Paris Anlaşması uygulanırsa dünya her yıl 57 sıcak günden kurtulabilir

Bilim insanlarının oluşturduğu World Weather Attribution (WWA) ve Climate Central bünyesinden 18 araştırmacı, ülkelerin Paris Anlaşması’nda sundukları mevcut iklim planlarının sıcaklık artışı üzerindeki etkisini analiz etti.

Araştırmaya göre, ülkelerin bugünkü planlarını eksiksiz uygulaması halinde, küresel sıcaklık artışı yüzyıl sonunda 2,6 dereceyle sınırlandırılabilir. Bu senaryo, dünyayı her yıl ortalama 57 aşırı sıcak günden koruyabilir.

1,3 derecelik ısınma 11 gün fazla sıcak getirdi

Küresel sıcaklık artışı, sanayi öncesi dönem ortalamasına göre hâlihazırda 1,3 dereceye ulaşmış durumda. Paris Anlaşması’nın imzalandığı 2015’ten bu yana sıcaklıklar 0,3 derece arttı ve bu artış dünyada yılda ortalama 11 gün daha fazla sıcak hava yaşanmasına neden oldu.

Bilim insanlarına göre, eğer ısınma 4 dereceye çıkarsa dünya genelinde yılda 114 aşırı sıcak gün yaşanma riski var. Buna karşın, ısınmanın 2,6 derecede kalması, sıcak günlerin yarı yarıya azalmasını sağlayabilir.

Bu durumda Kenya’da yılda 82, Meksika’da 77, Brezilya’da 69, Mısır’da 36, Avustralya’da 34, Hindistan ve ABD’de 30, İngiltere ve Çin’de 29, İspanya’da ise 27 sıcak gün önlenebilir.

Sıcak hava dalgaları 35 kat daha olası hale gelebilir

Analizin ikinci kısmında Güney Avrupa, Batı Afrika, Amazon, Asya, Avustralya, Kuzey ve Orta Amerika’da yaşanan altı büyük sıcak hava dalgası incelendi. Son yıllarda çok sayıda can kaybına, orman yangınlarına ve kuraklığa yol açan bu dalgaların, küresel ısınmanın 4 dereceye ulaşması halinde 3 ila 6 derece daha sıcak yaşanacağı ve bugüne göre 5 ila 75 kat daha olası hale geleceği öngörüldü.

Isınmanın 2,6 derecede tutulması durumunda bile bu olayların 1,5–3 derece daha sıcak yaşanacağı ve 3 ila 35 kat daha olası hale geleceği belirtildi.

'Fosil yakıtlardan uzaklaşmak için zaman daralıyor'

Araştırmacılar, 2,6 derecelik bir ısınmanın dahi gelecek nesilleri tehlikeli sıcaklıklara maruz bırakacağı uyarısında bulunarak, “mümkün olan her artıştan kaçınılması gerektiğini” vurguladı.

Londra Imperial College Çevre Politikaları Merkezi İklim Bilimi Profesörü Friederike Otto, Paris Anlaşması’nın güçlü bir yasal çerçeve sunduğunu ancak ülkelerin hâlâ petrol, gaz ve kömürden uzaklaşmak için yeterli adım atmadığını söyledi. Otto, “Bunu başarmak için bilgi ve teknolojiye sahibiz ama daha adil ve kararlı politikalara acilen ihtiyaç var” dedi.

Climate Central Bilimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Kristina Dahl ise dünyanın “tehlikeli biçimde sıcak bir geleceğe ilerlediğini” belirterek, “1,3 derecelik ısınmada yaşadığımız sıcak hava dalgaları bile ölümcül. 2,6 derecelik senaryoda etkiler çok daha ağır olacak. Güvenli bir gelecek için daha hızlı, daha derin ve çok daha iddialı emisyon kesintileri hayati önem taşıyor” ifadelerini kullandı.