Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamaya ramak kalmışken, Tokyo Olimpik Komitesi Başkanı Yoshira Mori, bombayı patlattı. 3 Şubat’ta katıldığı bir sanal toplantıda, yönetim kurullarında yer alan kadınların konuşma sürelerinin kısıtlanması gerektiğini, aksi takdirde çok konuştuklarını ve sadede gelemediklerini iddia etti. Bunun üzerine oluşan tepki yüzünden de işinden oldu ama büyük ihtimalle hala haklı olduğunu düşünüyordur. Tabii ki onun gibi düşünen başkaları da vardır.
İşte kanıtları
O zaman bu saptamanın ne kadar isabetsiz olduğunu bir de verilerle kanıtlayalım. Washington Post’ta yayınlanan bir makalede organizasyon psikolojisi uzmanı Adam Grant farklı araştırmalardan ortaya çıkan verileri değerlendirmiş. Çıkan sonuç net: İş hayatında susmayan kadınlar değil, erkekler. Özellikle de güçlü erkekler. Makalede öne çıkan çarpıcı veriler şöyle: - Siyaset bilimciler 5 kişilik gruplar üzerinde yaptıkları kapsamlı bir araştırmada her grubun farklı konularda karar alma sürecini izlemiş. Kararları verirken gruptaki her bireyin ne kadar süre konuştuğunu ölçmüşler. 5 kişilik grupta tek kadın varsa, kadının gruptaki diğer erkeklere göre yüzde 40 daha az konuştuğu, grupta 3 kadın varsa diğer iki erkeğe oranla yüzde 36 daha az konuştuğu ortaya çıkmış. Ne zaman ki grupta tek bir erkek kalıyor, işte ancak o zaman kadınların konuştuğu süre o tek erkekle eşitlenmeye başlıyor. - Amerika’daki senatörleri konu alan bir araştırma, daha kıdemli erkek senatörlerin kıdem derecesiyle doğru orantılı uzunlukta konuşma yaptığını tespit etmiş. Yani güçleri ve birikimleri ne kadar çoksa senatodaki konuşmaları o kadar uzuyor. Aynı doğru orantı kadın senatörler için geçerli değil. Kadınların kıdemlerine göre konuşma sürelerini arttırmadıkları ortaya çıkmış.
Kim kimi bölüyor?
- Bir başka enteresan veri de konuşurken kimin kimi daha çok böldüğü üzerine. Amerika’da supreme court (Yargıtay) üyesi olan erkek hakimlerin kadın hakimleri konuşurken kesme olasılığı, kadın hakimlerin birbirlerini kesme olasılığının üç katı olarak ölçümlenmiş. 12 yıllık bir sürece dayanan araştırmaya göre kadınlar tüm söz kesme teşebbüslerinin sadece yüzde 4’üne sebebiyet vermişler. Yani söz kesmek kıdemli erkekler arasında bir alışkanlık iken, kadınlar arasında bir istisna. Hatta bu fenomene bir isim bile takılmış, İngilizce’de söz kesmek anlamına gelen “interrupt” kelimesini gazeteci Jessica Bennett “manterrupt” olarak değiştirip ana akıma sokmuş.
Veriler sizi bozar
Demek ki “çok konuşmak” gibi bir özelliği kadınlara özgü bir davranış biçimi olarak genellediğiniz anda veriler sizi bozar ve sadece kendi önyargılarınızı paketleyip sunmuş olursunuz. Konuyu kadınların liderlik vasıfları üzerine odaklanan bir araştırma ile kapatalım. Harvard Business Review tarafından 2019 yılında yapılan araştırmada binlerce kişiden yöneticilerini değerlendirmeleri istenmiş. Verilen cevaplara göre kadın liderler 19 kritik liderlik özelliği arasından 17’sinde erkeklerden daha yüksek puan almışlar. Bir değil, beş değil, on yedi özellik. O zaman herkes bir geri dursun ve bırakalım kadınlar diledikleri kadar konuşsun. Tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.