Avrupa Çevre Ajansı uyarıyor: Avrupa’nın yaşam biçimi çevresel yıkım tehdidi altında

Avrupa Çevre Ajansı’nın raporu, iklim krizi ve biyolojik çeşitlilik kaybının Avrupa’nın refahını ve yaşam kalitesini tehdit ettiğini, açıkladı. Ajans, “yeşil kurallardan geri adım atmanın maliyetleri artıracağı” uyarısında bulundu

Avrupa Çevre Ajansı’nın (EEA) yeni raporu, kıtanın geleceğini şekillendiren ciddi bir uyarı niteliğinde. Rapora göre, iklim krizinin derinleşmesi ve biyolojik çeşitliliğin hızla kaybolması, Avrupa’nın refahını, rekabetçiliğini ve yaşam kalitesini doğrudan tehdit ediyor.

Ajansın beş yılda bir yayımladığı ve bu yıl yedincisi çıkan raporda şu bulgular öne çıkıyor:

  • Korumaya alınan yaşam alanlarının %80’inden fazlası kötü durumda. Tüketim ve üretimdeki sürdürülemezlik, yaban hayatını yok oluşa sürüklüyor.
  • Avrupa’nın “karbon yutağı” son on yılda %30 küçüldü. Ormanlar, kesim, yangınlar ve zararlı böcekler nedeniyle hızla zayıflıyor.
  • Ulaştırma ve gıda kaynaklı emisyonlar 2005’ten bu yana neredeyse hiç azalmadı.
  • Aşırı hava olaylarına karşı uyum politikaları risk artışıyla aynı hızda ilerlemiyor.
  • Su stresi, her üç Avrupalıdan birini etkiliyor ve iklim değiştikçe bu sorun büyüyecek.
  • EEA Direktörü Leena Ylä-Mononen, “2030 hedeflerimizin çoğunu karşılamakta zorlanıyoruz. Bu durum Avrupa’nın gelecekteki refahını, rekabetçiliğini ve yaşam kalitesini tehlikeye atıyor” dedi.

Aşırı sağın baskısı ve Trump’ın çıkışı

Raporun açıklandığı dönemde Avrupa’da iklim politikaları üzerindeki siyasi baskılar da artıyor. Bilimsel verileri reddeden aşırı sağ partilerin yükselişiyle “yeşil kurallarda gevşeme” gündemde. ABD Başkanı Donald Trump da BM’de yaptığı konuşmada, kanıtsız bir şekilde, “Avrupa ülkelerinin yeşil enerji ajandası yüzünden yıkımın eşiğine geldiğini” savundu. Trump, 1990’dan bu yana Avrupa’daki %37’lik emisyon düşüşünü “iş kayıplarının” sebebi olarak gösterdi.

Brüksel’den net mesaj: Vazgeçmek yok

AB’nin çevre politikalarından sorumlu üç üst düzey ismi (Teresa Ribera, Jessika Roswall ve Wopke Hoekstra) raporu “yeşil dönüşümden geri adım atılmaması” gerektiğini göstermek için kullandı. AB İklim Komiseri Hoekstra, “Eylemsizliğin maliyeti çok büyük. İklim krizi rekabet gücümüzü doğrudan tehdit ediyor. Yolumuzdan sapmamalıyız” diye konuştu. Rekabet ve yeşil dönüşümden sorumlu Ribera ise, “Hedefleri ertelemek maliyetleri artırır, eşitsizlikleri derinleştirir, dayanıklılığımızı zayıflatır” uyarısı yaptı.

Doğa kayıpları kritik seviyede

Rapor, Avrupa’nın 2020’ye kadar biyolojik çeşitlilik kaybını durdurma hedefine ulaşamadığını ve 2030 hedeflerine yönelik göstergelerin hiçbirinin doğru rotada olmadığını ortaya koyuyor. Korunan alanların oranı 2022’de karada %26,1’e, denizde %12,3’e çıkmış olsa da ekosistemlerin genel durumu kritik.

Döngüsel ekonomi alanında da ilerleme sınırlı. 2010’da %10,7 olan geri dönüşümle karşılanan malzeme talebi, 2023’te ancak %11,8’e çıktı. Raporda, “Asıl kırmızı alarm, tüketimimiz” ifadesi dikkat çekiyor. Raporun yazarlarından Tobias Lung, “Tüketim seviyelerimiz olması gerekenin çok, çok, çok üzerinde” dedi.

Hava kalitesinde ilerleme

Olumsuz tabloya rağmen raporda olumlu örnekler de var. Hava kalitesindeki iyileşme sayesinde, 2005’ten bu yana ince partiküllere bağlı erken ölümler yaklaşık yarı yarıya azaldı. Ylä-Mononen, “Bu politikalar insan hayatı kurtarıyor. Devam etmemiz için çok net bir gerekçe” dedi.

Avrupa Çevre Ajansı’nın raporu, kıtanın iklim krizine karşı attığı adımların önemini vurgularken, aynı zamanda çevresel yıkımın Avrupa yaşam biçimini temelden sarsma potansiyelini ortaya koyuyor.

Motorlu Taşıtlar Vergisi'nde 2026 fiyatları hesaplandı Maaşlardan yüzde 3 kesinti yapacak düzenleme 2026'da Dünyanın en iyi 100 yemeği açıklandı Bu bölgelerden konut satın almayın, kiralamayın ABD vergileri siparişleri vurdu: Asya’da üretim sendeledi Bu fotoğraf bize çok şey anlatıyor