Kanada merkezli altın şirketi Alamos Gold’un yüzde 100 hissesine sahip olduğu Doğu Biga Madencilik’in “Çanakkale iştahını” geçen hafta analiz etmeye başlamıştık. Doğu Biga Genel Müdürü Ahmet Şentürk “Bizler madenciyiz, sabırlı insanlarız” laflarının altında yatan nedenleri anlamaya, anlatmaya çalışarak. Eh, biz de 1 hafta sabredip bekledik, kaldığımız yerden devam edelim. Önce meseleyi biraz hatırlayalım: Alamos Gold’un Çanakkale’de 3 altın madeni projesi var; Kirazlı, Ağı Dağı ve Çamyurt. Geçen hafta Kirazlı’dan detaylı bahsedip, Ağı Dağı’nın da satır başlarını vermiştik. Şimdi üçüne biraz daha detaylıca bakacağız.
1 milyon 850 bin ons üretim
Kirazlı: Ticari üretim süresi 5 yıl. Bu sürede tam 64 milyon ton kazı yapılacak. Toplamda 540 bin ons altın elde edilecek. Altının ons başına üretim maliyeti 373 dolar.
Ağı Dağı: Madenin ticari üretim süresi 6 yıl. 110 milyon ton kazı yapılıp, toplam 937 bin 300 ons altın üretilecek. Madende ons başına nihai maliyet 411 dolar. Çamyurt: Ticari üretim süresi 4 yıl. 47.5 milyon tonluk kazı yapılarak toplamda 373 bin 200 ons altın üretilecek. Nihai maliyet 645 dolarla, diğerlerinden yüksek. Alamos Türkiye’nin kısa künyesi böyle: 3 madende toplam altın üretim hedefi 1 milyon 850 bin ons. Çarşamba günkü ons başına 1.730 dolarlık fiyata göre 3.2 milyar dolarlık altın çıkartılacak. Altın cevherinin ayıklanması sırasında çıkan gümüş ve madencilik terminolojisinde “by product” diye geçen bakır gibi yan ürünlerle Alamos’un geliri 4 milyar doları bulacak. (Nitekim Doğu Biga Genel Müdürü Ahmet Şentürk Deutsche Welle’ye verdiği röportajda proje büyüklüğünün 4 milyar dolar olduğunu söylemişti.) Alamos’un resmi sitesinde yayınlanan fizibilite raporlarında şirketin Başkan ve CEO’su John McCluskey Çanakkale projelerini şöyle anlatıyor: Kirazlı ile devamındaki Ağı Dağı ve Çamyurt projeleriyle, şu anda dünyanın en yüksek getirili üç projesi şirketimizde. Halen Türkiye’deki çok düşük üretim maliyeti sayesinde şirketimize ciddi nakit akış artışı getirecek olan bir boru hattının sahibiyiz.” Madenci jargonu böyle oluyor demek. Altıncı McCluskey, Çanakkale’den gelecek dolarları anlatırken “boru hattı kurduk” diyor, sanki petrol ve gaz işindeymiş gibi… Haksız da değil. Geçen haftaki haberimizde de belirtmiştik, Çanakkale’deki üç projenin dünyanın en yüksek getirili madenleri olacağını… Bu sonuca nasıl varılıyor, örnekleriyle bakalım: Altın madeni sektöründe, yatırım verimliliğini, karlılığını belirleyen en önemli kriter ons başına hesaplanan “all in sustaining cost.”
Bunu “sürdürülebilir nihai maliyet” diye çevirmek mümkün. Dünya Altın Konseyi’nin web sitesinde 17 Mart 2021 tarihinde yayınlanan bir yazıya göre 2020 Ekim-Aralık döneminde dünyada altının ortalama “sürdürülebilir nihai maliyeti” ons başına 983 dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam 2019 başından bu yana 920 dolar ile 983 dolar arasında salınıyor. Alamos’un Çanakkale’deki üç madenindeki “sürdürülebilir nihai maliyeti” hatırlayalım: Kirazlı’da 373, Ağı Dağı’nda 411, Çamyurt’ta ise 645 dolar. Bu üç madenin toplam üretim rakamlarına göre Alamos’un Türkiye’de elde edeceği altının ağırlıklı ortalama “sürdürülebilir nihai maliyeti” 447 dolara denk geliyor. Peki dünyadaki belli başlı büyük madenlerde bu maliyet ne düzeyde: Bunu da yine Dünya Altın Konseyi’nin sitesinde yayınlanan S&P Global Intelligence raporundan öğreniyoruz. Haziran 2020 itibariyle en büyük 15 altın madeni şirketinin “sürdürülebilir nihai maliyetleri” 712 dolarla 1.189 dolar arasında değişiyor. Bu 15 şirketin ağırlıklı ortalama maliyetleri 987 dolar.
