İklim eylemsizliğinin maliyeti 276 milyar doları bulacak

COP29’da sunulan rapor, eriyen buzulların altyapıya verdiği zarar ve yükselen deniz seviyesinin 276 milyar dolarlık bir maliyetle küresel ekonomiyi tehdit ettiğini vurguluyor

2024 yılında yeni sıcaklık rekorları kırılırken, buzullar ve buz tabakaları endişe verici bir hızla eriyerek yaşamları, ekosistemleri ve küresel ekonomiyi tehdit ediyor. Scientific American’ın haberine göre, Azerbaycan'daki COP29'da sunulan son Kriyosferin Durumu raporu, milyonları tehlikeye atan buzul taşkınlarından kıyı şehirlerini tehdit eden yükselen deniz seviyelerine kadar yaygın etkiler konusunda uyarıyor.

Bu yıl Himalayalar'daki kar yığınları tarihin en düşük seviyelerine ulaşırken, Kuzey Kutbu ve Antarktika daha önce benzeri görülmemiş değişikliklerle karşı karşıya kaldı. Çöken buzların tetiklediği buzul gölü taşkınları, Thyanbo Buzulu'nun eriyen göllerinin bir köyü sular altında bırakarak evleri ve altyapıyı tahrip ettiği Nepal'deki Thame gibi bölgeleri harap etti. Dünya genelinde, özellikle Asya ve Amerika kıtalarında milyonlarca kişi bu sellerin tehdidi altında. Eriyen buzullar, COP29'un ev sahibi şehri Bakü'yü besleyen ve Asya'da iki milyar insana su sağlayan nehirler gibi hayati su kaynaklarını da tüketiyor.

Isınmayı 1,5°C’de tutmak adaptasyon için zaman kazandırabilir

Buz kaybı, ısınmayı hızlandıran bir geri besleme döngüsünün parçası. Buzullar çekildikçe, daha fazla güneş ısısı emen daha koyu yüzeyler ortaya çıkıyor ve bu da erimeyi hızlandırıyor. Atmosferdeki karbonun iki katını içeren permafrostun çözülmesi de sera gazlarını serbest bırakarak iklim krizini daha da kötüleştiriyor. Kuzey Kutbu'nda küçülen deniz buzu karanlık okyanus suyunu açığa çıkararak, şu anda küresel ortalamanın üç katı ısınan bölgeyi daha da ısıtıyor. Bu değişim, Avrupa'nın iklimini dengeleyen Atlantik Meridyenel Devrilen Dolaşımını (AMOC) tehdit ediyor. AMOC'nin bozulması kuzey Avrupa'yı büyük ölçüde soğutarak tarımı, balıkçılığı ve ekosistemleri etkileyebilir.

Buz kaybının ekonomik maliyeti şimdiden milyarlarca doları buluyor. Alaska'daki permafrostun çözülmesi altyapıya zarar verdi ve yüzyılın ortasına kadar Kuzey Kutbu genelinde onarım maliyetlerinin 276 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Buz kaybının deniz seviyesinin yükselmesini hızlandırdığı Antarktika'da balıkçılık ve turizm yılda 1,2 milyar dolar gelir getirirken, bölgenin buz tabakaları küresel ekosistem hizmetlerine 180 milyar dolar katkıda bulunuyor. Yükselen deniz seviyeleri 2100 yılına kadar Amsterdam ve Miami gibi şehirleri sular altında bırakarak milyonlarca insanı yerinden edebilir. Bununla birlikte, küresel ısınmanın Paris Anlaşması hedefi olan 1,5°C ile sınırlandırılması, deniz seviyesindeki yükselmeyi yarıya indirerek adaptasyon için zaman kazandırabilir.

İklim değişikliği hepimizi etkileyecek

İklim felaketine ilişkin artan kanıtlara rağmen fosil yakıt emisyonları artmaya devam ediyor ve bu durum küresel ölçekte büyük endişelere yol açıyor. ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın Paris Anlaşması'ndan çıkma ve petrol sondaj çalışmalarını artırma yönündeki açıklamaları, çevre savunucuları ve bilim insanları arasında büyük bir tepkiye neden oldu. Trump’ın bu kararının, dünya çapında iklim eylemlerini yavaşlatabileceği ve sera gazı salınımlarını artırabileceği endişesi, küresel iklim hedeflerine ulaşmayı daha zor hale getirebilir.

Öte yandan, COP29’da toplanan birçok ülke daha güçlü emisyon kesintileri yapılması gerektiğine vurgu yapıyor. Şili, Almanya, Norveç ve Pakistan gibi ülkeler, özellikle gelişmiş ülkelerin daha yüksek emisyon azaltımı taahhütlerinde bulunmalarını talep etti. Pakistan İklim Bakanlığı'ndan Ahmad Atteeq Anwer, “Bu küresel bir sorun” diyerek iklim değişikliğinin sınır tanımadığını belirtti ve “Dünyanın bir ucundaki iklim değişikliği hepimizi etkileyecek” ifadeleriyle, bu krizin küresel dayanışma olmadan çözülemeyeceğine dikkat çekti.

Küresel eylem ihtiyacı giderek aciliyet kazanıyor

En kötü sonuçları önlemek için zaman daralıyor, ancak hızlı hareket etmek hala bazı etkileri önleyebilir. Şili Çevre Bakanı Maisa Rojas, “Rota düzeltmesi yapmak için hala zamanımız var" diye vurguladı. Isınmayı 2°C'nin altında tutmak için emisyonların azaltılması önemli bir fark yaratabilir. Kuzey Kutup Konseyi buzulbilimcisi Heïdi Sevestre, “Bir derecenin her onda biri gerçekten önemli” dedi. İklim etkilerinin halihazırda belirgin olduğu düşünüldüğünde, kararlı küresel eylem ihtiyacı giderek aciliyet kazanıyor.

Küresel ısınmanın ve buz kaybının dünya genelinde yaratacağı riskler giderek daha görünür hale gelirken, bilim insanları ve çevre aktivistleri zamanın daraldığına dikkat çekiyor. İklim değişikliği konusunda atılacak acil adımlar, yalnızca deniz seviyesindeki artış ve felaket risklerini azaltmakla kalmayacak, aynı zamanda gelecekte daha ağır bedeller ödenmesini de önleyecek. Ancak bu önlemler için siyasi kararlılık ve küresel iş birliği büyük önem taşıyor.

Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Sakarya'daki makarna fabrikasındaki patlama anı güvenlik kamerasına yansıdı Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Üç virüslü bir salgının ortasındayız