Acaba önümüzdeki yaz denize çıkmasak mı?

Eylül 2020’de yayınlanan Denizcilik Atıkları Uygulaması Genelgesi pek çok belirsizlik barındırıyor. 24 bin lirayı aşan cezalara yol açabilecek bu belirsizlik amatör denizcileri endişelendiriyor. Amatör yelkenci Yüce Uyanık yazdı

Yüce Uyanık
Çoğunluğu emekli olup hasbelkader tekne sahibi olan ve yazın denizde yaşayan pek çok amatör denizci aralarında bu konuyu konuşuyor.  Peki, devlet amatör denizciliği geliştirmek isterken, “bir milyon amatör denizci belgesi” kampanyaları yaparken, deniz aşığı amatör denizcileri çok sevdikleri denizlerden uzaklaştıran ne? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2 Eylül 2020 tarihinde Denizcilik Atıkları Uygulaması (DAU) başlıklı bir genelge yayınladı. Bu genelgeye göre artık tüm tekneler, “kişi taşıma kapasitelerine bağlı olarak” iki farklı şekilde sıvı ve katı (çöp) atıklarını Atık Transfer Formu doldurarak atık alım tesislerine vermek ve bu belgeleri saklamak zorundalar.  Eğer bir denetim sırasında bu belgeleri gösteremezlerse 2021 yılı için cezası 24 bin 123 TL. Yani pek çok teknenin bir yıllık marina bağlama ücretinden daha fazla. İlk bakışta çevre açısından olumlu bir yaklaşım gibi görünen bu genelgeye yakından baktığımızda endişelere yol açacak bazı hususlar göze çarpıyor. Bakanlık tarafından da sorulan sorulara verilen yanıtlarla teyit edilen bu hususlar şöyle: 1. Uygulamanın 12 kişiden az taşıma kapasiteli ve 12 ve daha fazla kapasiteli tekneler içiki farklı talimatı var: Buna karşın amatör denizcilik teknelerinin 2020’den önce bağlama kütüğü ruhsatı almış olanlarının hiçbirinde kaç kişi taşıyabileceği belirlenmemiş. Yani bir uygulamayı seçenin, diğerini uygulamadığı için 24 bin 123 TL ceza yemesi mümkün. Çünkü denetim elemanının olayı nasıl yorumlayacağını bilip ona göre işlem yapılmalı imkansız. İki yöntemi aynı anda seçmek de çok zor. 2. Örneğin iki günde bir çöplerini kıyıdaki belediye konteynerlerine atan bir tekne sahibi eğer son 15 gün içerisinde çöpünü bedeli karşılığı bir atık alım tesisine vermediyse 24 bin 123 TL ceza yiyebilecek.  Marinalarda çöp atma bedeli poşet başına 5 euro. Türk, Türk’ten çöpünü 5 euroya alırken (ki bu uygulama ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne aykırı) teknede Atık Transfer Formu bulunmazsa 24 bin 123 TL ceza söz konusu. 3. Sıvı atıkların alınması konusu ise başka bir muamma. Kıyılarımızda bu zorunluluğu karşılayacak yeterli atık alım tesisi yok. Olanların da büyük çoğunluğu amatör teknelerden vakumlu çekim yapamıyor. “Git atığını açıkta boşalt, biz sana bedeli karşılığında belgeni verelim” lafı çok duyuluyor. 2009 yılında bu konular hiç yokken büyük gemiler için uygulamaya konulan ve euro üzerinden hesaplanan ücret (haraç) tarifesi de cabası.

Çevre Kanunu

Çevre Kanununun ilgili maddesinde (20/4), teknelerden denize atık boşaltılması kesin olarak yasaklanmış durumda ve önemli bir miktarda da cezası var. Zaten denizde yaşayan deniz aşığı amatör denizciler bahçelerini temiz tutar ve kirleteni de affetmezler.  DAU genelgesi işte bu amatör denizcilere suçlu muamelesi yaparak, net olmayan ilave yükümlülük altına sokuyor. Bu durum sadece Türk vatandaşları için değil, Türkiye’ye tekneleriyle gelen ya da tekne kiralayan tüm yabancı denizciler için de aynı kurallar geçerli. Kendi ülkelerinde olmayan böyle bir uygulamayı ve cezasını duyanlar sizce Türkiye’ye bu amaçla gelir mi? Bu genelge elbette iyi niyetli ama yeterince değerlendirilmeden hazırlanmış olduğunu düşünüyoruz. Meseleyi denizi temiz tutmaktan belge toplamaya çeviriyor ve  amatör denizcileri çok sevdikleri denizlerden uzaklaştırma potansiyeli taşıyor. Deniz sevdalısı bir vatandaş olsanız, gelirleriniz ancak bu hobinizi sürdürmeye yetecek kadar olsa; siz de korkmaz, huzursuz olmaz ve çok sevdiğiniz denizlere çıkmaktan uzak durmaz mıydınız?
Yenidoğan çetesi skandalı 4 ile daha sıçradı Kürtlere TC devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum Bakanlık satışını yasakladı İran'a verilecek yanıtı konuşmak için henüz çok erken Meteoroloji'den 8 il için sarı kodlu uyarı Üç virüslü bir salgının ortasındayız