Beymen Tersane yarın açılıyor: 'Tüm entelektüel birikimimizi damıtarak Beymen Tersane’ye aktardık'
Beymen, en yeni ve bugüne kadarki en büyük mağazasını 20 Kasım’da Tersanede açıyor. Beymen Tersane-Galleries of Luxury, açılıştan bir gün önce basın mensuplarına tanıtıldı.
Bugün ağır çelik kapılarını basın mensuplarının katıldığı bir tanıtımla açan Beymen’in bu sembolik hareketinin öncesinde Beymen Group CEO’su Elif Çapçı ile Mimari ve İnşai İşler Genel Müdür Yardımcısı Gül Okten binanın mimari dönüşümünü ve mağazanın galeri temelli kurgusunu anlattı.
Lüks anlayışının geçirdiği dönüşümü vurgulayarak söze başlayan Çapçı, “Lüks artık maddeden manaya kayıyor, anlam ve derinlik arayışı etrafında deneyimlenen bir dünyaya dönüşüyor” dedi.
Ardından tarihi bir yapının içine çağdaş bir lüks deneyimi yerleştirmenin taşıdığı sorumluluğu şu sözlerle aktardı: “600 yıllık Osmanlı Tersanesi’nin muazzam atmosferinde Beymen Tersane’yi hayata geçirmek bizim için hem gurur hem büyük bir sorumluluk. Burayı sadece yeni bir mağaza açılışı olarak nitelemek çok eksik kalır, burası Beymen mağazacılığının ve dünyada lüks anlayışının ulaştığı son noktayı temsil ediyor.”
Projenin Beymen’in uzun yıllara yayılan bilgi birikiminin bir sonucu olduğunu da vurgulayan Çapçı, “Bugüne kadar oluşan tüm entelektüel birikimimizi damıtarak Beymen Tersane’ye aktardık. Bu, bizim için açık ara en büyük yatırım oldu” ifadelerini kullandı.
Dokuz galeri, dokuz ayrı kurgu
Mağaza alışılagelmiş dikey mağaza düzeninden farklı olarak yatay bir kurgu üzerine tasarlanmış. Birbirine paralel ve suya dik uzanan dokuz ayrı galeriden oluşan Beymen Tersane-Galleries of Luxury’de galeriler çantadan ayakkabıya, kadın ve erkek koleksiyonlarından beauty, home ve kids bölümlerine kadar tüm kategorileri birbirine bağlıyor. Bu yaklaşımı anlatan Mimari ve İnşa İşler Genel Müdür Yardımcısı Gül Okten, “Beymen Tersane dokuz galeriden oluşuyor; her bir galeri farklı bir tasarım anlayışıyla kurgulandı ve her biri kendi mimari dili, rengi ve malzemesiyle başka bir dünya sunuyor” diyerek tasarım çeşitliliğinin merkezde olduğunu ifade ediyor. Okten, mağaza içi dolaşımın kasıtlı olarak bölümlere ayrılmadığını belirterek, “Bazı galeriler üç odalı bir yapı gibi planlandı, erkek koleksiyonunda cam arkadlarla güçlü bir hat oluşturduk, ayakkabı ve aksesuar alanında ise perspektifi uzatan bir düzen kurguladık”sözleriyle mekânın akışını açıklıyor.
Rem Koolhaas’ın ofisinin projesi
Hollandalı yıldız mimar Rem Koolhaas’ın dünyaca meşhur firması OMA’nın proje üzerindeki rolü kritik. Tarihi yapıya müdahale etmeden geliştirilen tasarım, çağdaş mimarinin önde gelen ofislerinden Hollandalı OMA ile yürütülürken, Okten bu işbirliği için,“Bu proje için OMA’yla yolumuz kesişti. Binanın tarihini, ruhunu ve bizim değerlerimizi anladıktan sonra ‘Eğer İstanbul’da bir proje yapacaksak bu olmalı’ dediler” sözleriyle anlattı.
Tasarım sürecindeki en kritik noktanın, yapının özgün hacmini korumak olduğunu vurgulayan Okten, “Binanın tarihî duvarlarına zarar vermeden tüm sistemleri zeminden geçirerek mekânın eski zamandaki gibi yüksek ve etkileyici hacimlerini koruduk” diyerek restorasyon sürecinin teknik hassasiyetine dikkat çekti.
OMA’nın tersane alanında oluşturduğu yeni dış mekânlardan en dikkat çekeni ise Secret Garden. Tersane İstanbul’un tek tarihî yeşil alanının iç mekâna taşınmasıyla oluşturulan bu bahçe, contemporary galerinin merkezinde yer alıyor. Okten, “Bu bahçeyi içeri taşımak ve büyütmek istedik; böylece ziyaretçiler tarihi bahçenin atmosferini mağazanın içinde de hissedebiliyor ” dedi.
İlk kez Türkiye’ye gelecek markalar da burada yer alacak
Beymen’in 1500’ü aşkın marka portföyünden seçilen 350’den fazla markanın koleksiyonları Beymen Tersane’de özel bir kürasyonla bir araya getiriliyor.
Çapçı, mağazada dünyaca ünlü markaların yalnızca burada bulunabilen sınırlı sayıdaki tasarımlarının yer aldığını belirtiyor. Valentino, Brunello Cucinelli, Maison Margiela, Jil Sander, The Row ve Bottega Veneta gibi markaların özel parçalarına ek olarak; Phoebe Philo, The Frankie Shop, Maison Mihara Yasuhiro (MMY), Meta Campania, Entire Studios, Sasuphi ve A.P.C x Marc Jacobs kadın–erkek kapsül koleksiyonları da Türkiye’de ilk kez bu mağazada satışa sunuluyor. Ayakkabı, çanta, gözlük, home ve kids kategorilerine ayrılan galerilerin yanı sıra mağazada bağımsız bir güzellik alanı da bulunuyor.
Çapçı, “Beymen Beauty Studio için 700 metrekarelik bağımsız bir galeri ayırdık; bu alanda bakım odaları da yer alıyor,” diyerek mağazanın hizmet boyutuna dikkat çekiyor.
Ayrıca, “Oldukça geniş bir VIP alanımız var; burası kişiselleştirilmiş deneyimler için tasarlandı” sözleriyle özel misafir alanının kapsamını aktarıyor.
Sanat mekânın doğal parçası
Galerilerin tamamında sanat yerleştirmeleri bulunuyor. Miguel Rodrigues’in çalışmaları ve Arcangelo Sassolino’nun “The State of Desire” eseri mağazada sergileniyor. Rachel Hayes’in “Dressed in Light” işi ise Beymen Zorlu’daki Bardot olarak tanıdığımız tanıdığımız burada karşımızda çıkan Bardot Blue restoranın tavanında yer alıyor.
Sanat seçiminin yalnızca dekoratif değil, mekânın ruhuyla ilişkili olduğunu belirten Okten, “Bu projede zanaat ve dokunma hissi bizim için çok önemliydi; sanatçı seçimlerinde de bunu gözeterek hareket ettik” dedi.