Çilem Doğan, evliliğinin daha 28’inci gününde eşinin şiddeti ile tanıştı, fuhuş yapmaya zorlandı. Yaşadıkları dayanılmaz hale geldi ve kocasını vurdu. 6 yıldır ne yargı süreci bitti ne de toparlanma çabaları
Öge Demirkan
ogedemirkan@gazateoksijen.com Çilem Doğan, 2015 yılında kendisine şiddet uygulayan ve fuhşa zorlayan eşini tabancayla vurarak öldürdü. Yakalandıktan sonra söylediği “Hep kadınlar mı ölecek? Biraz da erkekler ölsün” cümlesi, şiddete ve çaresizliğe haykırış olarak akıllara kazındı. Tutuklu olarak yargılandı, bir yıl hapis yattı. 20 Temmuz 2016’da yargılandığı Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakkında karar çıktı. Heyet oy çokluğuyla “Ağır tahrik altında eşe karşı kasten öldürme” suçundan 15 yıl hapis cezası verdi. Heyet başkanı karara şerh koydu: “TCK’nın 27/2 maddesine göre meşru savunma sınırının aşılmasından serbest bırakılması gerekir” dedi. Avukatı, kararın kesinleşmesinin zaman alacağını söyleyerek Çilem Doğan’ın serbest bırakılmasını talep etti. Bu talep kabul edildi ve 50 bin lira kefalet ile serbest bırakıldı.
"Sıfırdan başladım"
Olayın üzerinden yaklaşık 6 yıl geçti, o tarihte 14 aylık olan kızı 7 yaşına bastı. Hala kendine yeni bir hayat kurmaya çalışıyor ve mücadelesine devam ediyor. Ve tabii ki, Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nden çıkacak kararı bekliyor. Eğer Yargıtay kararı onarsa tekrar cezaevine girecek. Karar bozulursa yeniden yargılanacak. Yüreği ağzında bekleyen Çilem Doğan, oldukça umutlu fakat işler aksi yönde gelişirse de mücadeleyi bırakmamaya kararlı: “1 yıl hapis yattım, çıktığımda 25’den sıfır yaşına indim. Her şeye yeniden başladım. Yargı süreci bana işkence gibi geliyor. Yüreğim ağzımda kararı bekliyorum. Olumsuz karar çıkarsa Anayasa Mahkemesi’ne gideceğim, mücadeleden asla vazgeçmeyeceğim çünkü çıkacak karar kadınlara emsal olacak.” Olayın yaşandığı dönemde büyük bir çaresizlik yaşadığını anlatan Doğan “Ölümün sınırında yaşıyordum ve her defasında ölmekten son anda kurtuluyordum. Benim kadınları katleden erkeklerin söylediği gibi ucuz bahanem yok. Ben ölümün sınırında yaşadım. Şimdi bakınca, yaptığıma hala inanamıyorum. Eline bir defa bile silah almamış bir kadın bunu nasıl yapabilir? Defalarca ölmekten son anda kurtuldum ve şimdi nefes alabiliyorum” diyor. Çilem Doğan, 5 yıldır düzen kuramamış, cezaevindeyken verilen vaatler de tutulmamış: “Adana Büyükşehir Belediyesi bana iş vereceğini söylemişti. Ama sözleri havada kaldı. Oysa ben masa başında oturarak maaş alma derdinde değilim. Kadın hakları konusunda, toplumun bilinçlenmesinde onların projelerinde aktif rol almak istiyorum. Buna rağmen pes etmedim, sağlık sektöründe çalıştım. Çünkü kızımı en iyi şartlarda yetiştirmek istiyorum.”
6 yıl sonra resmi anne
Şu anda 7 yaşında olan kızının velayetini birkaç ay önce alabilmiş. “Yeni anne olabildim” diyen Doğan şöyle devam ediyor: “Resmi olarak birkaç ay önce anne olabildim. Ama sorunlar bitmedi. Kızımla birlikte büyüyoruz ve geçen yıl bana babasını sormaya başladı. ‘Trafik kazasında öldü’ dedim. Sonra benim cezaevine girerken kelepçeli fotoğrafımı görmüş, cevap veremedim. Ama tabi nereye kadar koruyabilirsiniz? Okulda akranları ‘annen babanı vurmuş’ demişler. Hayatımı korumak, ölmemek için vurmak zorunda kaldığım kocam, başka soruna evrilerek karşıma çıktı. Kızımı psikoloğa götürüyorum. Onların tavsiyesi ile bu yıl sonunda durumu anlatacağız. Evet kızım babasız kaldı ama büyüdükçe beni anlayacak, benim gibi hissedecek. Annesinin ona kötü bir geçmiş bırakmadığını anlayacak.”
Yıllar sonra gündem olan yazı
Çilem Doğan geride kalan hafta sosyal medyada öne çıkan isimlerdendi. Doğan’ı yıllar sonra gündeme taşıyan ise mahkemedeki ifadesini hikayeleştiren Evrensel gazetesi yazarı Ayşen Aksakal’ın yazısı oldu. “...Erkekler takım elbise giyip önüne bakınca cezası iniyor, benim takımım, kravatım yok. O size, beni pazarlamaya karar verdiğini söylemeyecekti, başka adamların koynuna sokma planlarını anlatmayacaktı. Çay bahçesinde çekilmiş bir fotoğrafım var. Biraz yan gülmüşüm. Belki de o fotoğrafı gösterip namussuz karılar gibi çıkmış filan diyecekti. Karısını başka adamlara satan o değilmiş gibi “namusumu temizledim” diyecekti. Siz onu 3-5 yılla yargılayıp, namusu kirlendi diye mazur görüp, yandan gülüşümü tahrik sayıp bir de üzülecektiniz adama. O utanmamış yaptıklarından, benim utanacak bir şeyim yoktur...” paragrafıyla sonlanan yazı, twitter’da en çok paylaşılanlar arasında yer aldı.