Bursa mitinginde konuşan Özel'den Erdoğan'a: Sadece kendi gördüğü bir ahtapota inanıyor

CHP'nin Bursa mitinginde konuşan Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ahtapotun kolları bir bir deşifre oluyor" açıklamasına yanıt verdi. Özel, "Bugün de çıkmış varlığına kimseyi inandıramadığı bir ahtapottan, kollarından bahsediyor. Sadece kendi gördüğü bir ahtapota inanıyor" dedi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "İstanbul'dan Türkiye'ye ve yurt dışına uzanan ahtapotun kolları bir bir deşifre oluyor" ifadeleri için, "Maalesef bugün de çıkmış sadece kendisinin gördüğü, varlığına kimseyi inandıramadığı bir ahtapottan, kollarından bahsediyor. Diyor ki; 'Özgür Özel suç örgütünün posta güvercini mi' diyor? Sadece kendi gördüğü bir ahtapota inanıyor. Allah esirgesin. Yıllardır bu görevler yapılıyor. Millet takdir etti, belediye başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı yapıldı. Bütün yetkileri istediniz, millet takdir etti yapıldı. Ama bir yerden sonra yoruyorsa öyle kendi kendine ahtapot görmeler falan mazallah senden başka gören, inandırabildiğin kimse yok" dedi.

CHP’nin Silivri’de tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na özgürlük ve erken seçim talebiyle her hafta Türkiye’nin başka bir ilinde düzenlediği “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin bu haftaki adresi Bursa oldu.

Osmangazi Kent Meydanı'nda toplanan kalabalığa seslenen CHP lideri Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 

  • "Hemşehriniz eşim Didem Bursalı, buralı, sizin kızınız, sizin evladınız. Kızımızın adı İpek, Bursa'nın İpek'i. Canım şehrimin, canım kızıma isim verdiği güzel Bursa, Özgür Özel kardeşiniz öyle birilerinin dediği gibi Bursa'nın damadı değildir, Bursa'nın öz evladıdır.

  • Önce 19 Mart sabahı darbe girişimi olunca İstanbul'un bir yıl önce seçtiği belediye başkanına, o şehrin emin insanına, İstanbul'un muhafızına, kardeşiniz, evladınız, ağabeyiniz, canınız, ciğeriniz Ekrem İmamoğlu'na darbe girişimi olunca kalktık, hep birlikte Saraçhane'ye gittik. Yedi gün yedi gece Saraçhane'de çağrımıza kulak verip koşan yüz binlerle, sonra milyonlarla birlikte direndik. 19 Mart sabahı darbe diye kalkanlar, kayyum diye kalkanlar, İstanbul'un seçtiğinin yerine birini atamaya kalkanlar, milyonların karşısında şaşkına döndüler. Bozguna uğradılar. Sonra Boğaz Köprüsü'nü geçtik. Maltepe'de hep birlikte tarihe geçtik. Toplanamayalım, dağılalım diye dokuz günü tatil ilan edenler, her engellemeyi yapanlar 2,5 milyon kişiyi Maltepe'de görünce işin ciddiyetini anladılar. O gün bugün Samsun'dan başlayarak Yozgat'ta, Mersin'de, Konya'da, Van'da ve 19 Mayıs'ta İzmir'deydik. Tüm Türkiye'nin Van'dan Mersin'e, Samsun'dan Yozgat'a ve göz bebeğimiz güzel şehirlerimizden Bursa'mıza selam getirdik. Dayanışma ruhuyla selam getirdik.

"Kale siyaseti geride kaldı"

  • 'Bursa'da Kent Meydanı'nda miting olur mu? Kent meydanı dolar mı? CHP orada seçim yokken bir başka süreç işlemiyorken o meydanı nasıl dolduracak?' denildi. Ben hep sizlere güvendim. Sizin iradenize, sizin mücadelenize inandım. Elbette bir pazar günü Kent Meydanı dolmaz miting yaparsan, mitinge mi geldik kardeşim? Eyleme geldik biz buraya. Eylem yapmaya geldik. İktidar partisi yıllarca Bursa'nın sahibi gibi davrandı. 'Bursa AK Parti'nin kalesi' dediler. 31 Mart'ta millet 'Bir dur bakalım' dedi. Ve dedi ki 'Ben milli iradeysem, kime görevi verirsem o göreve gelir.' Yıllarca yönettiniz. 47 yıldır Bursa sağ partilerin 47 yıldır Bursa bizim dışımızdaki partilerin başkanlarınca yönetildi. 'Sorunum var, çözüm istiyorum ve görevi Mustafa Bozbey'e veriyorum' dedi. Herkes şunu bilsin, artık öyle kaleler maleler kalmadı. Kale siyaseti, kutuplaşma siyaseti geride kaldı. Artık kucaklaşma siyaseti var. Artık Bursa ne Tayyip Erdoğan'ın ne AK Parti'nin kalesidir. Bursa bu milletin kalesidir.

