2024’ten kuraklık miras aldık, 2025 ise daha sıcak gözüküyor: İstanbul bu kış beyaza bürünecek bir kar beklemesin
Sıcaklık rekorlarının kırıldığı bir yılı geride bırakmışken, uzmanlar 2025’in daha sıcak geçebileceği konusunda uyarıyorlar. Prof. Türkeş, 2025’te yüksek sıcaklıklar ve kuraklıklar öngördüklerini, önümüzdeki günlerde sıcaklığın düşeceğini ve İstanbul’da etkili kar yağışı olmayacağını söyledi
Dünyanın farklı ülkeleri gibi Türkiye de, sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde olduğu hatta rekorların kırıldığı bir yılı geride bıraktı. Öyle ki, geri dönüp baktığımızda, Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) verilerine göre, Türkiye’de bu yıl son 53 yılın en sıcak ocak, nisan, haziran ve temmuz aylarının kaydedildiğini görüyoruz. Ayrıca yağışların yoğunlaştığı ekim ayında, bu yıl normale göre yüzde 46 daha az yağış gerçekleştiği vurgulanıyor. Peki 2025’te bizi nasıl bir tablo bekliyor? Uzmanların bu yıl için beklentisi pek de olumlu değil. Hatta 2025’in 2024’ten daha sıcak ve kurak geçebileceği konusunda uyarıyorlar.
Yağışlar 1.5 ay gecikti
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, öncelikle geride bıraktığımız 2024 yılını şu şekilde özetliyor: “Türkiye'nin büyük bir bölümü normalden daha sıcak ve kurak bir yıl geçirdi. Türkiye’nin batısı, yani Marmara, Ege, İç Anadolu’nun batı bölümleri, kısmen Batı Akdeniz, Batı Karadeniz, Kuzeybatı-Güneybatı Anadolu ve aynı zamanda Güneydoğu Anadolu şiddetli ve çok şiddetli kuraklıklar yaşadı. Bu bölgelerde sıcaklık normalinden 3-4 santigrat derece daha yüksekti. Yağışlar da aynı noktalara olması gerekenden yüzde 30 ila 50 arasında daha az düştü. Öyle ki, yağışlar yüksek arazilerde, Karadeniz’de ya da Doğu Anadolu’nun yüksek bölümlerinde etkili oldu fakat gerçek sistem yağışları dediğimiz, Türkiye’ye yağış getiren orta enlem ve Akdeniz cephesel alçak basınç yağışları ancak kasım ortalarında etkili olmaya başladı. Oysa, normalde ekim ayında hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte yağışlar Kuzey’den ve Batı’dan başlardı.”
Yağış iyi geldi fakat yetersizdi
Yaklaşık 1.5 ay gecikmeyle kasım ortası başlayan bu yağışların bazı noktalarda kısmen kuraklığa iyi geldiğini fakat genel olarak yeterli olmadığını anlatıyor Türkeş: “Kasım ayının ortasından başlayarak Türkiye'nin batısında da yer yer etkili bereketli yağışlar aldık, örneğin İzmir’de ya da Güneybatı Anadolu'da kuraklığın etkisi biraz azaldı fakat bu durum uzun süreli tarımsal ve hidrolojik kuraklıkların etkilerini hemen azaltmıyor. Çünkü toprağın yeniden yeterli suya ve nemliliğe kavuşması için uzun süreli yağışa ihtiyaç var. Yine, akarsular, barajlar ya da göllerde son 1 yıllık yağış açığı birkaç hafta yağışla kapanmıyor. Öte yandan, yüksek hava sıcaklıkları ve buna bağlı buharlaşma ve terleme, yağışın tarımda ve su kaynaklarında beklenen olumlu etkisinin zayıflamasına yol açabiliyor. Genelde, uzun ve kurak bir yaz mevsimimin ardından, yetersiz sonbahar ve kış yağışlarının kurak bir yılın göstergesi olduğunu, ayrıca Türkiye’de tahıl rekoltesinde düşüşe yol açtığını görüyoruz.”
Umarız 2025 su yılı gecikmez
Peki 2025 nasıl geçecek? Türkeş, 2024’ten kuraklık ödünç alarak 2025’e başladığımızı vurguluyor ve ekliyor: “Yıllık ortalama hava sıcaklıklarının 2025’te ülke genelinde normallerinden 1-3 santigrat daha sıcak geçme olasılığının bulunduğunu öngörüyoruz. Dünyada olduğu gibi Türkiye de daha sıcak bir yıl geçirecek gibi duruyor. Özellikle, İç Anadolu ve Akdeniz ikliminin egemen olduğu Türkiye'nin batı ve güney bölgeleri kuraklığı yoğun olarak yaşayacak noktalardan. Hem hidrolojik hem de tarımsal kuraklıkların etkisini bu bölgelerde yaşama olasılığımız yüksek. Öte yandan, bu kuraklıkları yaşamamak için umudumuz 2025’in su yılının gecikmemesi. Yani, ekim yağışlarının vaktinde başlaması. Bu, kurak bir sonbahar-kış dönemi geçirmememiz için kritik. Onun dışında, hava sistemlerinin bir döngüsü var. Yıl boyu yüksek basınçlı kurak ve alçak basınçlı yağışlı dönemlerden peşi sıra geçeceğiz. Dileriz, bu yıl Türkiye'ye yağış getiren Atlantik ve Akdeniz kökenli alçak basınçlar daha fazla uğrasın. Bunu şimdiden öngörmek çok zor. Fakat kısa vadede tahminlerde bulunabiliyoruz.”
Etkili bir kar beklemeyin
Bu noktada Türkeş’e önümüzdeki haftalarda bizi nasıl hava şartlarının beklediğini ve İstanbul için bir kar uyarısı olup olmadığını sorduk. Türkeş, “Türkiye yılbaşından hemen önce, bu hafta sonu sonlanacak, 10-12 günlük normallerine kıyasla daha sıcak ve kurak bir döneme girmiş oldu. Doğru Avrupa ve sonrasında Kafkaslar üzerinden Türkiye’ye sokulan yüksek basınç sisteminin etkisiyle, yağış oluşumuna uygun olmayan açık, az bulutlu, güneşli hava koşulları hakim. Büyük bir olasılıkla, bu hafta sonu yeni bir yağışlı hava sistemi Batı’dan, hem Akdeniz hem de Balkanlar’dan ülkeye girecek ve hava sıcaklıklarının düşmesine sebep olacak. Ayrıca, yağmurla beraber iç ve yüksek bölgelerde kar yağışları görebiliriz. İstanbul da kar yağışı alabilir, fakat mevcut yüzey sıcaklıkları, yeterli kar yağışının ve kar kalınlığının oluşmasını engelliyor. Dolayısıyla, verilen uyarıların aksine, bu kış etkili olabilecek, İstanbul’u beyaz göreceğimiz etkili bir kar yağışının olma olasılığı eskisine kıyasla oldukça düşük. Kaldı ki sadece İstanbul özelinde değil, Türkiye'nin bu mevsimde daha fazla kar alması gereken İç Anadolu, Doğu Anadolu ve yüksek dağlık alanlarda kar yağışları normallerinin çok altında. Örneğin, her ocak karla kaplı görmeye alıştığımız Ankara’da yeterli kar yok, Erzurum’da eksi 10’ları 20’leri değil ancak eksi 6-7’yi görüyoruz.”