yetiştirip ihraç edip falan para kazanan bir ülke değiliz.
  • Koskoca 80 milyonluk ülkeden 1-2 oyuncu çıkıyor, Avrupa'ya transfer oluyor. Bu transfer bedelleri de 20 milyon euro falan. En büyük transferi biz yaptık, 35 milyon euro. Bunun farkına varmak lazım."

Senede 1 milyar 400 milyon TL faiz

  • Esas faaliyet yaptığımız işten para kazanamıyoruz ama bir misyonumuz var. Esas faaliyetimizin dışında kalan ve yapabileceklerimiz nelerdir bunları araştırmak lazım. Benim ve arkadaşlarımın yaptığı da bu.
  • Bundan evvel de yaptığımız bu. Dolayısıyla çok önemli projelerimiz var. Bunları defalarca genel kurullarımızda ve Divan Kurulu'nda ifade ettik. Bu projeler şu anda yürümekte. Bu projeler, çok kısa süre içerisinde hayata geçecek projeler.
  • Şurası muhakkak, kulüplerin borçlu yapı içinde olduğu herkes tarafından bilinen bir şey. Bir yapılandırma anlaşmamız var 2019'da bankalar konsorsiyumuyla beraber. Yapılmış güzel, yapılandırma iyi bir şey. Yapılandırma yapıldığı gün 2019'da yüzde 8.5-9, bugün 55'e çıkmış.
  • Galatasaray Spor Kulübü kendi hesapları itibarıyla, İstanbul kulüpleri içinde en iyi finansal durumdaki kulüp. Bu benim değil, konsorsiyumu yöneten genel müdürlerin ifadesi. Senede 1 milyar 400 milyon TL faiz ödüyor. Ne üretirse üretsin, ne yaparsa yapın bu faizi ödüyor.
  • Peki kardeşim, bu faizi ödedikten sonra Galatasaray'a ne kalıyor? Futbol takımı, 17 şubesi, sporcularıyla Galatasaray büyük bir holding. Bu faiz oranıyla yaşaması mümkün değil.
  • Herkesin tespiti bu. Her sene faiz üzerine ekleniyor, büyüyerek gidiyor. Bir defa bunu çözmek lazım. Galatasaray, bir dünya markası. Avrupa'ya Amerika'ya Uzak Doğu'ya Afrika'ya gidin, Türkiye dediğiniz zaman Galatasaray akla geliyor. Bu kadar büyük bir markanın daha iyi bu manada pozisyonda olmasının gereğini düşünüyoruz."

"Kavgadan birlik ve beraberlikle çıkarız"

  • Biz bu maksatla yola çıktık, hedefler koyduk. Haziran 2022'deki seçimden önce hep anlattık, bizim bu mali yapıyı, bağımsızlığı gerektiğini anlatırken projelerimizi de sıralamıştık. Bugün iftiharla söylüyorum ki, vaat ettiğimiz her şeyi kelimesi kelimesine noktası virgülüne kadar yaptık.
  • Önemli projelerimiz içinde ve başında bir husus geliyordu, bunun üzerinde dikkatli duruyorum. Hep dedik ki, camia içinde başarı istiyorsak, birlik ve beraberliğin ihtiyaç olduğunu hissediyorsak önce gelin bir barışalım.
  • Barış olmadan sevgi olmadan biz Galatasaray'a önerdiğimiz projelerin hiçbirisini yapamayız. Şu anda gururla görüyorum, camiamızda sevgi ikliminin artık kanıksandığını ve başarıyla sürdüğünü görüyorum.
  • Geçmişte hatırlayın Galatasaraylılar, şu tartışmalar oluyordu, liseli lisesiz atkılı kravatlı doğu tribünü batı tribünü. Bu tartışmalar olurdu. Maçlara gelenler bunu bilir. 2 senedir bu yok. Çünkü, biz bu kavgadan birlik ve beraberlikle çıkarız.
  • En çok sevindiğim şeylerden biri bu, Galatasaray içine bu birlikteliği getirmiş olmak. Sonrası kolay geldi, çok kolay. Geriye kaldı finansal yapıyı düzeltmek için yapılacak çalışmalar. Bu çalışmalar meyvesini vermeye başladı.
  • Daha önce otel olarak planladığım, önceki dönemimde kaba inşaatını kapattığım bir bina vardı. Günün koşullarına uygun olarak bu binayı rezidansa çevirdik. 186 tane daireyi oradan bir kısmını satmak suretiyle, yine projemiz içinde olan, birbiriyle devam edecek olan Florya'daki Emlak Konut'a ait, hemen arsamızın yanındaki 45 dönümü aldık.
  • Parasını verdik, satın aldık. 65 dönümlük bir proje yapılabilir bir arazimiz oldu. Alış gayemiz, bize dar gelen Florya'dan çıkmamız lazım, başka bir yere taşınmamız lazım. Bunun da hazırlığını 2016-2017 döneminde yapmıştık.
  • Bu projeler bugün gündeme gelmiş, aklımıza gelmiş projeler değil. Ta 2014-2015'lerden yapılmış projeler uygulama safhasına geçmiştir. Kemerburgaz'da yaklaşık 130 dönüm olan bir araziyi Galatasaray Spor Kulübü, tesislerini taşımak üzere 49 yıllık üst kullanım hakkını aldı. Ben 2017'de almıştım.

'Yeni sezonda Kemerburgaz'

  • Dünyada futbol hem ekonomik hem tesis olarak başka yerlere gidiyor. Florya'daki tesislerimiz 45 sene evvel yapılmış, bir tane çivi çakılmamış. Galatasaray'a hizmet eden bir tesis hüviyetinde değil. Kemerburgaz'da modern, çok güzel bir tesis yapıyoruz. Birinci fazına başladığımız inşaat bitmek üzere.
  • Yeni sezona orada gireceğiz. 14.500 metrekare kapalı alanı var. Florya'da bizim akademi, altyapı, a takımı üst üste koyduğumuz zaman nasıl bir yerleşkemiz vardı, 4500 metrekare içinde sıkışmışız, daralmışız. İki tane esas ölçüde saha var, birisinde maç oynuyoruz, birisinde a takım idman yapıyor.
  • Altyapımız var. Ya sentetikte ya şeyde... Anlatılır gibi değil. Bunun çözülmesi lazım. O itibarla tesisi daha iyi yere taşımak bir, ikincisi Florya arazisi ekonomik değeri olan bir arazi.
  • Tapusu Galatasaray'a ait. O zaman işbilirlik, iş yapma ve fayda yaratma azmi şunu emrediyor; arkadaş ben hem tesislerimi iki misli alana taşıyayım hem stadyuma 5 dakika, çünkü Florya'dan 1 saat, hem onu yapayım hem de Galatasaray ekonomisine destek verecek bir proje üreteyim aynı zamanda da Galatasaray'ın bağımsızlığa kavuşması için gereken durumu hazırlayayım. Bu düşünce dünkü, 1 sene evvelki düşünce değil. 2016-2017'nin düşüncesi bu.
Batıkent metrosunda patlama yaşandı Dervişoğlu'ndan 'Bakırhan'a alkış' sorusuna yanıt: Bahçeli’nin yaptığı hiçbir şey beni şaşırtmaz Bakanlık satışını yasakladı 1 milyon Türk'e serbest dolaşım Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Yetişkin filmi izleyip sıcak çatışmaya giriyorlar