  • Ve biz o milleti sosyal demokratlarıyla, muhafazakar demokratlarıyla, milliyetçi demokratlarıyla, liberal demokratlarıyla, sosyalist demokratlarıyla, Kürt demokratlarıyla, Alevi'siyle, Sünni'siyle Bursa'yı hep birlikte kucaklıyoruz. Hepinizin önünde saygıyla eğiliyoruz. Ve herkes şunu bilsin ki artık kaleler yok. Artık kalelerin hepsi hepimizin. Ve bundan sonra CHP'nin kalesi diye de bir şey yok. Kaleler bitsin. Kutuplaşma bitsin. Bizim de kalelerimiz, bu milletin birliğine feda olsun. 77'den beri Bursa'da birinci parti olamıyoruz. Bursa bekliyormuş. Bursa'da olursa Türkiye'de olacakmış. Büyük bir gururla söylüyorum ki aynı kurulduğu gün gibi, 31 Mart 2024 akşamı olduğu gibi, Bursa ve Türkiye'de CHP Türkiye'nin birinci partisi.

"Emanetinize gözümüz gibi bakıyoruz"

  • 2019'da 47 bin farkla itirazlarımız dinlenmeden, bakılmadan, el çabukluğu marifetiyle Bursalıların bize verdiği emanete birileri el koydu. Kızdık, üzüldük ama küsmedik. Yılmadık, durmadık. Biliyorduk ki birilerinin hesabı varsa Bursa'nın da bir hesabı var. Birileri Bursa'ya bir şeyi dayatıyorsa Bursa gününü bekliyor. İşte geçen yıl 31 Mart'ta bütün hesapları bozanlara, emaneti ehline teslim edenlere, bu kentin kaderine geleceğine sahip çıkanlara helal olsun. 2019'da Bursa'da üç ilçe belediyemiz vardı. Şükürler olsun Gemlik iki dönemdir, Mudanya üç dönemdir, Nilüfer altı dönemdir CHP'de. Harmancık'ı 20, Osmangazi'yi 35 yıl sonra, Mustafakemalpaşa'yı 47 yıl sonra bize emanet edenlere sözümüz olsun ki emanetiniz gözümüzdür. Gözümüz gibi bakıyoruz.

  • Bursa'nın yeşile ve beyaza sevdasını yüreğimde taşıyorum. Ve eski güzel günlerini arayan futbolcuların teknik heyetin tüm zorluklara rağmen mücadeleleriyle ve her koşulda takımlarının yanında olan Bursaspor'un timsahlarına selam olsun. Hoş geldi Bursa. Şunu bilelim, İstanbul'da üç büyükler yok. Türkiye'de dört büyükler yok. Türkiye'de büyükler varsa beş büyükler var ve bir tanesi de Bursaspor'dur. Bursaspor'u o eski günlerinde o başarılı günlerinde şampiyonluk kovaladığı Avrupa'da Türkiye'yi temsil ettiği günlerinde göreceğiz hep beraber Bursa'nın başarılarıyla sevineceğiz. Yolun açık olsun Bursaspor.

"Yargı kumpasıyla karşı karşıyayız"

  • Değerli Bursalılar, artık sizin desteğinizi alamayanlar, artık arkasında milleti bulamayanlar sizin rızanız olmadan iktidarlarını sürdürmek istiyorlar. Demokratik seçimleri, yani sandığı ortadan kaldırmanın ve bir vesayet rejimi kurmanın peşindeler. 19 Mart sizin seçme hakkınıza yapılan bir darbedir. 19 Mart tarihinde yapılan iş, bir önceki yerel seçimin kazananına darbe olmanın yanında bir sonraki genel seçimin Cumhurbaşkanı adayımıza ve milletimiz takdir ederse, bir sonraki Cumhurbaşkanımıza, Ekrem İmamoğlu'na yapılan darbedir. Bir sonraki cumhurbaşkanını, ne başsavcılar ne siyasetçiler ne askerler ne bir başka vesayet kurumu, bir sonraki cumhurbaşkanını bir irade belirler o da milletin iradesidir. İşte o irade bugün Kent Meydanı'ndadır. Buradadır, o irade ve adayına sahip çıkmaktadır. Şunu söyleyeyim; 67 gün önce yapılan iş, bir yargı kumpasıdır. Nasıl Ergenekon kumpası vardıysa, Balyoz kumpası vardıysa nasıl 2019'da İstanbul'un iradesine Yüksek Seçim Kurulu'nda yaptıkları kumpasla el konulmaya çalışıldıysa bu sefer de bir yargı kumpasıyla karşı karşıyayız.

