Avukatlar Ankara'da buluştu, Anıtkabir'e yürüdü: Cübbemizi hiçbir baskı karşısında iliklemeyeceğiz
5 Nisan Avukatlar Günü'nde TBB'nin çağrısıyla Ankara'da bir araya gelen avukatlar, Anıtpark'taki açıklamanın ardından Anıtkabir'e yürüdü. TBB Başkanı Sağkan, Anıtkabir özel defterine "Cübbemizi hiçbir baskı karşısında iliklemeyecek, hukukun üstünlüğü mücadelesini onurla sürdüreceğiz" diye yazdı
Türkiye Barolar Birliği (TBB), 5 Nisan Avukatlar Günü'nde 'Savunmanın Bağımsızlığı ve Hukuka Saygı' yürüyüşü düzenledi. Ankara'da buluşan binlerce avukat, "Savunma Susmadı Susmayacak", "Hukuk için Adalet için Avukatlar Burada", "Avukat Yaşarsa Adalet Yaşar", "Avukatın Sesi Kesilirse Yurttaşın Nefesi Kesilir", "Avukata Şiddete Hayır", "Bağımsız Yargı" yazılı pankartlar ve sloganlar eşliğinde basın açıklaması yeri olarak belirlenen Anıtpark'a yürüdü.
Anıtpark'ta konuşan TBB Başkanı Erinç Sağkan, "Şunu açıkça ifade ediyoruz: Baroları susturulmak istenen bir ülkede, savunmanın sesi bastırılmak isteniyor demektir. Ama biz buradayız; meslek örgütümüze, mesleğimizin onuruna ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkıyoruz. Ve biliyoruz: Bu ses, susturulamaz" ifadelerini kullandı.
"Mahkeme salonlarında artık adaletin sesi değil, suskunluğu yankılanıyor" diyen Sağkan şöyle devam etti: "Haksız tutuklamalar, istisnalar değil, sistemli bir hukuksuzluğun ifadesi hâline gelmiş durumda. Hukuka aykırı tutuklamalar nedeniyle yüzlerce genç, geçtiğimiz bayram sabahına ailelerinden, özgürlüklerinden mahrum bir biçimde uyanmak zorunda kaldı.
Her yerde söylüyoruz: Bu ülkede, anayasal haklarını kullandıkları için müdahaleye uğrayan gençlerin, öğrencilerin, yurttaşların yalnız olmadıklarını hissettiren avukatlar var! Bugün bir kez daha görüyoruz ki, avukatlık yalnızca bir meslek değil; hukukun, hak ve özgürlüklerin, adaletin sesi olma sorumluluğudur. Çünkü hakları ihlal edilen mağdurların talepleri bizim için yalnızca hukuki bir vaka değil, adalete erişim hakkını gerçeğe dönüştürme sorumluluğumuzu hatırlatan bir yardım çağrısıdır."
TBB Başkanı, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu yürüyüş, savunmanın yalnızca mahkeme salonlarında değil, hayatın içinde, yurttaşın adalet arayışında da var olduğunu gösteren bir iradenin ifadesidir. Attığımız her adım, yalnızca bugünün değil, mesleğimizin ve hukukun geleceği içindir. Hukuksuzluk karşısında susmayan her ses, yalnızca bugünü değil, yarını da savunmaktadır. Adaletin tek bir güvencesi var; o da adaleti savunmaya hazır olanların kararlılığıdır.
Biz avukatlar, yalnızca hak arayanların değil, hukukun ve adaletin de teminatıyız. Bugün burada toplanan irade, sadece meslek onurumuzu değil, yurttaşın haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunmanın iradesidir. Hiçbir güç, bu iradeyi teslim alamaz. Savunma susmaz! Savunma durmaz! Savunma boyun eğmez."
Anıtpark'taki basın açıklamasının ardından kortej Anıtkabir'e yürüdü. TBB Başkanı Sağkan'ın, Atatürk’ün mozolesine çelenk koymasının ardından saygı duruşunda bulunan heyet, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçti.
Sağkan, Anıtkabir Şeref Defterine şunları kaydetti:
"Büyük Atatürk,
Bugün, 5 Nisan Avukatlar Günü’nde, hukukun üstünlüğünün ve adaletin teminatı olan savunma makamını temsil eden 200 bin avukat adına; Türkiye Barolar Birliği yönetim, disiplin ve denetleme kurullarının üyeleri, Baro Başkanlarımız ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen meslektaşlarımızla birlikte manevi huzurundayız.
Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu Cumhuriyetimizin yılmaz savunucuları olarak, hukuku yalnızca bir meslek alanı değil, insan onurunun ve özgürlüğünün güvencesi olarak gördük. Haksızlığın kimden geldiğine ve mağdurun kim olduğuna bakmaksızın, her zaman ve her koşulda temel hak ve özgürlüklerin savunucusu olduk; hukuki güvenliğin ve adil yargılanma hakkının teminatı olan demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinden yana olduk.
Cumhuriyet tarihimiz şahittir ki, yurttaşlarımızın adalete duyduğu inancı her gün yeniden yeşerten mücadelede, hukuka bağlılık yemini etmiş meslektaşlarımızın emeği, kararlılığı ve fedakârlığı vardır. Savunmayı susturmaya, etkisizleştirmeye ve bağımsız yargıyı zedelemeye yönelik her türlü girişime karşı, avukatlar olarak hak arama özgürlüğünün sesi olmaktan asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.
'Kimsesizlerin kimsesi' Cumhuriyet’in yılmaz neferleri ve hak savunucuları olarak, cübbemizi hiçbir baskı karşısında iliklemeyecek, hukukun üstünlüğü mücadelesini onurla sürdüreceğiz.
Her gün daha da büyüyen özlem, şükran ve saygıyla…"