Dünya ortalamasının yarısı
Sonuçta, Çanakkale’deki 447 dolarlık maliyet, dünyadaki 15 büyük maden şirketinin ortalama 987 dolarlık maliyetinin yarısının altında. McCluskey boşuna “Türkiye’de bir dolar boru hattımız var” demiyor yani… 447 dolarlık maliyete göre Alamos’un 1 milyon 850 bin ons altını satılabilir hale getirme maliyeti yaklaşık 827 milyon dolar. Bu miktardaki altının güncel piyasa değeri ise 3.2 milyar dolar. Şu notu da düşmeliyiz: Dünya Altın Konseyi raporlarına göre “sürdürülebilir nihai maliyet” hesapları içine, yalnızca o madenin maliyeti değil, o madenin bağlı olduğu ana şirketin harcamaları da giriyor. Bir başka deyişle McCluskey’nin Kanada Toronto’daki şoförünün maaşı da bu maliyetin içinde… Veya McCluskey iş için New York’a gittiğinde canı isterse kalacağı The Peninsula Otel’in faturalarıyla, canı çekerse ünlü Le Bernardin’de yiyeceği akşam yemeğinin adisyonu da. Ya da “Kaz Dağları, Kaz Dağları… Nedir bu Kaz Dağları…” deyip, gidip bir butik otelde geçireceği hafta sonunun bedeli de 447 dolarlık maliyete dahil.
Alamos’un Ernst&Young raporundan rakamlar: 204 milyon dolar için değer mi?
Doğaya, ormana, akarsulara, toprağa dolar yeşili gözlükleriyle bakan bazı madenciler gibi Alamos da, Çanakkale yatırımlarının Türkiye’ye yapacağı katkı için parlak bir rapor hazırlatmış. Çokuluslu danışmanlık şirketi Ernst&Young’ın hazırladığı rapordan bazı ilginç başlıklar şöyle: Alamos üç madenden çıkartacağı altın için devlete 138 milyon dolar katkı payı ödeyeceğini hesaplıyor. Bunun 41 milyon doları Kirazlı’dan, 69’u Ağı Dağı’ndan, 28’i de Çamyurt’tan geliyor. Bugünkü fiyatlarla 3.2 milyar dolarlık potansiyele, gümüş ve diğer madenleri de ekleyip Doğu Biga Genel Müdürü’nün belirttiği gibi 4 milyar dolarlık üretim potansiyelini göz önüne alırsak, devlet hakkının toplam üretime oranı yüzde 3.5’ta kalıyor. (Geçen hafta yayınladığımız fizibilite raporunda 1.250 dolarlık devlet hakkının yüzde 4 olarak belirlendiğini, ancak Alamos’un çeşitli istisnalarla yüzde 1.5 pay ödeyeceğini tahmin ettiğini belirtmiştik. 1.500-1.750 dolarlık fiyat aralığında devlet payının yüzde 8 olacağını, ancak istisnalarla bu oranın yüzde 4’ün altına düşebileceğini hesaplamıştık. Ernst&Young raporu bu hesabımızı teyid ediyor.) Raporda Alamos’un üç proje için devlete 66 milyon dolar Ormancılık Harcı ödeyeceği belirtiliyor. (Katkı payıyla birlikte devlete ödenecek toplam tutar 204 milyon dolar ediyor) “Hmm… Fena para da değil” demeyip, rakamlara yeniden bakalım: Şirket Kirazlı’da 64 milyon ton, Ağı Dağı’nda 110 milyon ton, Çamyurt’ta 47.5 milyon ton toprağı yeryüzüne çıkartacak. Toplam 221.5 milyon ton toprak. Ton başına 1 gramdan az altın elde etmek için...
Bir facia daha var: Şirket, Çamyurt projesinde sadece cevher çıkartma yatırımı yapacak. Cevheri Ağı Dağı’nda işleyecek. İki tesis arasında 8 km var. Bu durumda 47.5 milyon ton toprak 8 km öteye taşınacak. Bu taşımanın 300 ton yük taşıyabilen dev kamyonlarla yapılacağını varsayarsak 158 bin sefer gerekiyor. 158 bin de boş dönüşü hesaba katarsak sefer sayısı 320 bine yaklaşıyor. 8 km mesafe hesabıyla dev kamyonlar toplamda 2.5 milyon km yol katedecek. Harcanacak yakıtın, karbondioksit emisyonunun, gürültünün ve bu muazzam basıncın çevreye zararına karşılık 66 milyon dolar… Kesilen yüz binlerce ağaç da cabası. Raporda, Alamos’un 3 madene yapacağı yatırım ve işletme giderleri de detaylarıyla verilmiş. 2019 yılı dolar kuruyla 3 madenin ilk yatırım bedelleri toplamı 480 milyon dolar, işletme süresi boyunca yapacağı harcamalar da 597.5 milyon dolar olarak tahmin edilmiş. Şirketin başlangıçtan itibaren toplam harcamaları, tüm madenlerin kapatılması ve çevre rehabilitasyonu masraflarıyla birlikte 1 milyar 77.5 milyon dolar olarak öngörülmüş.