"Senden başka gören, inandırabildiğin kimse yok"

  • Maalesef Erdoğan bugün de çıkmış sadece kendisinin gördüğü, varlığına kimseyi inandıramadığı bir ahtapottan, kollarından bahsediyor. Maalesef çıkmış, diyor ki; 'Özgür Özel suç örgütünün posta güvercini mi' diyor? Sadece kendi gördüğü bir ahtapota inanıyor. Allah esirgesin. Yıllardır bu görevler yapılıyor. Millet takdir etti, belediye başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı yapıldı. Bütün yetkileri istediniz, millet takdir etti yapıldı. Ama bir yerden sonra yoruyorsa öyle kendi kendine ahtapot görmeler falan mazallah senden başka gören, inandırabildiğin kimse yok. Ne diyordun? Bir ay önce daha doğrusu 66 gün önce, 'Bir ay sonra bunlar birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar. Ailelerinin dahi yüzüne bakamayacaklar' diyordu. Ey Erdoğan. Onu söyledikten 66 gün geçti. Geçen cuma Ekrem Başkan'ın gözünün içine baktım. Bu perşembe yine gözünün içine bakacağım. Yozgat'ta, Samsun'da, Van'da, Mersin'de, Konya'da, İzmir'de milyonların ve televizyonların başından tüm milletin gözünün içine bakarak ben söylüyorum, hala bakıyorum; Ekrem İmamoğlu suçsuzdur, masumdur bunların hepsi iftiradır. İftiracısınız. Bana diyor ki 'Ekrem Başkan'ı bırak. Ekrem Başkan’ın peşinden gitme, ona sahip çıkma. Sen posta güvercini misin?' Bak Tayyip Erdoğan, Özgür Özel’den olsa olsa barış güvercini olur. Bu ülkeye kardeşliği, barışı getirir. Eninde sonunda cumhurbaşkanı adayımızı tutar kolundan Bursa’ya getirir, söz veriyorum size.

  • Temmuz geliyor. Bütün işçi ve işveren örgütlerini gezeceğim. Hem işçiyi kayıran hem işvereni zora sokmayan bir formülü geliştirip ilan edeceğiz. Emekçinin hakkını temmuz ayında asgari ücrete ara zammı almak için bir büyük mücadele başlatıyoruz. Bursa'dan ilk sloganları duymak isteriz; ara zam hakkımız, söke söke alırız. Temmuzda asgari ücrete bir ara zam almak durumundayız. Bunu yaparken KOBİ'leri, sanayicileri, mağdur etmeyeceğiz. İlan edeceğimiz paketle KOBİ'ye, sanayiciye, bilhassa küçük esnafa, artan asgari ücretin yükünü sırtlarına koymayacak, prim ve vergi teşvikiyle bu yükü onların sırtından alacağız. İşverenin de yüzünü güldüreceğiz, emekçinin de ara zammını alacağız.

  • Ülkemizdeki işçilerin yüzde 85'i sendikasız, özel sektördeki işçilerin yüzde 90'ı sendikasız. Buradan işçileri, sendikalı olmaya, mutlaka örgütlenmeye, örgütlü mücadeleyi yükseltmeye davet ediyorum. Bursalılar, 'metal fırtına'yı iyi bilirler, iktidar da unutmasın. Asgari ücrete zam yapılmazsa Bursa'dan ilan ediyoruz ki 'metal fırtına'dan büyüğü, emekçilerin kasırgası geliyor. Bu iktidarı yerinde tutmayacağız."

Tahran sakinleri bedel ödeyecek hem de çok yakında İzmir'de belediye işçilerinin grevi sona erdi İsrail İran'ın Şahrud bölgesindeki füze motoru üretim tesisini vurdu Nihat Genç entübe edildi Seferihisar'da 1 mahalle tahliye edildi Sabah kalkınca mı yoksa yatmadan önce mi duş alınmalı?